~BÖLÜM 21~

89 10 23
                                    


Lori verdiği test sonucunu beklerken saatine baktı. Bir saattir sonuçların açıklanması için doktorun onayını bekliyordu. Bir kaç gün önce verdiği şeyin test sonucu bugün açıklanacaktı.

Bu araştırmayı yalnız başına yapıyordu. Stew'in de bundan haberi yoktu. Her şeyden emin olmadan önce kimseyi suçlamak istemiyordu.

"Lori!" hemşire kendisine seslenince ayağa kalktı ve doktorun yanına gitti. Masada oturmuş Lori'nin içeri girmesi ile oturması için işaret verdi.

"Lori verdiğin şeyin analizini yaptık. Şunu söylemeliyim ki test sonucu pozitif çıktı."

Lori heyecandan kuruyan dudaklarını diliyle ıslatarak yutkundu. "Biraz daha açar mısınız lütfen." dedi.

"Yani içinde bir takım bulgulara rastlandı. Bunu içine koyan her kimse karşı tarafın acı içinde olmasını ve çeşitli kabuslar görmesini istemiş. Hatta ileri boyut olarak gerçek üstü halisünasyon görmesini sağlayacak derecede büyük ilaçlar bunlar. İnsanları delirtebilir. "

Lori pür dikkat dinlemişti. Şimdi herşeyi daha net olarak algılamaya başlamıştı. Bu zamana kadar gördüğü kabusların neden olduğunu daha iyi anlıyordu. Artık emindi. Katilin kim olduğunu biliyordu.

Hastaneden ayrılarak arabasına bindi. Bir yandan da neler yapabileceğini kafasında tasarlıyordu. Hemen Stew'e haber vermek istedi ama daha sonra bundan vazgeçti. Oyun oynamak istiyordu. Katili polise teslim etmeden önce bir nebze de olsa canını yakmak istiyordu. Bunu Alice borçluydu.

Kitapçıdan aldığı renkli postitlerden kırmızı olanı eline alarak yazmaya başladı.

" GÖLGE NİN SEN OLDUĞUNU BİLİYORUM. ŞİMDİ OYUN SIRASI BENDE." yazdı. Bunu minik bir zarfın içine koyarak katil diye düşündüğü kişinin evine gitti. Bir sokak kalarak durdu. Arabası ile görünmek istemiyordu.

Katil gibi düşünmeliydi. Zeki ve kurnaz olup hataya yer vermemeliydi. Başına sarı peruk taktı ve gözlerine de kendi gözünün aksi olan yeşil bir lens taktı. Bu oyunu kuralına göre oynamalıydı. Temkinli ve korkusuz.

Şapkasını taktı ve arabadan indi. Katilin evinin önüne geldiğin de zarfı kapının alt kısmından içeri attı. Şimdi beklemeli ve katilin tepkisini izlemeliydi. Kapıyı tıklatarak evden uzaklaşarak karşı caddeye geçti ve bir banka oturdu. Yanına aldığı gazeteyi okuyormuş gibi yaptı.

Kısa süre sonra katil kapıyı açtı. Kimsenin olmadığını görünce kapıyı kapatacağı esnada zarfı gördü. Lori'nin kalbi göğsünden çıkacakmış gibi atıyordu.

Zarfı alıp içindeki postiti çıkardı. Lori okuduğunu biliyordu. Ama adam hiçbir tepki vermemişti. Korkuya dair bir duygu kıpırtısı bile yoktu. Belki de yanılmıştı. Katil aslında o değil di.

"Hayır" diye fısıldadı. Deliller onu gösteriyordu. Katil oydu bunu anlamıştı.

Katil içeri girerek kapıyı kapattı. Lori elindeki gazeteyi yanına koyarak başını ellerinin arasına aldı. Şimdi ne yapacağına dair en ufak bir fikri yoktu. Doğru olanı yapacaktı. Stew'e bundan bahsedecekti. Bu bir oyun değildi. Baş kahramanı olmaktan da sıkılmıştı.

Arabasına binerek Stew'i aradı. Telefon çalıyordu ama açan olmayınca kapatmıştı. Stew muhtemelen yoğun du ve telefonunu sessize almıştı. Bir ses kaydı göndermeyi düşündü.

"Stew beni hemen aramalısın bu çok önemli." kaydı kapattıktan sonra kütüphanesine gitti. Elleri buz kesmişti. Oysa ki hava soğuk değildi. Korktuğu için olduğunu biliyordu.

Kahve makinasından bir bardak kahve yaparak masaya oturdu. Elinde tuttuğu kitabın sayfalarını karıştırarak en son kaldığı yeri açtı. Aynı satırı bir kaç defa okudu ve anlamadığını görünce kitabı kapattı.

ASLA KORKMA (TAMAMLAMDI) Where stories live. Discover now