Arıza

Fena Aşık

Saat sabahın sekizi iken odama gittim ve Gizem'e baktım. Hala uyuyordu.

"Gizem hadi uyan." dedim nazik bir ses tonuyla.

"Beş dakika daha lütfen." diyen Gizem ile  "Beş dakika sonra aşağıda ol." dedim.

Odamdan çıkarken Hazal da kendi odasından çıkıyordu.

"Hadi kahvaltıyı hazırlayalım." dememle Hazal'ın suratı düştü.

"Bugün dışarıda kahvaltı yapsak olur mu?" diye soran Hazal ile "Kahvaltıyı hazırlamaya üşendin değil mi?" diye sordum.

"Hem de çok üşendim." diyen Hazal ile "O zaman hazırlan da çıkalım." dedim.

Gizem odamdan çıktı ve gülümseyerek "Günaydın." dedi.

"Günaydın. Kahvaltıya gideceğiz, hadi hazırlan." dedim.

"Üçümüz mü gideceğiz?" diye soran Gizem ile "Evet." dedim.

"Bence Ayaz Abi de gelmeli." diyerek sırıtan Gizem ile "Arayıp gelir mi diye sorayım." dedim.

Gizem gülerek aşağı kata inerken Ayaz'ı aradım.

"Günaydın güzelim." diyerek telefonu açan Ayaz ile gülümsedim.

"Hazal, Gizem ve ben kahvaltıya gideceğiz. Siz de gelsenize." dedim.

"Ben gelirim. Meteleri de şimdi arayıp çağırırım." diyen Ayaz ile "Sahildeki yeni açılan kafeye gideriz muhtemelen. Orada buluşuruz." dedim.

"Tamam güzelim, görüşürüz." dedi Ayaz ve telefonu kapattı.

"Birileri fena aşık olmuş." diyen Gizem ile "Sen aşağı inmemiş mıydın?" diye sordum.

"Evet." diyen Gizem ile "Hem o benim sevgilim yani tabii onu seviyorum." dedim.

"Birileri romantikleşmiş." diyerek odasından çıkan Hazal ile "Bana bunu diyen kişi Çınar'a hayvan gibi yürüyor." dedim.

Hazal "Ama çok kibar, düşünceli, zeki, dürüst..."

Yarım Saat Sonra

"Nazik, anlayışlı, tatlı, mantıklı, yakışıklı." derken Arabayı kenara çektim.

"Vardık. Şimdi Çınar'ı övmeyi bırak." dedim.

"Ama daha sayacak çok şeyim vardı." diyen Hazal ile Gizem "Hazal Abla direkt bütün iyi özellikler var desene." dedi.

"Çok mantıklı bir fikirmiş." diyen Hazal ile Gizem'e "Bunu neden ilk başta demedin?" diye isyan ettim.