Hacker/Peter Parker (Bitti)

~7~

"Helena bunu yapmaman gerek."

Bilgisayarın başında göz devirdim.

"Bak Friday bacım. Staj işlerim bitti sonuçta. Bırak ucundan yapiyim."

"Mr. Stark yapmamanız için sertçe uyardı."

Demesiyle bilgisayardaki site gitti. İç çektim. Saçma Stark ve saçma kuralları.

"İyi be. O Stark'ın ben taa-"

Telefonun çalmasıyla başlıycağım sövmeyi bıraktım ve telefonu açtım. Beni istemeyen Parker arıyor.

"Bayan Livingstone'in telefonu ile görüşüyorsunuz. Şu an kendisi meşgul. Mesaj mı neyse on-"

"Helena bunu beşinci yapışın. Bir dinlesen beni artık."

"Pışık. Sen beni isteme iş yerinde sonra konuşcam de."

"Ya istememle alakası yok. Ciddiyim almıyorlar oraya."

"Ya bi git."

Telefonu kapattım. Sinirle ayağa kalktım ve odama gittim. Kendi bilgisayarımı açtım. İç çektim. Silah kurcalayak biraz.

*******
Takırtılar duymamla başımı klavyeden kaldırdım. Burda nası uyuya kaldıysam.

Gözlerimi ovaladım ve etrafa baktım. Hala takırtılar geliyordu. Ayağa kalktım ve başımı odanın kapısından çıkardım. Ama Tony'nin zırhı bu.

"Friday ne oluyor?"

Cevap gelmedi. Zırh uçarak uzaklaştı. Lan nereye gidiyor?

"Friday bir şey sordum."

"Bir sorun yok efendim. Sadece Mr. Stark zırhını istedi."

"Ne için pek?"

Cevap gelmedi. Hı iyi kendim öğrenirim. Cennete benzeyen yere gittim. Bilgisayarın başına geçtim. Hemen zırhın kamerasına bağlandım. Rotaya göre göle benzer bir yere gidiyor.

Zırh suya daldı ve beyaz bir şeye doğru yol aldı. Kaşlarımı çattım. O şey de ne? Onu hemen aldı ve yüzeye çıkardı. Has bu..

"Örümcek Adam ..."

"Helena hemen o kamerayı kapat."

Bağırarak sandalyeden düştüm. Ha? Ne?

"Ne bok oluyor?"

"Diline dikkat et. Sana dediğimi yap ve kapat o kamerayı."

Ana bu Tony'nin sesi. Ayağa kalktım ve kamerayı kapattım.

"Amma gıcıksın ha."

Diyerek ordan çıktım. Atıştırma yerine gidip bir bardak kahve ve çikolata aldım. Öğrenecektim belki de bu sefer.

"İstesem öğrenirim onun kimliğini. Adama bak kapa diyor. İstesem öğrenmiştim şimdiye kadar."

Sinirle çikolatamı yiyerek odama yol aldım. İçeri girdiğimde hemen kapıyı kapattım. Kahvemi ve çaklıtımı bitirip yatağıma yattım.

*****
Gözlerimi yavaşça açtım. Daha sabah mı olmadı acaba

"Friday saat kaç?"

"Akşam dokuz buçuk."

Gözlerim büyüdü. Yuh o kadar saat uyunur mu lan

"Neden beni uyandırmadın ki? Tony çok kızıcak."

Zorda olsa kalktım. Esnedim ve biraz gerindim.

"Kendisi uyumanızı istedi. Üç gündür düzgünce uyumadığınızdan."