6393792 yıl sonra CB yaptım selam. Çok özledim sizi, boş konuşmadan kitaba yönlendiriyorum hemenn
İyi okumalar, sizi muzluyorum 🍌🍌🍌💜
------
Yoongi, her zamanki gibi kulağına pamuk sokmuş, elindeki 'Sadece Şeyma' kitabını okuyordu. Kulağına pamuk sokmasının sebebi ise tamamen Kim Seokjin'di. Bir sokak sanatçısından çaldığı piyanoyu evde çalmaya çalışıyordu. Jin artık o kadar yüksek noktalara çıkmıştı ki Yoongi kulağını ne kadar tıkasa da onu duyabiliyordu. Sinirle kulaklarındaki pamuğu çıkardı.
"Gergedan çiftleşmesi sesleri çıkarmayı kes artık!"
"O sesler her gece senden geliyor yalnız. Gerçekten bir gergedan ile çiftleştiğini düşünmeye başlayacağım. Nesilleri tükeniyor diye yardım mı ediyorsun yoksa?"
Yoongi sinirle orta parmağını Jin'e gösterip yerinden kalktı. Değerli kitabını eline alıp tuvalete gitti ve klozete oturup orada okumaya başladı. "Siktiğimin piyanosu."
***
Jennie, köydeki ineklerin yemini verdikten sonra pislenmiş ellerini kıyafetlerine sürdü ve evine ilerledi. Ağlamakta olan bebeğe bakıp yüzüne tükürdü ve ardından mutfağa ilerledi. Ayçiçek yağı ile şeker çıkarıp bebeğin yanına ilerledi yeniden. Ayçiçek yağının yarısını bebeğin üstüne döktü. Bu sırada arapça kelimeler söylüyor, arada bebeğin yüzüne tükürüyordu. Ayçiçek yağını tamamen döktükten sonra eline şekeri aldı ve hepsini yağın üstüne döktü. Ardından balgamını çıkararak yeniden tükürdü.
"Artık hazırsın, Jimin bebek."
Jennie, bebeği kucağına alıp onu banyoya götürdü. Güzelce yıkadıktan sonra tatlı, pembe bebek kıyafetlerini giydirdi. Bir sepet bulup sepetin içine yumuşak bir havlu yerleştirdi. Havlunun üstüne de Jimin'i koydu. Yanına taze sıkılmış inek sütü, emzik ve önceden yazdığı bir notu da bıraktı. Sepeti tutup evden hızlıca çıktı. Kamilkoç'tan Seul'e bir bilet aldı ve yola koyuldu.
Bir saatin sonunda vardığında eski sevgilisinin yaşadığı eve gitti. Hâlâ aynı yerde yaşıyordu. Apartmana girip bebeği eski sevgilisinin kapısının önüne bıraktı. Ardından zile basıp kaçtı. Artık bebek ona ait değildi.
***
"Açsana kapıyı göt!"
Jin, oflayarak ayağa kalktı ve tuvaletin kapısını aniden açtı. Yoongi hiçbir zaman kapıyı kitlemezdi.
"Kalk sen aç."
"Sen zaten ayaktasın. Sen aç."
"Açmıyorum."
"Ben de açmıyorum o zaman."
"Ev sahibi kirayı almaya gelmiş de olabilir. Bilemem valla."
"Göt."
Yoongi sinirle ayağa kalkıp üstünü düzeltti ve ellerini hızlı bir şekilde yıkayıp kapıya koştu. Kapının deliğinden etrafa baktı fakat kimseyi göremedi.
"Al işte gitmiş. İnat edip kapıyı açsaydın bunlar olmayacaktı."
Yoongi yeniden kapının deliğinden baktı fakat tam o sırada yeniden zil çaldı.
"Kim?"
"Kimse yok."
"Ne demek yok? Kimseyi görmüyor musun?
"Görmüyorum işte."
Yoongi sinirle kapıyı açtı ve kapının önünde gördüğü şeyle şok oldu. "Ana. Bebek."
"Ne?"
"Bebek var burada. Biri bırakmış."
Jin kaşlarını çatarak kapıya yaklaştı ve aşağıya doğru baktı. "Bu ne lan. Ekmek boyutunda."
"Komik misin sen ya? Kim neden buraya bırakır bunu?"
"Polisi arayalım."
"Ararız şimdi. Önce şunu içeri alalım."
Yoongi, sepeti tutup bebeği içeriye aldı ve koltuğun üstüne koydu. "Kız mı bu acaba?"
"Erkek gibi duruyor."
"Yok lan."
"Açıp bakalım."
"Ayıp değil mi?"
"Ayıp."
Yoongi ne yapacağını düşünürken bebeği iki eliyle sıkıca tutup sepetten çıkardı. Koltuğa yatmasını sağladı. Ardından sepetin içine baktı.
"Eşyaları da içinde. Bir not da var."
"E okusana."
Yoongi, notu eline alıp telaşlı bir şekilde açtı ve okumaya başladı.
Sevgili Yoongi, Allah senin belanı versin. Ben eskiden çok sevdiğin Jennie. Eski sevgilin hani. Ben senden hamile kaldım. Bu da bizim biricik bebeğimiz. Bu yaşına kadar ben baktım, bundan sonrası da sana ait.
Biliyorum kafan çok karışık ama sana söyleyebileceklerim bu kadar. Sana ilişkiye girmeden önce demiştim Bimden aldığın prezervatif patlak çıkar diye. Dinlemedin. Bu da cezan olsun. Bir süre bebeğimize bak. Adı Jimin. Ona iyi davran. Yoksa sinirlenir, zarar verir.
