#ᴛᴇᴀᴍʙᴀɴᴅᴀɴᴀ {ᴇᴍɪʀ ᴇʟɪᴅᴇᴍɪʀ}

¹⁴

Dün Emir ile barışmış ve normale dönmüştük ama benim aklımda intikam planları vardı. O beni bu kadar kırdıysa ben de en azından onun sinir olacağı bir şey yapacaktım.

Bugün son dokunulmazlık oyunu vardı. Ben zaten potadaydım ama yine de kazanmamız lazımdı. Çekimler Silivri içinde yapılacaktı. Yola çıktığımızda güneş gelmeyen tekli koltukların birine oturup kulaklık taktım ve yolu izledim. Yarışma öncesi çiftlik ziyareti yapacak ve kendimiz bir şeyler toplayacaktık.

Çiftliğe geldiğimizde arabadan inip diğerleriyle birlikte ekili alanlara ilerledim. Bana verilen sepete topladığım biberleri ve diğer sebzeleri koymaya başladım. Emir yanıma geldiğinde bugün ilk kez konuşmuştuk.

"İnek sağacakmışız."

"Ben sağmak istemiyorum."

"İnekten mi korkuyorsun?"

"Hayır. Ahır kokusu midemi bulandırıyor."

"Ne kadar huylu bir kızsın sen."

"Beğenemedin mi?"

"Yok ben senin her hâlini beğeniyorum."

Ona gülüp dizimin üstüne oturup domatesleri toplamaya başladım. O da yanıma çömelip bana yardım ederken kamera gelip bizi çekmeye başlayınca normal halimize döndük.

Toplama işi bittiğinde inek sağmak için ahıra ilerlemiştik. Yaklaştıkça hafiften gelen kokuyla az nefes almaya çalışıyordum. Girmek istemesem de mecburen girip uzaktan biraz baktım. Çoğu kişi yaklaşıp sağmaya başlayınca etrafıma bakınıp Emir ve diğer iki salak kankamı görüp yanlarına gittim. Yanlarına gittiğimde Emir ineği sağmaya başlamıştı.Kaba biraz dolduktan sonra kalkıp kabı bana uzattı. Kabı tutup içindeki süte baktım.

"Bunu kaynatmak gerekmiyor mu?"

"Bize hazır verecekler zaten. Bu televizyon için."

Anladığımı belirtmek için kafamı salladım. Sonra Furkan oturup ineği sağmaya çalışırken birkaç dakikadır kıkırdayan Uğur biz ona bakınca aklındakini söyledi.

"Furkan hayatın boyunca dokunacağın tek meme bu."

"Diyene bak. Sanki playboy anasını satayım."

İkisi arasında şakasına atışırken kahkaha atıp Uğur'un omzuna vuruyordum. Halleri o kadar komikti ki gülmemek imkansızdı.

Kendi aramızda yaptığımız şakalardan sonra üçü de benim sağmam için ısrar edince onları kıramayıp kabul ettim ve küçük tabureye oturup ineğin memesinden tutup çekerek sütü sıkmaya çalıştım. Birden ineğin arkasından gelen sesle kafamı oraya çevirmiş ve dışkısını görmemle kokusunu almam bir olmuştu.

"Ya kardeşim bana mı denk geldi iki dakika tutamıyor musun?!"

"Başak inek seni görünce korkudan altına sıçtı."

Furkan'a cevap vermeden anında yerimden kalkıp kabı Uğur'a verdim ve öğürmemek için kendimi sıkıp hızlı adımlarla oradan çıktım. Dışarı çıkınca biraz öğürmüş ve kenardaki temiz çimene oturmuştum.

Emir hemen arkamdan gelmişti. Omzuma dokunup beni kontrol ettikten sonra bana su getirmiş ve yanıma oturmuştu. Tabii ki(!) kamera yine çektiği için rahat konuşamıyorduk.

"Geçti mi?"

"Geçti. Koku çok ağır geldi birden."

Kamera bizi çekip giderken Emir arkasından sövmeye başlamıştı.