7

2.2K 178 230
                                    

Louis mola vermek için durduğunda Zayn Geneva'nın inmeyeceğini anlayınca kolundan tutarak aşağıya indirdi.
Rüzgar sertçe eserken Geneva kollarını birbirine doladı.

Zayn onu uçurumu andıran yere doğru götürdüğünde şehrin ışıkları ikisinin de gözünü alıyordu.

Yan yana oraya bakarlarken Zayn Geneva'nın üşüdüğünü anladıktan sonra arkasına geçti ve kollarını onun kolları üzerinden sardı.
Geneva kendi boynuna gelen ellerini tuttu ve kafasını omzuna yasladı.

"Sanki hala kabus görüyormuşum gibi." dedi sesi hala ağlamaklıyken.
Zayn cevap vermedi ve hafifçe eğilip onun boynuna öpücük kondurdu. Birkaç dakika daha öyle beklediler.

"Zayn gitmemiz gerekiyor!" İleriden Louis'in sesi duyulduğunda Zayn Geneva'da olan kollarını çekti ve birlikte arabaya döndüler.

"Ama bana bunu yaptığın için yaşayacağım son güne kadar sana kızgın olacağım."

"Eğer seni almama seçeneğini bilseydin böyle düşünmezdin."

"Neden? Beni almasaydın ne olurdu Zayn?" Geneva onun önüne geçti.

"Kötü şeyler olurdu."

"Kötü şeyler mi?"
Zayn başını sallayıp kafasını çevirdiğinde Geneva onun yüzünü tutup kendine çevirdi.
"Peki bize bir şey olmayacağından şimdi emin olabilir misin?"

"Olmayacak." Zayn'in bakışları keskinleşti. "Sana ve bebeğe bir şey olmayacak. Bunu asla unutmamanı hatta bunu sorgulamamanı istiyorum."

"Peki hep böyle mi devam edeceksiniz?"
Aklındaki bebekle ilgili soru işaretleri her dakika daha da karmaşık bir hal alan labirent gibiydi.

"Belki bir süre sonra bizi aramayı bırakırlar." Zayn tabii ki bu seçeneğe inanmıyordu ama Geneva'yı kandırmak zorundaydı.

"Peki o zaman bebek için kontrole gider miyiz?" diye sordu çocuksu bir edayla.
Her ne kadar ebeveyn olmanın zorluklarını bilse de içinde bunu heyecanlı bekleyen tarafı asla yok sayamıyordu.

Bebeğin olmasını istiyordu ama bu henüz çözemediği, korkunç gözüken bir hayata bebek vermek istemiyordu.

"Gidebiliriz."
Zayn gözlerini arabaya sabitledi, önce Geneva koltuğuna yerleştikten sonra etrafa kısa bir bakış attı ve o da kendi koltuğuna oturduğunda Louis arabayı çalıştırdı.

"Üşüyor musun?" diye sordu Harry nefesini eline üfleyen Geneva'ya bakarken.

Geneva başını salladı ama nedense utanmıştı çünkü hala hiçbirini tanımıyordu ve az önce kötü şeyler yaşanmıştı.

"Louis, misafirimiz için lütfen koltuk ısıtma sistemini açar mısın?" Harry kibar bir şekilde konuştu. Cümlesinin altında hafif bir kendini beğenmişlik vardı, bunun sebebi ise bu arabayla her zaman kendinin ilgilenmesiydi.
Arabada Harry hariç kimsenin bilmediği tüm saçma özellikler vardı ve o bu konudaki başarısından dolayı her zaman kendini tebrik ediyordu.

"Teşekkür ederim." dedi Geneva koltuğu ısınmaya başlarken. Zayn kolunu Geneva'nın omzuna attı ve bugün ilk kez rahat bir nefes verdi.

Geneva bebek konusunda biraz yumuşamıştı, Zayn ise bu bebeği her şeyden fazla istiyordu. Evet, kimse bunun kolay olacağını düşünmüyordu ama Zayn başarabilirdi.
O andan itibaren Zayn için önemli olan tek şey Geneva'nın ve bebeğin güvenliğiydi.

Yolculuğun geri kalanında hem Harry hem Waliyha Niall'ın omzuna kafalarını koymuşlardı. Niall ise kafasını geriye yaslamıştı. Üçü de uyuyordu.

dark hours | zmWhere stories live. Discover now