Mad Man

429 42 9
                                    

[damnadc depresyondan çıkar mısın .( ]

Lena'nın sesini duymak nedense onu mutlu etmişti. Kapıyı açtı ve içeri girdi.

"İlk ne desem çok düşündüm ama bulamadım."

"Kara!"

Kara tebessüm etti ve elindeki Plumeria çiçeklerini uzattı. "Akşama kadar bekleyemedim ve sürpriz olsun istedim."

Lena tebessüm etti.

"Gotham'dan sıkıldın artık herhalde? Ya da Metropolis'ten?"

"Lena.. böyle yapma. Kate gerçekten benim sadece yakın bir dostum! Asla aramızda bir şey olmadı olmuyor ve olmayacak!"

"Jonathan nerde?"

"Evde. Alex ile birlikte."

"Tamam." Lena uğraştığı bilgisayarına bir iki şey daha yazdı ve derin bir nefes alıp ayağa kalktı. "İyi misin?" Kara'nın önüne dikildi.

Kara tebessüm etti. "Evet. Biraz dinlenmek iyi geldi."

"Güzel." Lena'da tebessüm etti. "Sam ile geldiniz değil mi?"

"Evet! Hiç zorluk çıkmadı. Sam işi çok iyi oldu. Teşekkürler."

"Teşekkür etmene gerek yok biliyorsun."

Kara Lena'ya sarıldı. "Buna ihtiyacım vardı." Güldü.

Lena güldü ve sarılmasına karışılık verdi. "Benimde."

"Gelmem uzun sürdüğü için özür dilerim."

"Sana iyi geldiyse, sorun yok."

Sarılmayı bıraktılar. Kara gülümserken gözlüğü ile oynayarak yere baktı.

"Neden heyecanladın?" Lena güldü.

Kara hızla gözlüğü ile oynamayı bıraktı. "Özlemişim herhalde." Güldü.

Lena'da güldü. "Herhalde mi? Emin değilsin yani?"

Kara dudaklarını büzdü ve omuz silkti. "Bilemiyorum." Güldü. Kara yine gerildikçe gülüyordu.

Lena kollarını Kara'nın boynuna doladı. İşte şimdi Kara'nın kalp atışları ciddi hızlanmıştı. "Nasıl emin olmanı sağlayabiliriz?" Lena gülümseyerek konuştu.

Kara verecek cevap düşünüyordu ki Lena'nın masadaki telefonu çalmaya başladı.

"Bunu sonra tartışalım o zaman?"

"T-Tabi." Kara cevap verdikten sonra gergince güldü. Lena ellerini Kara'nın boynundan çekti ve masasına dönüp telefonu aldı.

"Buna bakmam gerekiyor."

"Ben CatCo'ya geçeyim o zaman."

"Yok yok eve dön yol yorgunusun şimdi. Ben Andrea ile konuşurum. Bugün erken geleceğim zaten. Gelirken Big Belly Burger alıyorum 3 tane?"

"Olur." Kara tebessüm etti.

Lena tebessümüne karşılık verdi ve telefonu açtı. Kara geldiği yoldan çıktı ve eve doğru gitti. Lena ise telefonla konuşurken gülümseyerek Kara'nın getirdiği çiçekleri izliyordu.

**

Kara eve girdi ve Alex ile kızlar hakkında konuşan Jonathan susup halasına sarıldı.

"Cidden kızlar hakkında mı konuşuyorsunuz?"

"Eh. Ortak zevklerimizden biri sonuçta." Alex Jonathan'a göz kırptı.

Jonathan kızararak tebessüm etti. Kara Jonathan'ın saçlarını karıştırdı ve ikisinin arasına oturdu.

"Lena geliyor mu?"

"Evet! Gelirken Big Belly Burger alacak."

"Yaşasın!" Jonathan ayağa kalktı. "Ben yıkansam olur mu?"

"Tabii." Kara tebessüm ederek cevap verdi. Jonathan çantasını alıp lavaboya doğru gitti. Alex ayağa kalktı.

"Ben gideyim artık o zaman."

"Sende kalsana yemeğe? Hem özledim seni biraz vakit geçirmişte oluruz."

"Lena ile de bayadır ayrısınız şimdi ama.." Alex boğazını temizledi.

"Çocuk var evde çocuk. Sus." Kara güldü.

Alex gülmesine eşlik etti ve tekrar oturdu. "Tamam hadi öyle olsun o zaman."

Kara ablasını yanağından öptü ve telefonunu alıp Lena'nın adını rehberinde buldu.

"Ben bir yandan üstümü değiştireyim bi'. " Kara ayaklandı ve Alex kafasıyla kardeşini onayladı.

Kara telefon çalarken hızlıca giyindi ve yatağa oturup telefonu tekrar eline aldı. Lena telefonu birkaç saniye sonra açtı.

"Hey Lee!"

"3 burger yetmeyecek değil mi?"

"Alex'i çağırdığımı nerden anladın?"

"Ah, Alex için dememiştim. Sen hangi evrende tek burgerle doyarsın ki?"

"Doğru. Sen en iyisi 5 tane falan al." Kara bir anda sustu. "Yani alır mısın?"

Lena güldü. "Alırım tabii ki."

"Teşekkürler!"

"Teşekkür etmene gerek yok Kar. Neyse 1 saate görüşürüz."

"Görüşürüzz."

Kara telefonu kapattı ve salona geri dönüp ablasının yanına oturdu.

"Ben yokken çok sıkıntı çıktı mı?"

"Çok değil. Nia çoğuyla başa çıktı. Tek bir adam var yakalayamadığımız."

"Neyin nesi?"

"Adam delinin teki. En son yine bir teknoloji firmasından bir şeyler çalmış. Ama tek özelliği hırsızlığı değil tabi. Adam çaldığı eşyaları çeşitli cihaz veya silah haline falan getiriyor. O yüzden onunla baş edemedik."

"Kulağa o kadar sıkıntı gibi gelmiyor."

"Kulağına sıkıntı gibi gelmese de o mavi gözlerine yeterince sıkıntı gibi gelecektir emin ol Kara Zor-El."

"Bakalım.."

Vicissitudes | SupercorpWhere stories live. Discover now