8

460 67 53
                                    

Atıyla ilerliyordu Blossom.
Ama önüne değil sürekli arkasına bakıyordu.
Büyü kitabını almadığı içinde kendisine lanet ediyordu.

Bileğinin zızlamasına aldırmadan atını sürüyordu.

Çok endişeliydi saraydan kaçmıştı.
Akıbetinin ne olacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Sadece uzaklaşmak kaybolmak istiyordu.

Atını sürmeye devam etti.
Arkasına döndü geldiği yolu izledi.
Takip eden ve ya kovalayan yoktu.

Yinede hızını düşürmedi.

Blossom önüne bakmayı ancak atı şaha kalktığında akıl edebildi.

Korkuyla açılan gözleri üç erkek arasında gidip geliyordu.

Bu heyecanla daha önce tanıştığı Bommer'ı tanıyamadı ve asasını üçüne doğru tuttu.

"çekilin önümden!"

Ve asayı salladı
'rimmbus'

Üçüde asalarını düşürürken blossom tekrar atını sakinleştirdi ve hızla oradan uzaklaşmaya başladı tabi arkasımdan bir atlınım geldiğini fark etmeden.

****
Butch'ın uyarısı üzerine üçüde asalarını çıkarttı.

Çünkü bu yol pek tekin bir yer değildi.

Brick, kaşlarımı çatmış ve yaklaşan nal seslerini dinliyordu.

Ve kahverengi bir at ve üstünde bir kız belirdi.
Ama kız onlara bakmıyordu atkasına bakıyordu.

Yinede kızıl  saçları asiliğini haykırır cinstendi.

Brick gözlerini kısrak kıza bakıyordu.
Uçuşan elbisrsini ve saçlarını umursamıyordu. Ve git gide kendilerine yaklaşıyordu.

Atı ise daha yeni yollara alışmış gibiydi.

Üçlüyü fark eden at hızka şaha kalktı.

Kız kafasını hızla çevirdi.
Pembe gözlerinden korku belli oluyordu.

Erkekler ise şoktaydı. Bommer sessizce kardeşlerine
"bu Veliaht prenses, yani müstakbel yengem."

Brick kızı süzmek istesede kızdan öfkeli bir ses yükseldi.

"çekilin önümden!"

Ama bu Brick'i kışkırtmaktan başka bir işe yaramadı.

Brick kızın büyü yapabileceğini düşünmedi
Ama sandığından daha zeki olan kızıl

'rimmbus' demesi ve asasını düşürmesi bir oldu.

Ve kızın atıyla hızla uzaklaşması...

Brick sinirlenmişti.

" vay canına prensesin bu  kadar agresif olduğunu bilmiyordum."

Butch ise şaşkınlıkla kardeşlerine bakıyordu.

Brick asasını hızla aldı.

"siz burda bekleyin. Onu geri getireceğim. Benden bu kadar çabuk kurtulamaz!"

Hızlı bir şekilde ilerlemeye başladı brick.

Çok geçmeden de onu buldu. Hala arkasına bakarak ilerliyordu.

Brick'i fark edince asasını doğrulttu ve ateş etti.

Ama brick büyü konusunda Blossom'dan daha iyiydi.

Saldırıyı savuşturdu.

Buna inanamadı Brick. Şu an kovaladığı kız ilerideki karısıydı.

Evlenmeyi babasının yalvaran bakışları sayesinde zorla kabul etmişti.

Şimdi ise evlenmek istemediği ama evleneceği kızı kovalıyordu.

Blossom durmadan saldırıyordu.
Brick ise her seferinde savuşturmayı başarıyordu.

Kız tekrar saldırı yapmaya hazırlanıyordu. Brick kızın koca bir ayıya gittiğini gördü.

"DUR!"

Blossom hızla önüne döndü. Ayıyla karşılaşınca hızla eğeri sola doğru çekti.

Ama çok geçti.

Ayının pençesinden kaçamadı.

Pençenin bir tırnağı  Blossom'ın baldırını kesmişti.

Bençelerin geri kalanı ise zavallı ata geldi.

At acıyla şaha kalktı. Blossom eğeri tutamadı ve sertçe yere düştü.

Asası da elinden fırlamıştı.

Aci içinde doğrulmaya çalıştı Blossom.

Ayı ile karşı karşıya gelmişti.

Ve kendini koruyacak hiçbir şey yoktu etrafta.

Ellerini kullanarak yavaş yavaş geriye doğru süründü.

Bacağından akan kan ve mükemmel acısı işini zorlaştırıyordu.

Ayının kendisine doğru gelmesi ise ayrı bir sorundu.

Gözlerini sıkı sıkı kapadı ve ayının son darbesinş bekledi Blossom.

"haspeyktoo!"

Blossom birden gözlerini açtı.

Ayıya vuran kırmızı bir ışık ve ayının inleyerek ondan uzaklaşması.

Blossom da acıyla bacağına dokundu.

Kan eline bulaşmıştı.

Brick atından indi ve Blossom'ın yanına ilerledi.

Blossom, kendisine yaklaşan Brick'i fark etti ve hızla asasına uzanmaya çalıştı.

Ama başaramadı.

Brick pembe asayı aldı.

"asamı geri ver"

"başka"

Blossom öfkelenmişti.

Acıyı ve kanmayı umursamayarka ayapa kalktı.

Yüzünü buruştırdu çünkü canı yanıyordu. Yalpalayarak Brick' in
karşısına dikildi.

Brick yavaşça kıza yaklaştı.

Blossom geriye doğru adım atacağı sırada kanayan bacağına acı saplandı.

Kendini boşluğa bırakacakken Brick onu belinden kavradı.

Yavaşça oturttu.

"yardımına ihtiyacım yok."

"evet belli oluyor"

Ayağa kalkmaya çalışıyordu ama başaramıyordu.

Bacağındaki yara hareketlerini kısıtlıyordu.

Brick, Blossom'ın önünde diz çöktü.

Yanında olan çantadan bir sargı bezi çıkardı.

Blossom acının şiddetiyle sessiz kaldı.

Brickin eteğini sıyırmasına izin verdi.

Brick konuşmadan işine bakıyordu.
Yaraya biraz su döktü ve sarmaya başladı.

Blossom ise Brick'i izliyordu.
Kahretsin yakışıklıydı. Saçları, gözleri ve her halikarda anlaşılan yapılı vücudu.

Ve tabi zekası.
Brick işini bitirince kafasını kaldırdı.
Blossom ile göz göze geldi.

"sen de kimsin?"

Brick gülümsedi ve ayağa kalktı.

"gelecekteki kocan"

*******

Emek veriyorum arkadaşlar emek.
Aşağıdaki yıldıza basıp oy vermek bu kadar zor olmamalı.
Yorumda yaparsanız çok iyi olur.

veliaht prenses👑(ppg) blossickजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें