|26

49.7K 3.2K 402
                                    

*

"İnanamıyorum Defne. Kaç gündür neden anlatmadın bunu bana?"

Hazal'ın heyecanlı tepkisine güldüm.

"Fırsat mı oldu?" dedim ve kahvemden bir yudum aldım.

"Hayırlı olsun arkadaşım." dedi Hazal bana sarılıp. "Çok mutlu ol inşallah."

"İnşallah." dedim iç çekerek.

Bir süre daha Hazallarda oturup sohbet ettikten sonra abim arayınca toparlanıp aşağı indim.

İşten çıkınca Hazal'ın yanına uğramak istemiştim. Uzun zamandır görüşmeye fırsatımız olmamıştı.

"Köye gittiğimizde annemlere söyleceğim Defne." dedi abim, eve doğru giderken.

"Neyi?"

"Neyi olacak?" dedi. "Nigar'la beni işte."

Abim bir taraftan, ben bir taraftan babama fenalıklar geçirtecektik.

"Annem şok geçirecek."

Annemin aklına gelecek en son gelin adayı Nigar'dı resmen.

"Hele Sebile Teyze." dedim. "Kadına inme iner, Allah korusun."

"Felaket tellalısın resmen. Destek ol diye söyledim sana, içime kurt düşür diye değil."

"Ben destek olurum olmasına da..." deyip iç çektim. "Bugün sana yarın bana abiciğim."

"O ne demek şimdi?" dedi abim kaşlarını çatıp.

"Benim de sana işim düşer, diyorum. Destek olman gereken bir konu olur belki."

"Gizemli gizemli konuşma bana." dedi abim sitemle. "Açık açık söyle işte."

"Ya söyleyemem açık açık."

Daha annemle doğru düzgün konuşamıyordum, bir de abime mi anlatacaktım?

"Vakti gelince anlarsın."

Eve geldiğimizde masaya oturmadan önce odama girip üzerimi değiştirdim. Mutfağa girip abimin yanındaki yerime oturduğumda ortam çok sessizdi.

Annemin de babamın da bakışları tuhaftı. Abim de bu durumu fark etmiş olacak ki durumu anlamaya çalışır şekilde onları inceliyordu.

"Ne iş yapıyor?"

Babamın ortaya attığı soruya kimin cevap vereceğini anlamamıştım. Anneme baktığımda bana imalı bir bakış atınca babama söylediğini anlamıştım.

İnsan bir haber verirdi.

"Asker, baba." diye mırıldandım tabağıma bakarak.

Annemin bunları babama söylemiş olması gerekiyordu.

"Kim?" dedi abim. Hala hiçbir şeyden haberi yoktu.

"Asker karısı olmak kolay mı sanıyorsun?" dedi babam, abimin sorusunu görmezden gelip.

Bu aşamanın zor olacağını biliyordum zaten ama bu soru bile boğazıma bir yumru oturtmuştu.

"Eğitmenlik yapıyor." dedim duyulabilecek kadar alçak bir sesle.

Yaptığı işin göreve giden askerler kadar zor olmadığını söylemeye çalışmıştım.

"Şimdilik öyle." dedi babam. Sesi oldukça net çıkıyordu. "İleride ne olacak? Asker adamın işi belli mi olur?"

Babamın söyledikleri karşısında kimsenin sesi çıkmamıştı.

"Senin bir işin var. Burada bir düzenin var." Gözlerim nemlenmiş, görüşüm bulanıklaşmıştı. "Burayı bırakıp başka şehire mi gideceksin? Tanımadığın, bilmediğin yere..."

VÂYEWhere stories live. Discover now