"Bileğinde ki bilekliği isterim."
"Bu bileklik senden değerlidir!"
{Not: Bu hikâye 'bamsı beyrek' isimli filmden uyarlanmıştır.}
{Başlangıç:010120}
{Bitiş:190620}
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Bileğindeki bilekliği isterim."
"Bu bileklik senden değerlidir!"
İyi okumalar :)
<•>
Jungkook bir eline bağlanmış dikenli şeye bir de karşısında duran bir yığın herife bakıyordu. Dışarı çıktığında başına yediği sert darbe ile bayılmış ve uyandığında da ellerindeki bu şeyi görmüştü.
Ava giderken avlanmak bu olsa gerekti çünkü jungkook resmen şu an kapana sıkışmıştı. Üstelik elleri bağlıydı ve karşısında gerçekten de tonlarca adam vardı. Bazıları jungkook'tan daha kalıplıydı ve jungkook'un düşündüğü tek şey o adamları nasıl yeneceğiydi. Çünkü diğerleri onun için hiçbir şeydi.
Ancak bu kalıplı herifler jungkook'u baya zorlayacak gibi duruyordu. Yavaşça ayağa kalktı.
"Ellerimi bağlarken ayaklarımı bağlamamanız, sizce de biraz aptallık değil mi?" Diye sordu güçsüzce sırıtırken.
"Bu kadar yorgun bir haldeyken bizi dövebileceğini mi düşünüyorsun?" Ayakçının sürekli yanında dolaşan kişiydi bu.
"Yanlış soru," dedi jungkook sırtımasını daha da büyütürken. "Asıl soru, bizi nasıl dövmeyi düşünüyorsun? Olacaktı. Çünkü inan bana aklımda çok güzel şeyler var ve ayıptır söylemesi, ayaklarım da en az ellerim kadar kuvvetlidir."
Tamam bu biraz ciddiydi ve karşısındaki adamlar onun ne halt olduğunu çok iyi bildikleri için fazla üstelemek istemiyorlardı. Lakin güçlü bir savaş da kaçınılmaz gibi duruyordu çünkü jungkook'un bakışları "eninde sonunda dayak yiyeceksiniz" dercesine bakıyordu.
"Bak, amacımız kavga değil. Sen kaçarsan eğer obanın ağası canımızı okur. Gel ve uslu uslu otur zaten oradan çıktığından beri neredeyse 70 adamımızı öldürdün."
"O zaman siz de o kadar adam koymasaydınız. Mantıklı düşünün 70 herifi öldürdüysem, sizin yaşama ihtimaliniz var mı? Bence beni güzellikle bırakmalısınız. Zaten buradan çıktıktan sonra beni 8 yıl buraya hapseden ağanızı da öldüreceğim. Sizi kendi ordum arasına katarım ve öldürmem. Lakin şu an gitmeme engel olursanız, sizi öldürdüğüm için bana kızmamalısınız."
Bu sözler karşıdaki adamlara mantıklı gelmiş olacak ki, bir süre birbirlerine baktıktan sonra kısa bir baş sallamayla aralarında onaylamışlardı. Ardından kalıplı adamlardan biri öne çıkmış ve şu sözleri söylemişti.
"Ya söylediklerinin arkasında durmaz, bizi satarsan? Sana nasıl güveneceğiz?"
"Sözünün arkasında durmayan erkek midir asker?" İşte bu son noktaydı askerler için. Zaten inanıp bu beladan kurtulmaya yer arıyorlardı jungkook'un bu sözleri ile çoktan yelkenleri suya indirmişlerdi. İçlerinden biri öne çıkıp ellerindeki dikenler için bıçak fırlatmıştı jungkook'a.
