Sizi Seçtim

251 33 153
                                    

Hikaye Bilgisi: Bu bölüm, Regulus ve onunla birlikte Hogwarts'a başlayan diğer öğrencilerin seçim seremonisi hikayesidir.
Anlatıcı: Regulus Black

Bu bölüm öneri sahibi olması sebebiyle @Mavi_Elma19 'a ithaf edilmiştir.

---------------------------------

Yıllardır beklediğim gün nihayet geldi çattı. Tıpkı büyükannem, büyükbabam, annem, babam, dayılarım ve hatta ağabeyim gibi artık benim de Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na gitme zamanım gelmişti. Bunun için her şeyim hazırdı: cübbem, ders kitaplarım, defterlerim, unutkan biri olduğum için yedek tüy kalemlerim ve hatta bir baykuşum bile vardı. Sirius ona Bellatrix ismini koymamı önermişti çünkü çok çirkindi ve tüyleri koyu renkti. Tıpkı Bellatrix gibi ama ben ona Bellatrix ismini koymayı reddettim ve böylece ismi Crescent oldu. 

Annem üzerimdeki kıyafetleri düzelttikten sonra bir adım ger çekilerek ellerini birbirine birleştirip, bana hayranlıkla baktı "Ah, Regulus! Benim kusursuz oğlum! Her zamanki gibi harika görünüyorsun!" Annem bana her zaman bir sanat eseri olduğumu söylerdi. Bu sırada Sirius sandığını tangır tungur merdivenlere vura vura antreye geldi, annem ona baktı "Giyimine daha özen gösteremez misin, Sirius? İnsan içine çıkacağınızı unutuyorsun sanırım." 

"Yoo!" dedi Sirius fütursuzca "Ben böyle giyinmeyi seviyorum. Çok daha rahat." bana baktı "Reggie boğuluyormuş gibi görünüyor. Biri onu kurtarsın." Annem onunla daha fazla ağız dalaşı yapmadan King's Cross'a gittik. Buraya daha önce, geçen yıl Sirius'u bırakmak ve almak için, gelmiştim. Bu nedenle kalabalık artık o kadar da ürkütücü görünmüyordu. Yine de çığlık atan bir kızın sesi tüylerimi diken diken etti. Muhtemelen bütün istasyon en fazla altı yedi yaşındaki bu kıza bakıyor olmalıydı. 

Dokuz ve onuncu peronların arasındaki duvara yaklaştığımızda ağlayıp bağıran küçük kızın aslında bir cadı olduğunu fark ettik. Annem ve babam, kızın yanındaki ebeveynlerini tanıyorlardı. Yanlarında bir de benimle aşağı yukarı aynı boyda, sarışın, yemyeşil gözleri olan bir erkek çocuğu vardı. Yüzündeki ifadeye bakılacak olursa çok utanmış gibi görünüyordu. Küçük sarışın kız onu pelerininden tutarak uludu "EVAN, GİTMEEE!" 

"Helen," dedi annem, kızın annesine bakarak "neler oluyor?" Kadın bıkkınlıkla "Swan," dedi "ağabeyinin okula gitmesini istemiyor." Kız, çocuğa yapışıp ayrılmak bilmeyince babası onu kucağına aldı ve bana baktı "Sen Regulus olmalısın. Birinci sınıfsın, değil mi?" Başımla onaylayınca devam etti "Ne güzel! Evan da bu yıl başlıyor." Annemin az önce Helen dediği kadın, eşini dürttü "Quinn geç kalacak sanırım. Biz perona geçelim en iyisi. Herkes gözlerini dikmiş bize bakıyor." 

Biz de onlarla birlikte perona geçtik. İşte burayı seviyordum çünkü sadece bir duvarlık mesafe ile Mugglelar ve onların sıkıcı yaşantısından tamamen uzaklaşıyorduk. Sirius bir anda sanki peşinde atlı kovalıyormuş gibi yanımızdan ayrıldı ve arkadaşlarının yanına gitti. Ne yapacağımı bilmediğim için anneme baktım. Sirius'a öfkeli bir bakış atıp iç geçirdikten sonra bana bakarak çenemi ve yanağımı okşadı "İstersen trene hemen binebilirsin, istersen yanımızda biraz daha durabilirsin."

Evan adındaki çocuk bana bakarak "Gidelim mi?" diye sordu. Sanırım kimse sormasa kimseyle arkadaşlık başlatacağım yoktu. Biraz çekinerek de olsa başımı salladım "Olur, gidelim." O, ailesiyle vedalaşırken ben de annemle babama sarıldım "Size hemen bu akşam mektup yazacağım." Annem beni saçlarımdan öptü "Senden güzel haberler bekliyoruz, oğlum. Bizi gururlandır." Üzerimde baskı hissetmeme rağmen gülümsedim ve trene binerken onlara el salladım. 

Kompartımanların önünden geçerken kendim hiç etrafıma bakmadan Evan'ı takip ettim çünkü nedense bilgili görünüyordu. Boş bir kompartıman bulunca içeri geçip, cam kenarlarında karşılıklı oturduk. Evan dışarı bakarak "Of!" dedi "Annemle babam gitmişler sanırım. Hepsi Swan yüzünden!" Merakla "Kız kardeşin neden bu kadar ağlıyor?" diye sordum. Omuz silkti "Çünkü kıskanç!.. Onun Hogwarts'a gelmesine daha çok var. Ben altıncı sınıftayken gelecek o." Swan adındaki bu küçük kıza hak verdim zira ben de geçen sene Sirius, Hogwarts'a gittiğinde kıskançlıktan çatlayacaktım.

Mıntıka Hikayeleri | Mıntıka Serisi One-ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin