22. Bölüm: l Senin İçin l

1.7K 658 77
                                    

Bazen insan vazgeçerdi kendinden
Sevdiğiyle kurduğu hayallerden
O mutlu olsun diye hiç düşünmeden
Kuşun yerdi sırf kalbi yüzünden

Solup solup tekrar açabilen tüm çiçeklere ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Siz hiç vazgeçtiniz mi? Sevdiğinizden, hayallerinizden, canınızdan, oyuncaklarınızdan, insanlardan, dünyadan, evinizden, memleketinizden, benliğinizden... Bırakmak nedir ey insan? Peki hiç bıraktığın halde canın acıdı mı? Hiç bırakmak, terk etmek zorunda kaldın mı?

Söyle bana kalbine iğneler saplandığında sen ne yaptın? O iğneleri tek başına çıkarmaya çalıştın belki de. Ya da sevdiğin biri gelip sana yardım etsin, iğneleri çıkarsın istedin. Ama gelmedi, seni acınla bıraktı.

Çok acı çektik yine de yaşıyoruz. Yaşadığımız için mutlu olmalı mıyız bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey varsa o da yaşadığın sürece kimseyi, hiçbir şeyi hayatının merkezine koymamalısın.

Hayat tuzaklara ve labirentlerle dolu. Hatta kendimizi zorluklara o kadar çok kaptırırız ki önümüze kolay bir şey çıktığında bile zorluk arıyoruz. Gözümüzün önündeki kestirme yolu göremiyoruz.

Herkesin acısı ayrı, yıkımı ayrı. Enkazlar farklı, enkazların altında kalan canlar farklı. Çığlıklar yankılandı, kimsenin duymadığı, kulak tırmalayan o çığlıklar... Ellerini kafanın arasına aldın, göz yaşların aktı kucağına.

Biliyorum bu satırları okuyanlar, sizler, yaralısınız. Ağladınız gecelerce, neden bilmiyorum. Ama biliyorum ki acılısınız, koca boşluklar, ne ıssız topraklar var. Kurumuş, kurak topraklar bunlar, çiçeklerin açmadığı, baharın asla gelmediği, bitkilerin filizlenmediği toprak kütleleri.

Belki acılarını oraya gömdün. O çatlak, kurak, bereketsiz topraklara. Ama toprak çatlak ve bereketsiz. Sen toprak atçıkça toprak yere yığılıp acılarının üzeri açıldı. Acıların her gün yüzüne çıktığında sen onları yeniden gömmeye çalıştın. Neden peki?

Acılarınla yaşamayı denedin mi? Onların kendi köşesinde hüküm sürmelerine izin verseydin, onları saklamaya çalışmasaydın eğer kalbinin her hücresini ele geçirmezlerdi.

Bilmelisin sakladığın her şeyin bir gün ortaya çıkacağını, o eski güzel günleri özleyeceğini... Çünkü acını saklamaya, yokmuş gibi davranmaya başlarsan en ufak bir çatlaktan o tozlu ışığın ufacıkta olsa çıkacağını ve dalga dalga yayılıp kalbinin tüm yerlerini işgal edeceğini bil.

Bu yüzden acını saklamak yerine olduğu yerde, kendi köşesinde onu bırak.

"Ve unutmayın sakladığınız her şey bir gün sizden daha güçlü olarak karşınıza çıkacak."

Ateş Ve Suyun DansıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon