5.1

3.1K 343 681
                                    

Herkese yeni bir bölümle tekrardan merhabalaarrr...

Çok uzatmadan kısacık bir şey söylemek istiyorum okumadan geçmezseniz çok sevinirim.

Her zamanki gibi oy ve yorum sorunundan bahsedeceğim. Sınır geçmedikçe bölüm atmıyorum bildiğiniz gibi ama şunu anlayamıyorum. Sınır ne olursa olsun şu zamana kadar hep geçildi ama neden 1 ay sürüyor geçmesi? Okuyanlar ilk okuduğunda oy verse kimse 1 ay bölüm beklemeyecek ama inatla ben bölümü güncelledikçe oy verenler var ve sınır böylelikle zor doluyor.

Kısacası bölüm güncellememe gerek kalmadan da sınırları doldurabileceğimizi düşünüyorum. Sizden rica ediyorum, lütfen bir oy için yüzlerce insanı 1 ay bekletmeyin ve emeklerimin karşılığını verin.

Ayrıca yorum sınırlarını da 'yb' olarak değil satır arası yorumlarla doldurun lütfen çünkü ben hepsini okuyorum ve okumayı çok seviyorum. Buna da dikkat ederseniz çokkkkk sevinirim.

Sizi fazla beklettim biliyorum ve bunun için gerçekten üzgünüm ama bunun nedeni tam olarak yukarıda bahsettiklerim. Umarım bu bölüm oy ve yorum sınırlarını çabucak geçeriz ve bende vizelerim başlamadan önce hızlıca bölüm yazıp yayımlayabilirim.

Bu arada yeni kapağımızı nasıl buldunuzzz??? Benim hoşuma gitti ya baya. Farklı oldu bence ayrıca Rosé'nin bu çekimlerini kullanmazsam olmazdı. Ennnnn iyi çekimi bu olabilir cidden!

+250 oy +450 yorumdan sonra yb gelir

İyi okumalar...

Odamın kapısı tekrar tıklatılırken ağrıyan gözlerimi zorlukla kapıya çevirdim ve bu kez Alice'i cevaplamaya karar verdim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Odamın kapısı tekrar tıklatılırken ağrıyan gözlerimi zorlukla kapıya çevirdim ve bu kez Alice'i cevaplamaya karar verdim.

"Gel."

Kapının aralanması ve arkasından Alice'in görünmesi kısa sürerken onu görmüşlüğün verdiği hisle zorlukla yutkundum ve gözlerimi kaçırdım. Gözlerim yine dolmaya başlıyordu.

"Rosie, beni cidden endişelendirmeye başlıyorsun."

Alice'in durgun çıkan sesi yakınımdan gelirken gözlerimi tekrar ona çevirdim. Yattığım yatağın kenarına ulaştıktan sonra kenara oturarak boynuma kadar çektiğim yorganı biraz aşağı indirdi ve parmaklarını yanağıma sürttü. "Yüzün şişmiş ve gözlerin berbat görünüyor ve en kötüsü ben seni bu kadar ağlatan şeyin ne olduğunu bile bilmiyorum."

Onunda gözleri dolmaya başlamıştı. "Sana yeterince vakit ayıramıyor muyum? Beni artık kendine yakın görmüyor musun?"diye sordu titreten sesiyle. Bende sadece sessiz kalmayı tercih ediyordum çünkü ağzımı açınca ağlayacakmışım gibi hissediyordum.

"Seni böyle görmek beni gerçekten çok üzüyor ve artık 3 gün oldu. Sence de artık bana bir şeyleri anlatman gerekmiyor mu?"

Yutkunarak yine gözlerimi kaçırdım. Ne diyebilirdim ki? Aslında kardeş değiliz mi? Ya da babam anneni benim annemle aldattı mı? Hayır, bunları dilledirmek o kadar da basit değildi.

Believe in Lie ❧ RosékookWhere stories live. Discover now