𝙃𝘼𝙏𝙀𝙍 ☆ 𝒗𝒓𝒐𝒔𝒆 (düzenlenecek)

hater 19'

"Ağaç olduk." Yoongi yüzünü buruşturup sinirle homurdandığında yüzümde ki ciddi ifadeyi bozmadan Jisoo'nun yanında ki yerimi aldım.

Taehyung ve Jungkook'da boş sandalyelere oturduğunda eksikler tamamlanmıştı.

Hemen karşımda oturan personel tedirgince gözlerini bizimkilerin üzerinde gezdirdiğinde en son bende sabitlemiş ve yutkunmuştu. "Konu ne?" bir an önce bitmesi için olaya giriş yaptım.

Önünde ki siyah bez çantadan mavi kapaklı bir dosya çıkardığında az çok ne olacağını tahmin edebiliyordum.

Bize bir teklifleri vardı bu bariz ortadaydı fakat her yere arkalarında sürü gibi Bangtan'ı getirmeleri onları komik duruma düşürüyordu.

"Bighit bünyesine girmenizi istiyoruz." derin bir nefes alıp kızlara döndüğümde onlarda şaşırmışa benzemiyordu. Bu aldığımız kaçıncı teklifti bilmiyordum. Bir yerden sonra saymayı bırakmıştım.

Yine de ilk defa Bighit'den teklif alıyorduk bu yüzden reddederken canlarını fazla acıtmayacaktım. Yani belki.

"Bu hemen karar verebileceğimiz bi' konu değil ama cevabımız her şirkete aynı." dedim kollarımı belime dolarken. "Hayır."

"Düşünmeniz için size süre ayıracağız. Lütfen, dosyayı inceleyin." ümitli bakışlarla yüzümüzü izlediğinde dosyayı yavaşça ittirdim.

"Hayır kelimesinin neresinden anlamıyorsun?" sakin kalmaya çalışıyordum. "Bir şirket altına girmek istesek üç büyükten gelen teklifleri kabul ederdik."

"Ayrıca şirketsiz olmaya alıştık, başımızda bize emir sallayan birinin olmasını istemiyoruz." Lalisa dirseklerini masaya dayayıp konuştuğunda hepimiz onu onaylamıştık.

Taehyung, sürekli gözleriyle imzalamam için önümde ki kalemi gösterip bana saçma bir baskı uyguluyordu.

"Dediğim gibi dosyayı incelerseniz fikriniz değişebilir." dedi kendinden emin bir şekilde. "Size milyonları sunuyoruz."

"Sence sizin paranıza ihtiyacımız var mı?" sert bir şekilde çıkıştığımda sesim olduğundan yüksek çıkmıştı.

"Hayır," dedi kendinden emince. "Tamam, parayı unutun ama size ihtiyacımız var."

"Hayır, ihtiyacımız falan yok. Kabul ettirmek için yalanın kitabını okuma." Yoongi huysuzca mırıldandığında dudaklarımı birbirine bastırdım ve alayla gülümsedim. Sanırım aralarında sevdiğim tek kişi Yoongi'ydi. En azından diğerleri gibi olmadığı bir kişiliğe bürünmüyordu.

"Bunu grubumla detaylı bir şekilde düşündükten sonra yanıtlayacağım ama pek olumlu olacağını zannetmiyorum." parmaklarımın arasında ki kalemi bıraktığımda hiçbirine bakmadan oturduğum yerden kalktım.

"Bizi bu kadar şirket istiyorken, neden Bighit'e girelim ki?" beklemediğim bir şekilde Jennie konuştuğunda Jimin boğazını temizlemiş ve bakışlarını Jennie'de sabitlemişti.

"Çok merak ediyorsan, bunu sana anlatabilirim." tüm kızları baştan çıkaran gülüşünü de sergilediğinde umursamazca bir bakış atıp önüme döndüm. Jennie'nin duygularını kullanıp onun kararını olumlu yönde etkilemeye çalışacaktı, bu belliydi.

Jennie salak değildi bu numaralara kanmazdı.

"Chaeng bence kabul edelim." dudaklarımı birbirine bastırıp kollarımı belime yerleştirdim ve kafamı yarım çevirerek Jennie'ye baktım. Tamam, kesinlikle salaktı.

"Jennie sus ve benimle gel, dışarıda bir sürü insan bekliyor." Lalisa Jennie'nin kolundan tutup çekiştirdiğinde çok geçmeden odadan çıkmışlardı.