Sonraki Hayat

104 7 17
                                    

Hikaye Bilgisi: Büyücüler ve Mugglelar arasında geçen ilk savaştan sonra hayatta kalmayı başarmış olan Dominic, Rabastan ve Regulus'un bir dönemlik okul tatilinde yaptıklarını anlatan tek bölümlük hikayedir.
Anlatıcılar: Dominic, Rabastan, Regulus.
------------------

-Dominic-

Bunca zaman sabırlı ve soğukkanlı kaldığıma inancım tamdı ama artık dayanmakta güçlük çekiyordum. Onca ölüm ve savaş derken en nihayetinde ben de çökmüştüm. Artık tutamadığımız yası tutuyordum; savaşta kaybettiklerimiz için, Niall için ve hatta Evan, Ace ve Valerie için. Her şeye son veren imza aynı zamanda acılarımın başlangıcı olmuştu.

Savaştan sonra herkes evlerine dönünce yatağıma girdim. Başta o kadar kötü değildi ama kendimle baş başa kaldıkça her şey beter oluyordu. Düşüncelerimle boğuştum ama eninde sonunda karanlık hislerim tarafından ele geçirildim. Sadece üzüntü hissediyordum. Sanki bir daha asla mutlu olamayacakmışım gibi hissediyordum.

O gece yemeğe inmedim, ertesi sabah kahvaltıda görünmedim; bu döngü devam etti. Ben sadece yatarken, odama yemek tepsileri gidip geliyordu. Perdeler çekiliydi, ışık açmak yasaktı. Durumum annemin kalbini kırıyor, ağabeyimi ürkütüyor, babamı kızdırıyordu. Ne yapayım? Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Tuvalete gitmem gerekmese bir ömür yataktan çıkmazdım. Ailem abartıyor olduğumu düşünüyor olabilirdi ama böyle hissediyordum.

Yataktaki birinci ayımı geride bırakırken annem gündelik olarak yanıma gelerek yatağımdan çıkmak için hazır olup olmadığımı soruyordu. Cevabım hayırdı. Burada çürümek istiyordum. Yeterince yürekli olsam kendimi öldürürdüm.

Ağlayarak uykuya dalıyor, kabuslardan çığlık atarak uyanıyordum. Annemle babam her gece yanıma koşuyorlardı ve her şeyin düzeleceğini ama bunun için benim de çabalamam gerektiğini söylüyorlardı. Ben zaten yeterince çabalayıp, sabretmemiş miydim?

Bir sabah annem ondan beklemediğim kadar erken bir saatte yanıma geldi, yatağıma oturdu, "Bugün kalkmak için hazır mısın?" diye sorduğunda boş boş perdelerle bakışıyordum. "Anne," dedim boğuk bir sesle "Cevabı biliyorsun." Cevabı biliyordu, evet ama asla kabul etmek istemiyordu.

"Bugün Rosierlar burada olacaklar." dedi "Misafirlerimiz için çıkmak istersin belki. Banyo yapman lazım. Uyuz köpek gibi koktuğunu biliyor musun?" Keşke Rosierları da yas tutmaları için rahat bıraksalardı. Ayrıca kokuyor olmam umurumda değildi. Yorganımı suratıma kadar çektim "Sanmıyorum. Beni rahat bırakın."

Yine uyudum. Bu kez rüyamda Rabastan ile birinci arenadaydık ve o uçurumdan düşmek üzereyken elimi yakalamayı başarmıştı. Onu yukarı çekmeye çalışırken o da bana bağırıyordu "Düşmeme izin verme! Dominic! Dominic, lütfen!"

Birinin kapımı yumruklamasıyla irkilerek uyandım. Sonra babamın sesini duydum "Dominic, derhal o yataktan kalkıyorsun!" Açık tek gözümle saate baktım. Öğleden sonra üç buçuk. Ölü gibi uyumuştum yine.

Ses vermediğim için babam içeri girdi. Üzerimi açtığında sinirlendim ama konu babam olunca, ona çıkışamıyordum. Sert mizacı sebebiyle kendimi bildim bileli ondan korkardım.

Beni kolumdan tutarak oturur pozisyona soktu "Yaşadıklarının sana fazlasıyla zarar verdiğini biliyorum ve yas tutmana saygı duyuyorum ancak bu şekilde yaşamaya devam edemezsin! Kendine çeki düzen ver artık! Şu haline bir bak! Berbat haldesin; saçın sakalın birbirine karışmış, kokuyorsun. Yatıp sadece zırlıyor olmandan ve ayyaş gibi içiyor olmandan bahsetmiyorum bile! Git bir tıraş ol, insana benze."

Zaten konuşasım yoktu ama zulamın keşfedilmiş olduğunu anlayınca utandım da. Utanç. Bayağıdır hissetmiyordum bunu. Çaresizce "Özür dilerim!" deyince babam beni kendine çekip boynuma sarıldı "Özür dilemesi gereken sen değilsin... Sadece daha güçlü olmanı istiyorum ve olanları kabullen artık. Tıpkı bir yetişkin gibi."

Mıntıka Hikayeleri | Mıntıka Serisi One-ShotDonde viven las historias. Descúbrelo ahora