iki, i don't miss it, i'm lost

Start from the beginning
                                        

Siyah şortunu beline çekerken hatırladığı anı dudaklarında bir gülümseme oluşturdu, Kim Taehyung'un baskın tarçın, vanilya ve biraz da orman meyvelerini andıran tatlı kokusu hala odasına hakimdi. Kontrolü asla kaybetmeyen alfanın bir anda feromonlarını bırakmasına neyin sebep olduğunu bilmiyordu, anne ve babası kokusunu almıyor muydu? Neden gelmemişlerdi? Krem rengi tişörtü üzerine geçirdikten sonra saçlarını havlu ile kurutmaya başladı. Kapısı tıklatıldığında bakışlarını o yöne çevirirken yatağının ucuna oturdu. ''Bebeğim...'' Annesinin tatlı sesini duymak rahatlatmıştı, gözleri endişe ile üzerinde gezinirken tebessüm etti, odaya girdikten sonra kapıyı arkasından kapadı. ''Nasıl hissediyorsun?'' Anlamsız bir soru demek istedi ama yapmadı, ''İyiyim.'' diye mırıldandı, elleri kucağındayken. Saçlarını okşayan parmaklara yasladı başını, ''Kim Taehyung...'' Annesinin dudakları arasından dökülen isimle ona döndü. ''Taehwan beni merak etmiş.'' Saçlarını okşamaya devam ederken gülümsedi annesi.

''JEONGGUK!''

Evin kapısı açılmadan ve adı haykırılmadan önce bile Taehwan'ın kokusu eve ulaşmıştı, hala endişelendiği ya da heyecanlandığında kontrol edemiyordu kendini. Üzerine giydiği beyaz gömleği, siyah dar paça pantolonu ile girdi salona, annesinin yanında oturmuş telefonu ile ilgilenirken başını kaldırdı ve ona baktı, mavi saçları alnına yapışmıştı. Babasının bakışlarının ikisi arasında gidip geldiğinin farkında olarak gözlerini kırpıştırdı, ona nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. ''Merhaba Taehwan.'' dedi babası, kimsenin konuşmayacağının farkında olmuştu demek ki, ''Merhaba, Bay Jeon.'' diyerek önünde eğildi, bakışlarını hızlıca kaçırarak Jeongguk'a çevirdi. Kaşları çatılmış halde konuşmasını beklerken gerildiğini hissediyordu, ''Seokjin hyung...'' Taehwan'ın dudakları arasından duyduğu isim ile ayağa fırladı, ''Seokjin hyung bir hafta içinde dönüyormuş.'' Kendini kahverengi koltuğa bırakmadan önce söyledikleri bunlardı Taehwan'ın.

Herkesin hayatında iplerin koptuğu anlar olurdu ve o ipi yeniden birleştirebilmek için çok fazla düğüm atmanız gerekirdi, koltuğa yeniden otururken konuşmadı. Zihninde dolananları bir çizgiye oturtamıyordu, her düşünce yakalamaya çabaladıkça ondan kaçıyordu. ''Namjoon...'' Düşünmek istemediği isim annesinin sesinden salona yayıldığında gergin hava elle tutulur hale gelmişti, ''Onu ilgilendiren bir durum yok.'' dedi babası. O kadar kolay değildi, bir yara açıldığında kapanması zaman alırdı, kabuk bağlardı ve en küçük bir darbede yeniden kanardı. İç çekerek bakışlarını yerdeki İran halısından Taehwan'a çevirdi. Kendisini izleyen gözlerin içinde bakarken kendini görmek tuhaf hissetirmişti.

Gergin ortam Taehwan'ı çok fazla rahatsız ettiğinde beraber göle gitmek için çıktılar evden, adımlarını birbirine uydurmuş halde toprak patikadan ilerlerken ''Dün Taehyung'u gönderdiğim için üzgünüm.'' diye mırıldandı Taehwan, önüne gelen bir taşı ayağıyla vurarak ileri gönderdi Jeongguk. Parmaklarını eşofmanının cebine koymuştu, ''Babam benim gelmemin hoş olmayacağını söyledi, seni merak ettim.'' Taehwan açıklamaya devam ederken başını salladı, ''Mesaj da atabilirdin.'' dediğinde yanındaki arkadaşının gülümsediğini gördü. Toprak patika orman yoluna girdiğinde şimdi uzun ağaçların kapattığı yolda ilerliyorlardı, dallarını aşağıya sarkıtarak güneşin vücutlarına değmesini engelliyordu.

Sakin giden hayatının bir anda tersine dönmeye başlaması onu korkutuyordu, Taehwan ile evlenmek sorun değildi, kendisi ile evlenmek isteyen bir omega bulamazdı fakat eğer bir yerlerde Taehwan'ın eşi varsa... Bu düşünce olduğu yerde durmasına sebep oldu, ''Evlilik konusunda...'' diye mırıldandı, bakışlarını yerden kaldırarak mavi saçlı çocuğun gözlerine çevirdi. ''Eğer bir yerde eşin varsa...'' Devamını getiremedi, Taehwan'ın ince parmakları omzuna dokundu. ''Evliliğin ardından, senin eşin olduğumda...'' Dili dudaklarının arasında gezdirdi, dudakları anlayış dolu bir tebessüm ile kıvrıldı, ''Bunların bir önemi kalmayacak.'' diye mırıldandı Taehwan, parmaklarını çekerek Jeongguk'un önünden ilerlemeye devam etti.

invisible string' taekookWhere stories live. Discover now