Believe in Lie ❧ Rosékook

3.5

Hepinize tekrardan merhabalarrr

Kitabımdan bir anda giden ilginin nedenini anlayamadım ve gerçekten epey üzüldüm. Ben sizin fazla yorumlarınıza alışmışken bir anda sorun neydi de azaldılar merak ediyorum.

Bölümü atmayacaktım ama sizlerin bir şeyi fark edeceğine inanmadığım için bundan vazgeçtim.

+120 oy +200 yorumdan sonra yb gelir umarım bu yorumlarda bana her zaman destek olan okuyucularımı tekrar görebilirim

İyi okumalar

(Bu kadar güzel ve yetenekli olmasına rağmen şirketin onu geri plana atması beni çıldırtıyorrrr!!!)

Saçlarının arasından kaydırıp durduğum ellerimi sırtına indirip tırnaklarımı sürtmeye başladığımda Jungkook dudaklarından kaçırdığı hırlamayla dudaklarını dudaklarımdan ayırdı ve yüzüme çıkarttı. Yüzümün her noktasına bıraktığı öpücükler içimi gıcırdatırken ellerinin çıplak belimde dolaşıp sürekli göğüslerime kadar yol alıp durması içimi karıncalatıyordu.

Dudakları sütyenimden taşan yerlere ilk kez değdiğinde kesik bir şekilde derin nefes almaya çalıştım. Ruhum bedenimden ayılıyor gibi hissediyordum ama bu doğru mu bilmiyordum. Ruhumu ona teslim ediyormuş gibi hissediyordum, ona iyice çekiliyor gibi, ona sırılsıklam aşık oluyor gibi hissediyordum...

Dudakları bulunduğu noktada oyalanıp yukarılara çıktığında ellerini vücudumdan çekip benden hafifçe uzaklaştı. Gözlerinin ilk noktası gözlerim olurken yine kızarık olduğunu gördüğüm gözleri içimin burkulmasına sebep oluyordu. Dirseklerini başımın iki yanına yaslayıp saçlarıma bir öpücük bıraktığında gülümseyerek dudaklarının saçlarımda oyalandığı süre boyunca gözlerimi yumdum. Derin bir nefes alıp alnıma bir öpücük bıraktığında gözlerimi aralayarak ellerimi ensesine götürdüm.

Gözleri gözlerimle buluşmuyordu, yüzümün her noktasını inceliyordu, sanki ezberlemek ister gibi.

"Jungk-"

Parmağını dudağıma bastırıp beni susturduğunda gözlerimiz birbirine bulmuştu. Az evvel kızarık olan gözlerine şimdi de göz yaşları eklenmişti.

Parmaklarını dudağımdan çekerken çatılan kaşlarımla dudaklarımı araladım."Sen iyi misin? Neyin var?"

Gülümsemeye çalışarak başını salladı ama gülümsemeyi becerebildiği söylenemezdi.

Dudaklarını şakaklarıma bastırıp vücudunu yana çektiğinde şaşkınlıkla yüzümü ona döndürdüm.

"Neyin olduğunu söy-"

Parmakları tekrar dudaklarımı bulduğunda yutkunarak sustum. Konuşmayacağımı anladığında elinin birisini çıplak belime koyarak beni kendisine çekti. Bir anda durgunlaşan hareketlerine anlam veremiyordum.