9

504 63 36
                                    

"hayır , hayır, hayır"

Brick keyifle ayağa kalkmaya çalışan ama bir türlü kalkamayan Blossom'a bakıyordu.

"unut bunu bu evlilik olmayacak!"

Brick, Blossom'ın yanına geldi.
Diz çöktü ve çenesini kavrayıp kendisine bakmaya zorladı.

"bende meraklı değilim ama bu evlilik olacak!"

Blossom dişlerinin arasından konuştu
"asla"

"görücez"

Blossom en sonunda ayağa kalkabildi.
Kendisine doğru gelen Brick'e aldırmadan yürümeye çalıştı.
Hızlı adımlarla yanına gelen Brick, Blossom'ı kucağına aldı yavaşça.

"lütfen beni indir."

Blossom'ın çırpınışları boşunaydı.
Uykusuzluk üstüne bacağındaki acı hareketlerini kısıtlıyordı.

Brick onu atının üstüne oturttu.

Ardından yaralı atın yanına gitti. Pençe izleri derin olmadığı için at yürüyebilirdi.

İpleri eline aldı ve kendi atının arkasına bağladı.

Blossom ise sessizce izlemekle yetindi.

Brick atına bindi. Blossom önündeydi, biniş pozisyonunda değildi bu yüzden Brick'in atı kontrol etmesi daha kolaydı.

Hareket etmeye başladılar.
Blossom kıpırdamaya hatta kaçmaya çalışıyordu.

"kendi atımla gidebilirim."

"sonra ayağını zorlar ve kangren olursun."

"sanane ki bundan hayat benim hayatım"

"bu hayatı paylaşacağımızı unuttun galiba"

"asla olmayacak"

Bakışlarını Brick' ten çekti.
Brick asasını çıkarttı ve Blossom'ın rahat durması için büyüyle onu bağladı.

Blossom yorgundu bu yüzden daha fazla konuşmak istemiyordu.

Razı oldu yaptıklarına.
At yavaş ilerliyordu ve bu yavaşlık  Blossom'ın deli gibi uykusunu getiriyordu.

Dayanamadı ve gözlerini kapattı.

Farkında değildi ama kulağının hemen altında Brick'in kalbi vardı.

Brick, göğüsünde bir baskı hissedince kıza baktı.

Uyuyordu.
Fırsattan istifade ederek kızı inceledi.

Cidden güzeldi, ama oldukça yorgun görünüyordu.
Göz çevreleri kızarmıştı ve hafif şişliği de gözardı etmedi.

Sevimli bir burnu ve ateşli dudakları vardı. Ayrıca porselen gibi bir cilt.

İsyankar kızıl saçları ile uyum içerisinde olan gür kirpikleri adeta haykırıyordu.

Gözleri biraz daha aşağıya kayınca köprücük kemiklerinin zarifliğini gördü.
Göğüslerini es geçmeye çalışarak yarasının olduğu bölgeye baktı.

Kanama tam durmasada hafiflemiş gibiydi.

Göğüsünde yatan kıza tekrar baktı.
Beni öp diye bağıran dudaklarına ardından kapalı olsada güzel olan gözlerine...

Kaşlarını çattı. Onu bu kadar süzmemeliydi.

Ayrıca kıyafeti açıktı. Yavşaç pelerinini çıkardı.

veliaht prenses👑(ppg) blossickWhere stories live. Discover now