:43:

6.6K 532 938
                                    


aşklarımm gecikti üzgünüm ama gerçekten upuzun bir bölümle döndüm!!🥺🥺❤️

bölüm sonunda görüşlerinizi belirtip karesi'yi musmutlu edebilirsiniz ehe🥺🥺🥺🥺





——————————:—————————



Kaç dakikadır böyleydim bilmiyorum ama ona sarılı kalmak istiyordum. Güzel kokusunu içime en rahat böyle çekiyordum ve şimdi birbirimizden böylesine uzakken ona yapabildiğim tek şey sarılmaktı. Her yüzüne baktığımda gözlerim doluyordu, kendi hatalarımda boğulasım geliyordu. Biliyordum, içinin parçalandığını görebiliyordum ama elimden bir şey gelmiyordu ki. Sadece çok seviyordum onu, yetiyordu bu ona.

Burnumu bir kere daha sürttüm gömleğine. Belimdeki kolları sabırla pozisyonunu sürdürdü, bizi izleyen biri varsa böyle öldüğümüzü sanabilirdi. Uzun süredir konuşmuyor, sadece sarılıyorduk. Yanaklarımız birbirine çarptıkça yumuşak teninin bıraktığı hisle kavruluyordum. Ensesine dokunan parmaklarım uzaklaştı önce ondan. Yavaşça bedenlerimizi ayırdım ve kafamı eğdim istemeden. Ayakkabılarımızı incelemeye devam ediyordum ki, bir kapı sesiyle ona dönmüştüm. Binmemi istiyor olmalıydı. Utangaç bir şekilde teşekkür ettim ve kemerimi bağladım. Annesinin ısrarıyla onunla tanışmaya gidiyordum ama yanlış bir zaman seçmiştik. Taehyung bana eskisi gibi bakmıyordu bile.

Ablası yurtdışından gelmiş ve annesi de bu sayede kalabalık bir yemekte benimle tanışmak istediğini söylenmişti. Taehyung beni arayıp durumu açıkladığında reddetmek istediğimi söyledim, korkuyordum. Annesinin ya da ablasının beni sevmemesinden korkuyordum. Taehyung'a karşı bile hatalar yaparken onlara karşı da hatalar yapmaktan korkuyordum. Orada da böyle mi olacaktık diye düşünüyordum. İlk defa bu arabada böylesine sessizdik. Üstüme beyaz bir gömlek gitmiş, sadece sonran iki düğmesini iliklemiştim. Böylece içime giydiğim bordo, bağazlı ama terletmeyen kazağım görünüyordu. Altımda da siyah bir kot pantolon vardı. Kendime çok özenmemiştim, olduğumuz durum yüzünden heyecanımı bile yansıtamıyordum ki. Bildiğim kadarıyla ablasının beş yaşında bir çocuğu vardı, Taehyung yeğenine çok bağlıydı. Sosyal medyada bile çok fazla fotoğrafları vardı. Kafamı yan çevirdim ve sevgilimi izledim. O da boğazlı bir kazağın üstüne bol bir tişört giymiş, zımbalı bir pantolonla tamamlamıştı üstünü. Yine çok güzel görünüyordu, kıskanıyordum. Sessizlik iyice kalbimi kırmaya başladığında kırmızı ışık yüzünden durmuştuk. Çekinerek işaret parmağımı vitesin üzerindeki eline sürttüm. Dudaklarım büzülmüştü, gözlerim dolmuştu ve yeni bir ağlama krizine girerek onu bunaltmak istemiyordum. Bana bakmıyordu, kısa bir an elimize baksa da gözlerime bakmamıştı. Ayrı olsak bu kadar canım yanar mıydı?

"Yapma böyle." Sesim fısıltı gibi çıkmıştı, o bile cesaretsizdi. Gözümden bir damla yanağımı ıslattı ama umursamadım. Elimi elinin üzerine tamamen yasladım, baş parmağım tenini okşuyordu. Alt dudağım titrediğinde yutkunup yüzüne bakmaya devam ettim. Bir şey demeden yanan yeşil ışıkla ilerledi. Gözlerimi ondan almadığım sürede böyle devam edecek sanmıştım ki, arabayı kenara çekti ve durdurdu. Arabadaki tüm gergin havayı içime çekiyor gibi hissettim. Elimi çekinerek ondan uzaklaştırmıştım ki, kemikli avuçlarıyla yakaladı titreyen parmaklarımı. Kalbimi biri yumrukluyor, sonra da sıkıyormuş gibi hissettim. Dibimdeydi ama değildi işte. Özlüyordum sanki çok uzakmışız gibi. Nasıl toparlanacaktık diye düşünüyordum. Beklemediğim diğer şey ise, buluşan gözlerimizdi. Bana bakmadığı bunca zaman o da mı böyleydi? Gözleri dolmuş, ağlamamak için kaşlarını çatıyordu. O an otoban kenarında olmamızı takmadım, ailesine gideceğimizi düşünmedim bile. Hıçkırarak ağlamamı başlattığımda Taehyung gözlerini sımsıkı yummuş, derin bir nefesle ellerini yanaklarıma koymuştu.

LITI SITE -TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin