~BÖLÜM 14~

134 18 6
                                    

1 hafta sonra

Lori yoğun dersin ardından bir karar vermişti. Üniversiteye biraz ara vermek istiyordu. Kendisine bir haftadır bakındığı kiralık iki katlı bir dükkan bulmuştu. Şirin bir kütüphane açmak istiyordu. Babası bu kararına karşı çıkmamış hatta son yaşanan olaylardan dolayı hoşuna gitmişti.

Annesinin haberi olsaydı buna karşı çıkabilirdi.

Lori kitap kutularını taşıyan genç çocuğa seslendi, "Hey yavaş ol, benim için değerli kitaplar var orada."

Bir diğeri kitapları rafa dizerken kitap elinden kayıp düşmüştü. "Lütfen biraz daha dikkatli olun." diye ona da çıkıştıktan sonra birisinin kendi ismini seslenmesi ile kapıya doğru baktı.

Ryan kapıya yaslanmış sinsice sırıtıyordu. "Onların canını çıkarıyorsun Lori."

"Hoş geldin Ryan ama benim için çok değerli zarar görmelerini istemiyorum."

Ryan ona doğru yaklaşarak ahşaptan yapılmış sandalyeye oturdu. "Hala geri dönebilirsin çok geç değil." dedi.

Lori elindeki kitapları rafa dizerken, "Kararım kesin. Biraz dinlenmek ve kitaplar ile iç içe olmak iyi gelecek." diye cevapladı.

"Sen bilirsin. Misafirine kahve ikram etmeyeceksin herhalde." diye Lori'ye yakınırken, Lori özür diler gibi ellerini birleştirdi.

"Hemen geliyorum." Lori Merdivenlerden yukarı çıkarak kahve makinesinden iki bardak kahve alarak aşağı indi. Ryan'ı kitaplar arasında gezinirken bulmuştu.

Elinde ki bardağı uzatırken, "Kitapları sevdiğini bilmiyordum." dedi.

"Favorim Lisa Cardner." diye yanıtladı. Kahveyi alarak karşılıklı masaya oturdular.

"Parşomen ne oldu?"

Ryan elindeki kahveden bir yudum alarak umutsuzca konuştu. "Bir haftadır haber alamıyorum, başına bir şey gelmesinden endişeliyim."

"Rahat ol Ryan, katilin gidip adamı öldürecek hali yok."

"O konuda endişeliyim." dedi.

"Bu hafta sonu git bak o zaman."

"Öyle yapmayı umuyorum ama Justin bu aralar tuhaf davranıyor. Sürekli gözü üstümde, nereye gidersem hesap soruyor. Katil'i gizlice aradığımızı öğrendiğinden bu yana diken üstünde."

"O senin baban endişelenmesi çok normal."

"Bence fazla abartıyor. Peki senin Kendy ile aran düzelmedi mi?"

Lori hayır anlamın da başını sallayarak, "Yüzümü görmek bile istemiyor." dedi.

"Ona biraz zaman ver eminim seninle tekrar konuşacaktır. Neyse ben kaçar kahve için teşekkürler." diyerek Lori'nin burnunu sıktı ve ayrıldı.

"Şapşal." Lori sırıtarak bardakları aldı ve yukarı çıkarak yıkadıktan sonra aşağı indi. Taşıyıcı adamlar gitmiş geriye küçük dokunuşlar kalmıştı.

Yüz metre karelik bu alan iki katlı ve duvarlar boydan boya kitap dolu raflar ile kaplıydı. Ortalarda dört kişilik masa ve etrafında sandalye olmak üzere beş masa vardı. İkinci kat sadece Lori'ye aitti. Kandisine küçük bir yatak masa ve mini bir mutfak yaptırmıştı. Sıkıldığı zaman gelip burada kalacaktı.

Akşama kadar' Lori'nin gizemli yeri' adını verdiği yeri işi bitince kilitleyerek kütüphaneden ayrıldı. Arabasına binerek akşam üstü eve vardığında babasının bir not bırakarak iki günlüğüne şehir dışına çıktığını görmüştü.

ASLA KORKMA (TAMAMLAMDI) Where stories live. Discover now