veliaht prenses👑(ppg) blossick

11

Bubbles sessizce Blossom'ın odasına girdi.

Yatağında derin bir uykuda olan kardeşine baktı.
Buttercup da yavaşça odaya girdi.
Kardeşlerinin baş ucuna oturdular.

Onun için endişeleniyorlardı.
Dün saraydan kaçmaya çalışmıştı.
Ama sevgili eşi onu geri getirmişti.

Kanlı elbisesi hepsinde panik oluşturmuştu.

Neyseki çok ciddi bir yaralanma değildi.

O akşamdan bu yana uyuyordu Blossom.
İkiside uyuyan kardeşlerine sarıldı.

Bu sarılmadan bihaber olan Blossom hala uyuyordu.

Yorgunluğu galip gelmişti.
Üstelik dün gece yaşadığı olaylar onu daha da yormuştu.

Kral kapıdan kızlarına baktı.
Burun direği sızlamıştı. Ama elinden bir şey gelmiyordu.

Dinlenmekte olan Blossom'ı biraz daha dinlenmesi için odasından çıktılar.

****

Blossom öğleden sonra gözlerini açtı.
Kendisini daha dinç hissediyordu.
Ve çok acıkmıştı.
Saray hizmetçilerini çağırdığı zile uzandı.

Çok geçmeden de Lucky kapıda belirdi.

"efendim tatlım"

"şey... Ben çok açım. Bişeyler hazırlamanız mümkün mü?"

"elbette! sen sakın yataktan kalkma."

Blossom kafasını salladı. Yatağında oturur pozisyona geçti. Sırtını yatağın başına dayadı. Yastığıda koymayı ihmal etmedi.

Bacaklarındaki örtüyü indirdi. Geceliğini sıyırdı ve baldırındaki pençe yarasına baktı.
Çok derin değildi ama istirahat etmesi ve yarayı zorlamaması için üstüne çok basmaması gerekiyordu.

Dün gece zorladığı için biraz zonkluyordu.

Geceliğini indirdi ve başucunda ki masaya uzandı.
Kitabını aldı, tam okuyacağı sırada
Bubbles içeri daldı.

Kapıda birkaç saniye kız kardeşine baktı.

Blossom da şaşkınlıkla kardeşine bakıyordu.

Ve bir anda Bubbles kayboldu.
Boynuna dolanan kollar ve görmesini kısıtlayan sarı saçlarla blossom, Bubbles'ın sıkı sıkı sarıldığımı anladı.

O'da kollarını kardeşine doladı.
"çok ama çok korktuk. Sana bişey olsa biz napardık"

Bubbles burnunu çekti ve kendisini kız kardeşinden ayırdı.

Gözünden gelen yaşı sildi.

"ağlamayı kes Bubbs, o artık iyi ve güvende."

Buttercup da odaya gelince blossom gerçekten mutlu olmuştu.

Onlarda sıkı sıkı sarıldı.

"nişanlın olmasa..."

"ne! Nişanlım mı?"

Bubbs ve butter birbirlerine baktılar.

"evet nişanlın. Dün seni saraya getirdiğinde baygındın. Babam çok endişelendi ve üstattan bir şey yapmasını istedi. O da evliliğin bir acelesi şimdilik olmadığını söyledi"

Blossom biraz rahatlamıştı.

"ama...

Pembe gözlerini kardeşinin yeşil gözlerine dikti.