#23.

202 19 183
                                    

Merhabalar...nasılsınız ballı çöreklerim...
Bir şey söylemek istiyorum.
Son zamanlarda bana ne oldu bilmiyorum...sanki bunalımdayımmış gibi...Son günler çenesi düşük olan ben evde konuşmuyorum...Telefona karşı bir ilgi duymuyorum...
Sadece ve sadece sakince oturmak nefes almak istiyorum. İçimde sıkıntı var...nedenini anlamıyorum. Kötü bir şey de olmadı. Çevremdeki her kes iyi sağlıklı...mutlu....
Ama kendimi boşluktaymışım gibi hiss ediyorum...
Anlatamıyorum... biliyorum.. belkide anlamıyorsunuz.. yani öyle bir şey yaşıyorum ki anlatılması zor...

Size bir tavsiyede bulunmak  istiyorum... artık bundan sonra kimseye güvenmeyin...asla...çünki güven çok iğrenç bir şey...bir kez verdin mi ikinci kez veremeye biliyorsun...vermiyorsun eskisi gibi...
Sizi gerçekten sevenlere güvenin...
Ben safım...hemde çok...
Dışarıdan ağır kız gibi gözüksemde çok safım...zayıfım...içten...
Belkide değişiyorum...hayata bakış açım değişiyor...her şeyim..
Uzun bir uykuya dalmak ve uzun bir uyku çekmek istiyorum.
Kaç gecedir uyuyamıyorum...
Ahh cidden.. bunu neden anlattığımı düşünüyorsunuz.. haklısınız...
Ben bile kendimi anlamıyorum...
Siz nasıl anlaya bilirsiniz ki...cidden kafam allak bullak...boş verin...

Kendim bu halde olsam da. ..hikayemizi komik yazıyorum...

İşte ben böyleyim...
Hepte böyleydim...

İyi okumalar...

Ahh şimdi bu gereksiz şeyde ne...
Neden insanlar ağlar...kötü olduklarında? Bence çok gerksiz bir şey...göz yaşlarımız sadece gözümüzdeki mikropları temizlemek için akar...peki biz insanlar...her zor anımızda acı anımızda..kalbimiz kırıldığında ağlıyoruz...göz yaşı israf ediyoruz...
Göz yaşı dökmek neyi düzeltiyor ki..
Ağlamak... diyorlar ki ağlarken içini boşaltırsın... ama bir işe yaradağını görmedim...şimdiye kadar. ..
Sadece çektiğimiz rimeli akıtıyor göz makyajımızı bozuyor dimi...
Rahatlatmıyor işte...

Peki ben neden şu anda kırgın çiçek gibi oturuyorum? Neden üzgünüm ben? Ahh tabi ya...aptal gibi benden hoşlandığını düşünüyordum...komik dimi...

Hızla oturduğum yerden kalkıp akmak için direnen göz yaşlarımı tuttum... aynada kendime bakıp gülümsedim...

"Evet Mila..aferim kızım..böyle...her zamanki gibi... asla göz yaşlarnı akıtma..ve kimseye gösterme...sen her zaman böylesin...kırılsanda incinsende sadece gülümsersin... bu da senin hayata karşı savaşında bir silahın..."

Valizmi de alıp aşağı indim...anneme  babama..aileme kavuşucaktım... mutlu olmam gerekmez mi...oturup beklemeye başladım...

Gözlerimi kapatıp içimden saymaya başladım...sakinleşmem için...

1...2...3...4...

Annem öğretmişti...içinden say...sakinleşirsin...işe yarıyor...

Ayak seslerini duymamla gözlerimi açtım...evet iki kardeş merdivenlerden iniyorlar...ayağa kalkıp valizimi aldım.

"abla..
Sana bi şey söylemeliyim"

O tatlı gülümsemesiyle ve heyecanla yanıma geldi..bu kadar heyecanlanacağı şey ne ola bilir?

"Söyle bay tavşan...neden böyle heyecanlısın?"

"abim seni...-"

  Ağzının kapanmasıyla sözü yarıda kalmlştı.. Elin sahibine baktığımda renkten renge girmiş ve paiklemişti.. Noldu ki bu kadar çok tepkililer?

"eee şey hiç.."

"yaa Jin ağzını niye kapadın çocuğun o zaman..? benden ne saklıyornuz siz?"

《Sahte Mafya》 ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin