Mıntıka Hikayeleri | Mıntıka Serisi One-Shot

Arkadaşlarını Öldür

Hikaye bilgisi: Eğer Evan Rosier, Birinci Büyücü Açlık Oyunları sırasında ziyafette ölmeseydi neler olacağını anlatan tek bölümlük hikayedir.
Anlatıcı: Regulus Black
-------------------------------------

En güçlünün bile bir sınırı vardır tabii ama Katie'nin bu sınıra şimdi gelmesi hiç iyi olmamıştı. Kız birkaç hamle daha Johnson'a karşı koyduktan sonra bitkinlikle yere yığıldı. Bundan sonra artık benim sıramdı. Johnson'ın Katie'yi öldürmesine izin veremezdim. Oyunları onunla bitirmek istiyordum! Derin bir nefes alarak yayımı gerdim, kızı gözüme kestirdim ve "Johnson!" diye bağırarak dikkatini çektim. Vega Johnson bana döndü, yüzünde vahşi bir gülümsemeyle "Black!" dedi ve elindeki bıçağı bana attı.

Son anda eğilerek ondan kaçmıştım ama şimdi ona doğru tekrardan nişan almam gerekiyordu. O benimle ilgilenirken, ayağa kalkan Evan sallana sallana yanına yürüdü. Evan'ı yıllardır tanırdım ama onu daha önce hiç bu kadar tuhaf görmemiştim. Sanki kontrolden çıkmış gibiydi ve bakışları tüyler ürperticiydi. Ağlayarak bağırdı "Onu kurtarabilirdim! Valerie oyunları kazanabilirdi!" Birden ellerini kaldırdı, hiç silahı yoktu ama neyse ki ona yardım etmek için tam zamanında harekete geçtim. Yayımı gerdim ve arenada ilk defa birinin ölümüne sebep oldum. Vega Johnson kalbinde benim attığım okla yere yığılırken Evan da dizlerinin üzerine çökerek bağırdı. 

Top sesi duyulduğunda iç geçirdim ve Evan'ın yanına koşarak ona sarıldım. Kollarımı sıkıca tuttu ve bağıra bağıra ağlamaya başladı. Zamanla durulmasını beklerken tek gözünden akan yaşlar şiddetlendi ve güç almak istercesine kollarımı var gücüyle sıktı. Evan'ın acı dolu çığlıkları arasında Katie gözlerini araladı ve yüzünde bir dehşet ifadesiyle etrafına bakındı. Kızın olayları idrak edişiyle "Hayır!" diye bağırması kanımı dondurmuştu. Ellerini saçlarına götürerek ağlamaya başladı. Aptaldık, sahiden çok aptaldık ve şimdi üç aptal olarak boş boş birbirimize sarılmaktan başka bir şey yapamıyorduk.

Evan ayağa kalkarak -sanırım gözündeki ninja yıldızı ona acı vermiyordu artık- cornucopiaya yöneldi, Valerie'nin cansız bedenine sarılarak göğsünün arasındaki bıçağı çıkardı. Benden daha cesur olduğu kesindi; ben, Barty'yi kaybettiğimde onun ölüsüne bakamamıştım bile. Ona veda öpücüğünü verirken kendimi çok daha kötü hissediyordum. Evan, Valerie'yi yere yatırdı, saçlarını parmaklarıyla tarayarak düzeltti ve ayağa kalktı. Üç kişi olsak da yeniden başımıza geçmek için hazırdı. Üstelik elinde takip cihazı da vardı.

Ormanın içine geri döndüğümüzde, Katie ilk iş olarak Evan'ı karşısına oturttu ve ninja yıldızının saplandığı bölgeyi dokunmadan inceledikten sonra "Regulus," dedi "onu oradan çekip çıkar, sağa sola oynatıp daha şiddetli kanamaya sebep olayım deme sakın. Tuttuğun gibi çekeceksin." Bir an sanki boğazımda taş varmış gibi hissettim ve irkildim "Çekip çıkaracak mıyım? Neden sen yapmıyorsun?" Katie, Evan'ın başını kucağına yatırdı "Artık umurumda değil, söyleyeceğim. Ben acı çekmemesi için Evan'a veela büyüsü yapacağım. Ninja yıldızını çıkarırken büyüyü yapmam mümkün değil. O yüzden sen çıkaracaksın. Acele etsen iyi olur, büyü yaptığımı öğrenen Mugglelar üzerimize kurtları salmış olmalı." 

Ellerim titrerken, Evan bana baktı "Yapabilirsin, Regulus." en yakın arkadaşımın gözüne saplanan bir ninja yıldızını çıkarmak için yine ondan destek almak. Sanırım Evan kaybetmek isteyeceğim son insandı. Sol elimi göğsüne koydum, sağ elimle de ninja yıldızını tuttum. Yüzündeki yarığa baktıkça midem kaynıyor, başım dönüyordu. Üçe kadar saydıktan sonra çekmeye çalıştım ama ninja yıldızı kıpırdamadı bile. Kemiğe takılmış olmalıydı.

"Daha güçlü çek." dedi Katie bu sefer ve Evan'ın kafasını sabit tutmak için alnına bastırarak onu kucağına yapıştırdı. En son yediklerimin tadı acı bir su eşliğinde ağzıma gelirken daha güçlü çekmeye çalıştım hatta bacaklarımdan güç alabilmek için ayağa kalktım. Sanki ninja yıldızıyla birlikte Evan'ın kafasını da koparacakmışım gibi hissediyordum. Ninja yıldızı çıktığında çekme kuvvetimin etkisiyle geriye düşüp, popomun üzerine oturdum. Evan da bir oh çekti "Bir an beynimi de söküp alacaksın sandım."