BÖLÜM 10

858 54 95
                                    

" Sehun.. "

" Noktaladım. Daha fazla konuşma bunu. Kararımı verdim bile. "

Luhan şaşkınca karşısındaki bedene bakıyordu. Sehun, Luhan için bu kadarını nasıl yapabilirdi? Ya bir şey olsaydı?

Luhan kris'e nasıl teşekkür edeceğini bilememişti ama Sehun'a nasıl teşekkür edeceğini iyi biliyordu.

Kravatından tutup başını aşağı çekti ve dudaklarını birleştirdi.

Luhan sabahın erken saatlerinde gözlerini araladı. Neyseki bugün izin günüydü. Tabii, sadece garsonlukta. Merkeze gitmesi gerekiyordu. Dünki olanlar hala aklındaydı. Sehun, onun için büyük riskler almıştı. Sehun gerçekten bu kadar iyi biri miydi? Ya Luhan bu derece iyi birine en büyük kötülüğü yapsaydı? Ne de olsa elinde değildi ki..

Mesleği basit bir şey değildi. Ve Sehun, resmen artık bu riskli işte yer almak istemişti. Kötü bir durum olsaydı itibarı zedelenirdi. Bu durumda, Luhan hiçbir şey yapamazdı. Tabii, kendini suçlamaktan başka.

Üzerini giyinip pembe saçlarına şekil verdi. Aynaya bir öpücük bıraktı. Eh, kendini beğeniyordu.

Kapısı çaldığında odasından çıktım hızla. Kapıyı gülümseyerek açtı. Sehun'u beklemişti ama Kris karşısında duruyordu.

"Kris.. Bir şey mi oldu? Oh, dur. Özür dilerim. Lütfen içeri gir. Geçenki olanlar yüzünden özür borçluyum sana.."

Hızla kapıyı araladı. Kris yavaşça içeri adımladı. Luhan da kapıyı kapatır kapatmaz onu içeri geçirdi ve
karşısına oturdu.

"Kahve ister misin?"

"Yok.. Yok. Teşekkür ederim. Ben seni görmek istiyorum sadece."

"Olur. Öncelikle.. Ben geçen olanlar için özür dilerim Kris. Sehun aslında kavgacı biri değildi. Tamam, biraz zor biri. Kibirli. Egoist. Somurtkan. Yani, yine de kavgacı değil.."

"Umrumda değil Luhan. O an orada ona karşılık vermek istedim ama kendimi tuttum. Tek yaptığı şey, seni rezil etmekti. İnsanlar bize bakıyordu. Sen de resmen Sehun'u geri çekmek için çabalayıp duruyordun."

Luhan bir an dudaklarını büzdü.

"Sanırım haklısın. Aslında rezil olmak falan değil de o an çok korktum. İkiniz de zarar görebilirdiniz Kris."

"Bu konuyu kapatmak istiyorum. Zaten seni görmeye de bu yüzden gelmedim."

"Huh? Ne oldu?"

Kris yaklaşıp Luhan'ın elini tuttu. Derin bir nefes aldı vr yüzüne baktı.

"Farkında mısın Luhan? Sürekli, bana borçlu olduğunu dile getiriyorsun. İş hakkında yardımcı oldun, sana bir teşekkür borçluyum. Dün Sehun ile uğraştın, sana bir özür borçluyum."

Luhan gözlerini kaçırdı. Doğru, sürekli bu adama bir şeyler borçlu kalıyordu ve bu hoş bir durum değildi.

" Yanlış anlama Luhan. Bir şeyleri yüzüne vurmuyorum, üstelik ben öyle biri de değilim. Sadece.. Benle randevuya çıkman için bahane sunuyorum. "

" Randevu mu..?"

"Yani.. Bir yemek. Seni tanımak istiyorum. Tek muhabbetimiz teşekkür etmek ve özür dilemek. Bunların dışında nasıl birisin, merak ediyorum."

"Kris.. Ben bilmiyorum. Bu ne kadar doğru, bunu da bilmiyorum. Daha geçen olanları gördün. Sehun.."

"Sehun senin sevgilin mi?"

Kris'in ani sorusu ile Luhan donakaldı. Bu konuyu Sehun ile hiç konuşmamışlardı. Çok şey yaşıyorlardı ama ortada belirli bir şey yoktu..

Garson/Hunhan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin