22. Bölüm "YENİ ŞİRKET"

13.8K 586 71
                                    

Çağla Kösem

Burak ilk defa kendi isteği ile içini açmıştı bana. İlk defa soru sorulmadan kendiliğinden bir şeylerden bahsetmiş, bunca zaman sonra ilk defa çocukluğundan bir parçadan söz etmişti. Bu beni... mutlu etmişti sanırım. Ona çok daha fazla soru sormak istiyordum, onu merak ediyordum ama soramıyordum. Kim olarak soracaktım ki? O beni ilgilendirmiyordu nihayetinde buna hakkım yoktu.
Burcuyla dekorasyon için konuşurken kuzeyin gelmesi ile herkes bir hayli gerilmişti. Burak öldürücü bakışlarıyla "Burda ne arıyorsun?" dedi. Kuzeyle gözlerimiz buluşunca "Hoşgeldine geldim." dedi. Bu adam gerçekten yüzsüzdü! Bakışlarına gözlerimi devirerek karşılık verirken "Burda istenmediğini açıkça söylersem kabalık etmiş olmam umarım." dedim.
Hafif sinir bozucu bir kahkaha attı. "Hoş buldum Çağla."
Tekrardan gözlerimi devirdim. O sırada Cüneyt içeri girdi. Gözlerime inanamadım! Saçlarını kestirmişti! Beni görünce yüzünde kocaman bir gülümseme ile karşıladı. Koşarak sarıldım. Bir süre kahkahalar atarak sarıldık.
"Şu haline bak! Jün! Saçlarını kestirmişsin! Kıyamet alameti resmen!"
"Bende seni çok özlemişim baş belası. Seni gördüğüme çok sevindim." dedi gülümseyerek. Bakışları arkamızda bizi izleyen topluluğa çevrildi. Fısıldayarak "Ama bazıları beni gördüğüne sevinmedi anlaşılan." dedi. Hafifçe arkama baktım ve Burak'la Kuzey'in rahatsız olmuş bakışları ile karşılaştım.
"Her neyse boşver onları ortam şu an bir hayli gergin. Gel sana gelecek aksesuarları göstereyim."
Jün gösterdiklerine baktı "Ciddi ciddi şirket açıyorsun ha?" dedi gurur duyan bir ses tonuyla o sıra Kuzey yanımıza gelip boğazını temizledi.
"Evet?" diye sordum. Cüneyt ikimize bakarak "Ben bir Meltem'e bakayım." dedi ve uzaklaştı.
Kuzey gülümseyerek "Her hangi bir art niyetim yok. Sadece yardımcı olmaya geldim.Gerçekten.." dedi.
"Buna inanmamı benden beklemiyorsun umarım. Senin yüzünden benim ismim lekelendi, insanların bana tiksinirce bakışlarına maruz kaldım! Neden yaptın bunu bana Kuzey? Şimdi gelmiş bana art niyetten bahsediyorsun. Kusura bakma ama en son bile güveneceğim insan değilsin."
Kuzey başını salladı "Evet haklısın. Ama şunu bilmeni istiyorum konu seninle alakalı değildi sadece.."
"Konu benimle alakalı olsun olmasın ne önemi var ki? Hiç kimse ne olursa olsun böyle bir şey yaşamamalı. Kimse bunu hak etmez." dedim sözünü keserek. Durdu, bekledi ve bir süre gözlerime baktı.
"Nasıl güvenini kazanabilirim?" dedi.
Böyle bir soruyu ondan beklemiyordum. Acaba herkes ikinci bir şansı hak eder miydi? Bu sorunun cevabını bilmiyordum ve bu aralar yaşadığım her şey bu soruya çıkıyordu sanırım...
Hafif nefes nefese kalmış bir kız yanımıza geldi "Duvar kağıtları gelmiş, seçmeniz için bekliyorlar Çağla hanım." dedi.
Kuzey'e baktım ve arkamı dönüp yürüdüm.
"Çağla!" diye seslendi. Arkamı dönmeden olduğum yerde durdum. "Sorumun cevabını bekliyorum." dedi. Hiç bir şey söylemeden yürümeye devam ettim.
Eski ahşap bir masanın üzerine bir sürü model konulmuştu.
"Merhaba, hoş geldiniz." dedim.
"Merhaba Çağla hanım, ben Gökhan." dedi elini uzatarak. Elini sıkıp gülümsedim. "Memnun oldum."
Hızlı bir giriş yaptı "Siz ilk önce renk tonun seçin, daha sonra modellere bakalım." dedi.
Renkler birbirimden şahaneydi! Seçmek çok zordu.
"Girmem gereken bir toplantım var, kolay gelsin hepinize." dedi arkamdaki ciddi ses.
"Teşekkürler Burak bey." dedi Gökhan.
Başını salladı ve arkasını dönüp gitti. Buz gibiydi. Bir anda sanki ruhu çekilmişti. Tekrar renklere dönerek bir kaç tanesini seçiverdim.
Tüm her şeyi halletmiştik, 1 hafta içinde hazır olacağını söyleyip herkes yemek yemek için dışarı çıktı. Meltem "Gelmiyor musun?" dedi. "Hayır salona gideceğim." dedim.
"Tamam."
Eve gidip üstümü değiştirdim. Siyah bir tayt, askılı beyaz salaş bir tişört ve spor ayakkabılarımı giydim. Spor çantama gerekli malzemeleri atıp evden çıktım. Şirketin yakınlarında bir spor salonuna girdim. Boks torbasının olduğu yere ilerledim, yumruklarımı sertçe savurdum. Okul yıllarımda pek de örnek bir öğrenci sayılmazdım. Çok kavga ederdim. Benim gibi bir kızdan da tam beklenecek hareket(!) Bir çok disiplin de yemiştim normal olarak. Babam saygı değer bir iş adamı olduğu için sadece uzaklaştırma ile yetinebiliyorlardı. Ayrıcalıklı bir öğrenciydim. Ah! Babam! En son beni terk eden babam evet. Yalnız başıma bırakan babam... Yeni evliliği mutlu gidiyordu anlaşılan. Cici anneciğimle mutluydu ki unutmuştu beni çoktan. Aile ilişkilerim hiç iyi gitmiyordu. Pardon, benim bir ailem yoktu. Tek ailem burcuydu. Annemle yıllar sonra konuşsam bile anne kız ilişkisinde değildik. İşimiz düşerse birbirimizi arayıp sorardık. İlişkimiz bundan ibaretti. İlişki... Burak...
Yumruğumu sertçe vurdum ve.. AH! Bileğimi döndürmüştüm! Bu adamın adını anmayı geçtim düşünmek bile uğursuzluktu sanırım!
Görevli kişi buz getirip bileğimi kontrol etti.
"Kırık yok ama hareket ettirmemeniz lazım. Hareket ettirirseniz çok daha kötü olur." dedi. Elimi sardı. "Teşekkürler." dedim.
"Dikkatli olun." dedi ve gitti.
Şansıma küfredip kendimi eve attım. Çizim yapamayacaktım. Evet haftaya kötü bir başlangıç yapmıştım başıma daha ne gelebilirdi ki?

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Herkes ikinci bir şansı hak eder mi?
Peki Ya Kuzey ikinci bir şansı hakediyor mu?

*

Herkese tekrardan merhaba😊 Biliyodum bölüm çoook ama çok geç geldi bunun için herkesten özür diliyorum 🙏🏻 Bu aralar derslerden dolayı çok meşgulüm her şeye yetişemiyorum maalesef :(
Sizleri seviyorum umarım anlayışla karşılarsınız ❤️

Yeni AsistanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin