#29.

205 21 210
                                    

Merhaba...

Gününüz nasıl geçiyor?

Ben üzgünüm...15 şehit verdik...
Gittikce artıyor...kuzenimde baş komutan. Allah korusun hepsini. Dualarınızı eksik etmeyin.

Size yeni bölümle geldim.  Bundan sonraki bölüm Final...

İyi okumalar dilerim.

Medya kalbimi sızlattı yaa...

Şarkı çok duygusal.. Yeminle ağlattı... Şarkıyla okuyun...

İyi okumalar...





Şu an kim sevdiğini yüz gözü kan içinde görmeyi isterdi? Kim sevdiğini bu halde görüp susa bilirdi.  Kimin yüreği dayanırdı buna... Kalbim kendini kayb etmiş gibi çırpınıyordu. Mümükün olsaydı dışarı bile çıka bilirdi... Nefesimi tutttuğumu bile anlamamıştım.

İki adım geri gidip kapının arkasında saklandım. Gözümden akan yaşa engel olamadım. Kalbim titriyordu. Korkuyordum.
Şu an elleri kolları bağlı bir sandalyede baygın şekilde yatıyordu. Dudağı patlamıştı... Kaşıda patlamıştı... kan suratını boyuyordu...Dağınık saçları bembeyaz rengi... Zayıflamıştı... hemde çok... Hangi seven kalp bunu kaldırırdı...

Sevdiği gözleri önünüde bu haldeyken... Korumalar yok...Kimse yoktu... Sadece on-on beş adam vardı... Ve arkası bana dönük bir adam... Bastonla durmuş kanlar içimdeki sevdiğime bakıyordu...

Burada neler oluyordu? Jin...neden bu haldesin... Peki Jungkook nerde... Ona da mı zarar verdiler yoksa... Gözümden firar eden yaşları silip hemen telefonumu çıkardım... Numarayı çevirip kulağıma götürdüm telefonu titreyen ellerimle... Bir iki çalıştan sonra açmıştı... Duymuştum sesini.

"Alo abla..?"

"Jungkook...iyisin dimi?"

"Abla..ben iyiyim..de.. sen..abla..sen iyimisin noldu?"

"Jungkook sen şimdi nerdesin?"

"Arkadaşımla tuttuğumuz evdeyim noldu ki..neden ağlıyorsun abla?"

"Beni dinle Jungkook lütfen... Şimdi yanına polis alıp abinin evine geliyorsun...soru sorma.. acele et lütfen..."

"Ne? Abla ne polisi..sen burdamısın? Abla...abim nerde.."

Telefonu kapatıp cebime soktum. Göz yaşlarımı silip derin nefes aldım. Arkamda haraketlilik hiss ettiğimde öylece kaskatı kesildim. Kafama dayanılan silahı hiss ede biliyordum... Yavaşca arkamı döndüm. Bir adamdı... Silahını bana doğrultmuş kaşları çatık şekilde bakıyordu... Ben..ben bu adamı tanıyordum.. Bu ormandaki adamlardan biriydi.. Şu kaçan...

"Ooo seni görmek ne güzel"

Diyerek güldü iğrenç sesiyle...

"Jin'e ne yaptınız? Ne istiyorsunuz?"

"Hadi bakalım..Patron seni görünce sevinicek"

Kolumdan tutup sürüklemeye başladı... Bileğimi koparırcasına çekiştirip beni sürüklüyordu.

"Bırak beni adi şerefsiz"

Çırpınarak direniyordum... Göz yaşlarım durmuyordu... Beni birazda sürükleyip arkası dönük adamın karşısına yere fırlattı...

Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda o iğrenç suratını tanımıştım. Ormanda beni ellemeye çalışan, Jin'i yakalamaya çalışan adamdı bu... Ayağından yaralanmıştı...Bastonla geziyordu şerefsiz.  Beni görünce şaşırmış sonrada kahkaha atmıştı...
Midem bulanıyordu yüzünü gördüğümde...

《Sahte Mafya》 ✔Where stories live. Discover now