Tekrardan merhaba canlarım!
Nasılsınız bakalım?
Ben çok ama çok heyecanlıyım...
"Aşk; öyle bir histir ki, nereden geldiğini bilemediğimiz gibi, günün birinde nereye kaçıp gittiğini de bilemeyiz."
- Sabahattin Ali
Bölüm şarkısı: Deniz seki, aşk.
**
ruzgarkaramanoglu: Ya dünya benimse?
Yaralı01: Güzel şaka, daha önce gülen oldu mu?
ruzgarkaramanoglu: Havalıysak sen yazıp dalga geç diye değiliz, sal kardeşim.
yaralı01: Ben dalga geçmiyorum.
ruzgarkaramanoglu: E ne yapıyorsun?
yaralı01: Bilmem konuşmak seni tanımak istedim.
ruzgarkaramanoglu: Ha tanımıyorsun yani..
yaralı01: Şu ukalalılığı kes.
ruzgarkaramanoglu: Ha birde asi.
ruzgarkaramanoglu: Sevdim.
Aptal aptal gülümsemeyi kesmeli ve uyumalıydım yarın okul vardı ve Rüzgar'ı görecektim. İçimdeki kelebekler pır pır ediyordu. Sanki bir parçamı tamamlamış gibi bir his içindeydim. Saçmalıyordum.
"Uyu, Serin." Diyerek beni uyaran ablama göz devirip gözlerimi o dolunaylı geceye yumdum.
yaralı01: Günaydın, ego!
ruzgarkaramanoglu: Günaydın, asi.
yaralı01: Nasılsın?
ruzgarkaramanoglu: Sabahın köründe okula gitmekten hallice.
yaralı01: İyimişsin o zaman.
ruzgarkaramanoglu: Ha çok iyiyim gerçekten.
yaralı01: Okul biraz yorucu olsa da, heyecan kaynağı bulunca keyifli oluyor.
ruzgarkaramanoglu: Tek bir heyecan kaynağım yok, sadece kızlar...
yaralı01: Çapkın mıyız biraz?
ruzgarkaramanoglu: Yok canım ne alakası var hiç değilim. Gayet salon beyefendisiyim.
yaralı01: Playboyculuk yükleniyor...
ruzgarkaramanoglu: Ama kalbimi kırıyorsun.
yaralı01: Sende olmadığına dair duyumlar aldım.
Gülümseyerek telefonu cebime koydum, bahçedeki semaverde oturuyor etrafı gözlüyordum. O sırada Rüzgar okula girdi, etrafına bakmadan kafasını sallayarak yürüyordu. Kulağındaki kulaklıktan rock tarzı bir müzik dinlediğini düşündüm. Onu incelerken kafasını bana döndürmesiyle hızla bakışlarımı kaçırdım.
Ama sanırım artık çok geçti, ona baktığımı anladığından emindim.
***
Bölüm sonu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI||TEXTİNG
Short StoryT A M A M L A N D I "Sevmek diyorum, herkes aşk anlıyor. Oysa sevmek diyorum cancağızım, sadece sevmek. Uçsuz bucaksız, sınırsız sorumsuz sevmek... " - Ahmet Ümit Bu hikayede, yaralı bir kadını dinleyeceğiz. Yarasını sarmak isteyen herkesi bekliyor...
