#ᴛᴇᴀᴍʙᴀɴᴅᴀɴᴀ {ᴇᴍɪʀ ᴇʟɪᴅᴇᴍɪʀ}

⁹

Verdiğimiz bir günlük aradan sonra tekrar çekimlere dönmüştük. Bugün çok güzel bir şekilde uyanmıştım. Bunda dünün etkisi vardı. Hazırlandıktan sonra diğerleriyle evden çıkıp servisleri beklemeye başladık. Erkekler de yanımıza gelince normal konuşmalar başlamıştı. Ben kimseyle konuşmadan etrafa bakınırken yanımdan gelen Emir'in sesiyle heyecanlanmıştım.

"Günaydın."

"Sana da günaydın."

"Nasılsın sümüklü?"

"Dalga geçmeyecektin hani?"

"Dayanamadım seni görünce."

"Sen yakında yumruğumun tadına bakacaksın gibime geliyor."

Yüzümü inceledikten sonra gülümsedi.

"Bana başka bir şeyin tadına bakacağım gibi geliyor."

"Anlamadım. Neyin?"

"Yemek. Yemeği kastettim."

Cevap verecekken diğerleri yanımıza gelince susmak zorunda kaldım. Bugün çekimi deniz kenarında yapacaktık. Çekim yerine gitmek için servise bindiğimizde kulaklıklarımı takıp dünü düşünerek müzik dinlemeye başladım.Çekim yerine geldiğimiz zaman kendi taraflarımıza geçtik ve şeflerin bize menüyü açıklamasını bekledik. Bugün gerçekten önemli sanatçılara yemek yapacaktık ve çok iyi şeyler çıkarmamız lazımdı. Şefler bizi tam bu yüzden uyarmış rezil olmamamızı istemişti. Yemekleri kendi aramızda bölüşmüştük. Ben Ravioli'yi yapmaya karar vermiştim.

Süremiz başlayınca geçen gün Danilo şefin bize gösterdiği makarna hamurunu yapıp yoğurmaya başladım. Hamur yine çok sert olunca zorlanmıştım fakat tüm gücümü vermeye çalıştım. Hamuru bir şekilde yoğurduktan sonra merdane ile açmayı denedim ama etrafım çok kalabalık olduğu için yeterince açılmıyordu.

"Emir kurban olayım biraz yana kay. Yapamıyorum."

"Tamam 2 dakikaya kayıyorum."

İşini bitirip kenara çekildikten sonra merdaneyle hamuru açmaya denedim. Ben uğraşmaya devam ederken Eray gelip hamuru elimden almaya çalışmıştı.

"Eray ne yapıyorsun ya?"

"O öyle olmaz sen git başka bir işle uğraş."

"Senden elimize fırsat geçmiyor ki. Her işe atlıyorsun en iyisini sen bilirmiş gibi."

"Biliyorum çünkü. Senin hatandan oyun veremeyiz."

Sesimizi duyan Emir yanımıza geldi.

"Kavga etmeyin. Karşı tarafa yenik düşmeyelim."

"Kavga etmiyoruz. Ben ne dersem o olacak."

Eray'ın dediği şeyden sonra gerçekten çok sinirlenmiştim.

"Bana bak Eray. Ben Gülşah değilim. Beni susturup kenara atamazsın. Benim asabımı bozma."

Ayyüce bizi sakinleştirmeye çalışırken bir yandan işini yapmaya çalışıyordu. Merdaneyi Eray'ın önüne fırlatıp ellerimi çırptım.

"Al sen yap. Parmağımı sürersem ben de Başak değilim. Oylamada görüşürüz."

Hızlıca tezgahın sonuna gidip ocakta kaynayan çorbaya bakarken Emir yanıma gelmişti.

"Başak bak lütfen sakin ol tamam mı? Eray'ı biliyorsun her zaman olduğu hâli."

"Emir gerçekten şu an konuşmak istemiyorum. Çok sinirlendim. Yeterince vakit kaybettik. Oyalanma benimle."