You're my Kryptonite

400 38 6
                                    

"Neden bütün Dünya'nın yükü omzularında gibi hissediyorsun? Her hata sana ait değil. Her kötünün düşmanı sen değilsin. Seninde arada durman gerekiyor."

"Lee anlamıyorsun. Hayatta en değer verdiğim, en güvendiğim insandan en büyük sırrımı sakladım."

"O insan için yaptın bunu. Ve en sonunda söyledin sonuçta değil mi?"

Kara'nın yüzü düştü. Söylememişti. Kafasından bu düşünceleri attı. "Nasıl bu kadar iyi olabilirsin?"

"Aslında kötü biriyim bilirsin. Ama, Kara Danvers. Sen benim kriptonitimsin."

Kara'nın yüzündeki tebessüm büyüdü ve gülümsemeye dönüştü.

"O zaman.. Sende benim sarı güneşimsin. Varlığın bana güç veriyor." Güldü.

Lena kaşını kaldırıdı. "Bu güzeldi." Güldü.

"Evet ama öncelikle söylemeliyim ki.. Lena Luthor kötü biri değil."

"Az önce kendi ağzınla yaptığım kötülükleri saydın."

"Onlar sadece ihanete uğramanın verdiği acı ile yapılmış hareketlerdi. İçeride bir yerde bana hâlâ değer verdiğine inanıyorum."

"Verdiğime eminim."

Kara tekrar Lena'nın omzuna kafasını koydu.

"Kara?"

"Evet?"

"İyisin değil mi? Yani annen konusunda."

"Babamla ve teyzemle birlikte Rao'nun ışığında parlayacaklar. Üçü de tekrar bir arada mutlu olacaklar. Hayatım boyunca hep yanı başımda onları hissedeceğim. İyiyim."

Lena Kara'yı öptü. "Bu kadar güçlü olmana hayranım biliyorsun değil mi?"

"İyi bir öğretmenim vardı."

"Adı neydi?" Lena tebessüm ederek sordu.

"Profesör Kieran gibi bir şeydi sanırım."

Lena gülümsedi. "Anladım. Güzel isimmiş."

"Öyle."

Lena telefonuna gelen mesajla telefonunu eline aldı.

Alex : Kara nasıl?

You: Daha iyi

Alex: Tamam. Biz araştırmalara devam ediyoruz

You: Gelişme olursa haberdar et

Alex: Tamam

"Kim yazıyor?"

"Alex seni soruyor."

"Tamam." Tekrar açtığı televizyona döndü.

Lena telefonunu masaya bırakıp Kara'ya döndü. "Güçlerinde hâlâ düzelme yok mu?"

"Maalesef. Bu aralar hayatımda çok bir heyecan da yok. Umarım birkaç güne düzelir artık."

"Tetiklenebiliyor mu?"

"Evet. En son James asansör boşluğundan düşmüştü." Kara güldü.

"Anladım." Lena güldü. "Sana heyecan yaptırmamız lazım kısaca?"

Kara tekrar güldü. "Camdan atlamadığın sürece..." kafasını Lena'nın omzundan kaldırıp gülümseyerek konuşmaya devam etti. "İstediğini yapmakta özgürsün."

Lena güldü. "İşimiz zor olacak. Beni öptüğünde bile düzelmediyse.."

"O kadar heyecanlanmamıştım!"

"Kar.. Kalp atışlarını duyabiliyordum."

"O kadar hızlı mıydı?" Kara güldü.

Lena güldü.

"Belki 1 kerecik öpmekten fazlasını yapmak gerekiyordur?" Kara tek kaşını kaldırarak yaslandığı Lena'ya baktı.

Lena tebessüm etti. "İstediğini yapmakta özgürsün."

Kara gülümsedi. Lena'nın dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. Lena ellerini Kara'nın boynuna yerleştirdi ve o da öptü.

**

Alex J'onn'un ofisinde Brainy, Winn ve J'onn ile birlikteydi.

"J'onn." J'onn'un elini kendi kafasına yerleştirdi. "Başka türlü olmayacak. Hadi, yap şunu."

"Emin misin? Kara yokken yapmamız doğru olur mu?"

"Kara burada değilken daha kolay olur. Eğer bana bir şey olursa en azından göz göre göre olmuş gibi hissetmeyecek."

"Tamam.."

"Eğer bana bir şey olursa-"

"Sana bir şey olmayacak Alex."

Alex kafa salladı ve gözlerini kapattı.

J'onn Alex'in kafasına dokundu. Saniyeler sürmüştü. Elimi kafasından çekti.

Alex sessizce etrafa baktı.

"Hey Alex! İyi misin?" Winn endişeyle konuştu. Alex cevap vermedi. Winn Brainy'e döndü.

"Hey! Böyle olmaması gerekiyordu! Brainy bir şeyler yap!"

"Sanırım delirmedim. Sorun yok." Alex konuştu.

Herkes derin bir nefes verdi.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Tamamlanmış."

Herkes tebessüm etti.

"Bir dakika.."

Alex konuşmaya devam etti. "Kara ve Lena. Oha bi' dakika."

"Aynı tepkiyi verdiğime yemin edebilirim." Winn cevap verdi.

"Lena'ya hâlâ yalan söylüyoruz! Bu adil değil. Bir an önce o da her şeyi öğrenmeli! Kara'nın eski en yakın arkadaşına böyle davranması gerçekten de çok kötü! Hiç mi vicdan azabı çekmiyor? Hiç rahatsız olmuyor musunuz?"

"Kara ondan gerçekten hoşlanmaya başladı."

"Bu bir şeyi değiştirmez! Onlar nerdeyse resmen düşman olacak seviyedelerdi. Lena'nın Kara'ya yaptıkları çok acımasız! İçinden tekrar böyle biri çıkarsa ne yapacağız?"

"Sakin ol Alex."

"Öğrenmeli. Her bilmediği saniye daha tehlikeli." Telefonunu eline alıp Lena'yı aradı. Herkes engellemeye çalıştı ama Alex'in umrunda olmadı.

"Öğrenmeli. Her bilmediği saniye daha tehlikeli." Telefonunu eline alıp Lena'yı aradı. Herkes engellemeye çalıştı ama Alex'in umrunda olmadı.

Lena telefonu duymuyordu. Bu sefer Kara'nın telefon numarasını tuşladı. Kara'da duymuyordu.

"Tanrım.."

"Şu an ne yaptıklarını hayal bile etmek istemiyorum." Winn kahkaha attı. Alex Winn'e yastık fırlattı ve ayağa kalktı.

Vicissitudes | SupercorpWhere stories live. Discover now