hater 16'

2.2K 151 189
                                    

"Heyecanlı mısınız?" menajerim karşımda heyecanla tepindiğinde kıkırdamış ve elimde ki kahveden bir yudum almıştım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Heyecanlı mısınız?" menajerim karşımda heyecanla tepindiğinde kıkırdamış ve elimde ki kahveden bir yudum almıştım.

"Bizden daha heyecanlısın." dedim biten kahveyi yanımda ki çöpe fırlatırken. "Üstelik hala prova aşamasındayız, biraz sakin ol."

"Nasıl olabilirim Rosie? İki büyük grubun birleşiminden oluşan bir tur Dünya'yı ayağa kaldıracak." susması için işaret parmaklarımı dudağıma bastırdığımda yavaş adımlarla yanımızdan uzaklaşmıştı.

"Sana toplum içinde Rosie demeyi ne zaman bırakacak?" Jennie kafasını omzuma yaslayıp konuştuğunda göremeyeceğini bilsem de dudaklarımı büzmüştüm.

"Sanırım herkes sasaeng olduğumu öğrenince bir daha bana Rosie demeyecek." Jennie kıkırdayıp oturur pozisyona geçtiğinde yorgunluğum biraz olsun dinmişti.

Bir saat boyunca prova yapmıştık ve henüz toplu yapacağımız gösterinin provalarına başlanmamıştı.

Bileğimi sıkan topuklu ayakkabıların kemerini gevşettiğimde önümde beliren spor ayakkabılarla hafifçe gülümsemiştim. Kendine itiraf etmese de yanıma gelmeden duramıyordu.

"Ben gideyim de Jisoo'ya bakayım." Jennie ufak adımlarla yanımızdan tüydüğünde Taehyung ellerini cebinden çıkarmadan yanıma oturmuştu.

"Ne yapıyorsun?" her ne kadar normal gözükse de benim için tuhaf olan sorusuna gözlerimi devirmiştim. Gerekmedikçe benimle böyle konuşmazdı ve sanırım bu soruyu ondan ilk duyuşumdu.

"Sen ne yapıyorsan bende onu yapıyorum." dizlerimi kendime çekip bağdaç kurduğumda en rahat pozisyonu bulmaya çalışıyordum.

"Sıkıldım." tek kaşımı kaldırıp ona döndüğümde kafasını tavana kaldırmış bir şekilde öylece oturuyordu.

"Hayırdır?" dedim alayla konuşarak. "Sevgilinden mi ayrıldın? Yüzün beş karış." bakışları anında bana dönerken acıyla parıldayan gözlerinden bir sorunu olduğunu anlamıştım.

"Evet." kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktığında hissettiğim karmaşık duygulara bir anlam verememiştim.

Sevgilisinden ayrıldığı için üzülüyordu ve lanet olsun! Bu kalbimi incitmekten başka bir boka yaramıyordu.

"Ne güzel." üzüntümü saklayan bir gülümseme ile konuştum. "Desene sende bana kaldın?"

Bir elimi omzuna çıkarıp sıktığımda tepki vermeden önüne geri dönmüştü. Siktir dudağıma yapışmasını bekleyecek kadar aptaldım.

"Hadi ama," aramızda ki mesafeyi kapatırken elimi omzundan çekip işaret parmaklarımı dudaklarının kenarına yerleştirdim ve yukarı doğru ittirdim. "Biraz gülümser misin? Sen üzgün olduğunda arsız bir kız olamıyorum."

"İstemiyorum." ellerimi tutup yüzünden uzaklaştırdığında beni hiç takmadan kafasını dizlerime yaslamıştı. "Senden başka hiç kimseyi istemiyorum ama seninle de olmuyor."

𝙃𝘼𝙏𝙀𝙍 ☆ 𝒗𝒓𝒐𝒔𝒆 (düzenlenecek) Where stories live. Discover now