Six~

815 99 80
                                    

Tamam.

ONA TUTULMUŞTU.

Gaylerden nefret eden birine tutulmuştu.

Bu aşırı garipti. Nasıl olur da onun gibi birinden hoşlanabilirdi. Dün geceden beri onu düşünüyordu. Diş fırçalarken bile aklında o vardı.

"Cidden deliriyorum yada dünyanın sonu falan geliyor. Bu normal değil."

Derin bir nefes alıp suratına su çarptı. Yaz mevsiminde olduğu için kurulanmadan odasına döndü.

Arkadaşı yatağında oturmuş boş boş duvara bakıyordu. Burukça gülümsedi. Jungkook'un son yaptığı gerçekten ağırdı. Sarhoş bile değilse neden böyle bir şey yapmıştı? Tae'nin onu ne kadar uzun zamandır sevdiğini biliyordu. İki arkadaşta çok yanlış kişilere tutulmuştu.

Sanırım arkadaşının keyfini yerine getirmesi gerekiyordu.

"Hey bok kafa! Sen ne yakışıklılar bulursun kendine. Şu suratın güzelliğine bak! kaç gacıyı geçersin biliyor musun?" Tae arkadaşının varlığını hissedince güldü. O olmasaydı daha da dipte olurdu.

"Hmm... seni geçebileceğim kesin." Yeonjun gülüp arkadaşının yanına oturdu. Tae'nin gözleri arkadaşını buldu.

"Asla bir ben olamayacaksın." Tae göz devirdi. Ellerini iki yana açıp yatağa yasladı.

"Herneyse... o gün olanların üstüne bir çizgi çektim. Hiç yaşanmamış gibi sayacağım." Yeonjun mutlulukla el çırptı. İşte arkadaşı gerçekte böyle biriydi. Elini arkadaşının omzuna koyduktan sonra konuştu:

"İşte benim tanıdığım Tae budur. Kendini ezdirmez. Gururunu bir kenara atmaz. Karşısındakinin de ağzının payını verir."

Tae salak bir sırıtmayla elini arkadaşının elinin üstüne koydu. Biraz bakıştılar. Yeonjun'un kaşları yavaşça çatıldı. Tae başını yana eğip konuştu:

"Ama bu onun peşini bırakacağım anlamına gelmiyor."

Yeonjun'un suratında oluşan gururlu ifade yavaşça soldu. Cidden bu çocuğu bırakması için daha ne olması gerekiyordu?

"İflah olmazsın biliyorsun değil mi?"

Tae yüzündeki salak sırıtışı genişletti.

"Evet."

Yeonjun derin bir nefes verip duvara döndü. Aslında kendi durumu da farklı sayılmazdı. Hatta daha kötü bile sayılabilirdi. Sonuç olarak Jungkook gaydi.

"Sana söylemem gereken bir şey var." Tae bakışlarını arkadaşına çevirdi.

"N'oldu?"

Yeonjun'un yüzü iyiden iyiye düşmüştü. Derin bir nefes aldı. Gelen tepkiden korksa bile söylemeye kararlıydı. Çünkü, yardıma ihtiyacı vardı.

"Sanırım Soobin'den hoşlanıyorum."

Mavi saçlı gelen tepkiden korktuğu için kendini biraz geri çekti. Olacaklara hazırlandı.

Bakışları Tae'nin suratına çıktı. Arkadaşının dümdüz yüzünü görünce daha da gerildi. Sanki fırtına öncesi sessizlik gibiydi.

Biraz daha uzaklaştıktan sonra beklemeye başladı.

Bekledi.

Bekledi.

Daha da fazla bekledi.

Fakat istediği tepki gelmemişti.

Korkarak elini arkadaşının omzuna uzattı. "Hey, iyi misin?"

Tae boş bakışlarını arkadaşına çevirdi. Derin bir nefes verdikten sonra konuştu.

QUERENCIA | YeonBinWhere stories live. Discover now