8. Bölüm "TARTIŞMA"

22.7K 1K 11
                                    

Nihayet hafta sonu için son iş günümdü. Tüm hafta başımı kaldırmadan çizim yapmıştım. İnsanlarla kaynaşıp, kendimi sevdirmiştim şimdi çok fazla arkadaşım vardı. Öğle arası olduğu için kimsecikler yoktu. Çizim kalemimi bir kenara bırakıp başımı masanın üzerine koydum. Bir kaç dakika sonra masamda hareketlilik olduğunu hissedip başımı kaldırdım. Bir kaç kız başımın üzerinde dikiliyorlardı. Kozmetik tarafından oldukları bariz belliydi. Upuzun siyah saçlı esmer kız elindeki kahvenin birini masama koyup bana doğru uzattı.
"Nasılsın yeni kız?"
Soran gözlerle "İyiyim." dedim.
Hafif iğneleyici bir sırıtışla "Tabii ki iyi olursun daha ilk haftadan patronla yakınlaşmışsın."
"Anlamadım?"
"Safa mı yatıyorsun bir de."
İyice sinirlenmeye başlıyordum. Niyetlerini anlamak pek de zor değildi. Sırtımı dikleştirdim ve arkama yaslandım. "Ne istiyorsunuz?"
"Akıllı olup Burak'tan uzak durmanı."
Kahkaha atarak ayağa kalktım. "Birincisi sen kimsin de bana ne yapacağımı söylüyorsun? İkincisi askerlik arkadaşınmış gibi ismiyle hitap etmen ayrı bir komedi." dedim ve tek kaşımı kaldırarak meydan okudum. O an telefonum titredi.
Burak Bey'den 1 yeni mesaj ...
"Odama gelir misin lütfen."
Telefonuma baktım ve kızlara gülümseyerek
"Üçüncüsü.. Burak bey beni çağırıyor, izninizle hanımlar." diyerek yanlarından ayrıldım. Burak beyin odasına girerdim.
"Buyrun Burak bey?"
"Yeni odan hazır eşyalarını topla ve şu odaya yerleş lütfen. Asistanımsan yakınımda olmanı isterim." dedi ve eliyle sadece iki odanın arasında cam olan odayı gösterdi. Hızlı hızlı konuşuyordu. "Ayrıca bu öğleden sonraki programı aktarır mısın lütfen." diyerek devam etti.
"Aa tabi.." Elimdeki ajandayı açtım ve aldığım notlara göz attım. "Ayakkabı için deriler ve renk seçimleri, kumaşlar, fotoğraf çekimleri...ıııımm bir de yemek." Afallayarak tekrar okudum. "Yemek mi?"
"Sana seçim konusunda güveniyorum en uygun olanları seç, kombini biliyorsun ayrıca o yemeği de iptal et akşam başka birine sözüm var."
"Tamamdır. Başka bir şey?"
Gözünü kağıtlardan ayırıp bana baktı. "Odana yerleş."
"Tamam."
"Seri ol. Çok işimiz var."
Apar topar odadan çıkıp masama doğru seri adımlarla ilerledim. Büyük bir kutu çıkarıp hemen eşyaları içine attım. Kutuyu kucaklayıp gidecekken Meltem'le burun buruna geldik.
"Kız ne bu acele dikkat etsene kahvemi döküyordun az daha!"
"Ay çok özür dilerim, Burak bey acele ettirdi elim ayağıma dolandı."
Elimdeki kutuya bi göz attı "Nereye böyle?"
"Burak beyin odasına, yani arada cam var ayrı bölmeler.."
"Burak beyin o kadar asistanı oldu, o odaya adım atanı görmedim daha." dedi imalı bir şekilde.
"Ee ne var bunda?"
"Bilmem." Dedi ve omuz silkerek arkasını dönüm yürümeye başladı.
"Mel..Meltem! O ne demek?"
"İyi çalışmalar kuzucumm."
Göz devirip odaya yürümeye başladım. Burak beyin kapısının 3-5 adım sağındaki kapıyı açıp içeriye girdim. Kutuyu masaya bıraktım ve eşyaları çıkardım. Telefonumdan gelen arama ile eşyaları bırakıp ayakkabılar için gelen kumaşları seçmeye, aşağıya indim. Yaz mevsimine uygun, cıvıl cıvıl renklerin yanında asil ve 'ben burdayım' diye bağıran renkleri de ihmal etmemiştim. Ajandama bakıp adama döndüm.  "Evet burada bende not almışım ama kumaşlarla ilgilenen alan biz değiliz ki.."
Kafamı kaldırıp Öykü gıcığıyla göz göze gelince durumu anlamıştım.
"Öykü hanım!"
"Evet?" Ukala!
"Kumaşları siz mi istediniz?"
"Evet."
"Gelmiş, seçmeniz için bekliyorlar."
"Onunla da mı ben ilgileneyim yani?!"
"Öykü hanım ben sizin asistanınız değilim ve sizin alanınızda da çalışmıyorum."
Elini kaldırıp parmağını yüzüme doğrulttu. "Bana bak asistan mısın nesin beni ilgilendirmez bunlar senin yapacağın işler!"
"Öyle mi?"
Bilmiş bilmiş elini beline koydu "Öyle!"
Kumaşlara bakmadan iki üç tanesini elime aldım ve ayağının dibine attım. "Bunlar olsun o zaman." dedim.
"SEN KENDİNİ NE SANIYORSUN?!" diyerek üzerime yürüdü.
"Ne oluyor burda??" Aras bey gelip ikimize de soran gözlerle bakıyordu.
"İşe aldığınız densiz asistana iş öğretiyorum."
"Bana bak ağzını topla patron olman benimle böyle konuşabileceğin anlamına gelmez."
Arkamı dönüp odama doğru koşar adımlarla yürüdüm, hızla girip kapıyı çarptım. Az önce kendini bişey sanan salak kızlar şimdi de öykü.. Bu neydi böyle?! Başımı ellerimin arasına aldım ve yere oturdum. Kapımın açılmasıyla Burak beyi karşımda görmem bir oldu. Yerimden kalktım, ellerimi kaldırarak "Kovuldum?" diye sordum.
"Ne oldu Çağla?"
"Siz kovmadan ben istifa edebilir miyim?"
"Çağla ne ol..."
Dışardan gelen bağırış sesleri ile Burak'ın lafı kesildi ve öykü odanın kapısını kırarca içeri girdi.
"SEN PATRONUNA KARŞI NASIL BÖYLE DAVRANABİLİYORSUN?! SEN KENDİNİ NE SANIYORSUN APTAL!!!"
Bağırıp çağırırken Burak en sonunda patladı ve çok yüksek bir sesle bağırdı. "ÖYKÜ!!"
"Burak olanları görmedin!!!"
"Olanları görmem bir şey değiştirmez! Benim asistanımın odasını bu şekilde nasıl girebilirsin sen?! Yetmiyormuş gibi nasıl hakaret etme cüretinde bulunursun?!"
"Burak.."
"Gözüm görmesin seni Öykü. Derhal odayı terk edin."
Öykü bana baktıktan sonra odadan çıktı. Aras bey kalabalığı dağıttı ve kapıyı kapatarak Burak'la beni yalnız bıraktı.
"Daha ilk haftadan nedir bu Çağla?"
"Burak bey kusura bakmayın ama ben bu şirkete başkalarının getir götür işlerini yapmaya gelmedim. Ve eğer öyle olacaksa istifamı yarın teslim ederim."
"Anlayamadım.. bana ne olup bittiğiniz anlatır mısın lütfen."
Olanları tek tek izah ettim. "İşte böyle oldu eğer inanmıyorsanız kamera kayıtlarına bakabilirsiniz.."
"Onun adına senden çok özür dilerim. Gerçekten hatası büyük. Üzerine yürümeler falan.. Nasıl özür dileyebilirim?"
"Hiç gerek yok. Başkasının ayıbını üstlenmeniz gerekmez."
"Bak istersen bu akşamki planımı erteleyip makul bir özür dileyebilirim."
"Gerçekten hiç gerek yok Burak bey, hem akşam ben de müsait değilim verilmiş bir sözüm var."
"Nasıl istersen."
"İstediğiniz gibi derileri seçtim, renkler hoşunuza gitmezse.."
"Gider." dedi gülümseyerek.
"Şey.. ben çıkabilir miyim artık?"
"Tabi." dedi ve önümden çekildi. Çantamı aldım ve çekingen bir ifadeyle gülümsedim.
"İyi akşamlar."
"İyi akşamlar Çağla."

Yeni AsistanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin