KÖTÜ KADER

7 2 0
                                    

"Ömür öyle ya da böyle geçiyor, önemli olan sevdiklerinle ve mümkün olduğunca yaşadığın hayatı severek geçirmektir"

-Jale her zamankinden daha farklı hissediyordu o gün. Sabah kalkmak istemediğini fark etmişti hatta. İlk kez gözlerini açmak istememişti. Babasının tam yanında gözlerini açmasını bekliyordu inatla. Doktorlar Haldun Bey'in şoktan çıktığını gözlerini er ya da geç açacağını söylemişlerdi. Ancak zamanı belli değildi. Bu süreç Jale için oldukça zorluydu. 

Can , o da tıpkı ablası gibi babasının yeniden gözlerini açacağı zamanı bekliyordu. Babası güya onu sinemaya götürecekti. Öyle anlaşmışlardı. Hatta buraya gelirken uçak biletini de o ayarlamıştı. Ama kader dedi Can " sen plan yaparken yüzüne gülümsermiş" . Tam olarak böyle bir durumdu yaşadıkları.

Kader neydi sahi, Jale'nin o genç doktorla aralarındaki şey de kader olabilir miydi?

"Kötü kader,olsa olsa kötü kader olur "dedi Jale. 

Ama kader bu öyle ya da böyle gelir ve o gelip kapınıza dayandığında kabul etmekten başka şansınız yoktur. Yoksa eğer isyan ederseniz , kader sizi derin okyanusunda boğmaktan hiç çekinmeyecektir. Hayat bu, teslimiyet sınavı bir bakıma, yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide yaşıyoruz her zaman, bunu bilmek ve ona göre yaşamak önemlidir.

Jale babasının zamanında söylemiş olduğu bu sözleri düşünürken kapıdan Manolya Hanım girdi. Kızım, dedi titreyen bir sesle:

Sen o doktoru tanıyor musun?

Jale ne diyeceğini bilemedi. 

Ama söylemek zorundaydı, annesinin alacağı cevaptan hoşlanmayacağını bilerek.

Gerçi annesi de tahmin ediyordu bu kişinin kim olduğunu. Çünkü dün gece koridorda yardım beklerken gelen bir hemşireyle ve başka bir doktorla birlikte onu dinlenme odasına götürdüler. Doktor arkadaşını muayene ettikten sonra başına hemşireyi koymuş ve önemli bir şey olmadığını bugün çok yoğun bir gün geçirdiğini ondan böyle yorgun düştüğünü biraz dinlendikten sonra geçeceğini söylemişti. 

Annesi Manolya Hanım ise bu genç doktorun kendisini iyi hissetmesini bekliyordu odada. Tam o sırada doktorun sayıklamaya başladığını duydu.

-" Jale, Jale gitme ne olur Jale bırakma beni " diyordu bu genç adam.

-Jaa lemm dedi ve sesi kesildi.  

Sonra birkaç kez daha aynı ismi aralıklarla söylemiş ve uyuyakalmıştı.




SENORİTAOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz