:52: YB YB YB

1.7K 117 73
                                    











Ye-yuuuuuu!!!! Bip bip bip!!! BEN GELDİM!

Evet, dönüş mesajıma rağmen bölüm gelmedi fakat ben okul işleriyle o kadar meşguldüm ki, zaman ayıramadım.

Sonra ise dönüp bu fice bir baktım ve kesinlikle çok pişman oldum. Bu fic her ne kadar size güzel gelse de benim kusurları yüzünden silmek isteyip kıyamadığım bir fic. Başındaki planına asla uymayıp karakterlerin herhangi bir olayı yokmuşçasına sadece aşklarını anlattığım bir fic. Evet kaos dolu ve okumayı sevdiğimiz onca kitaptan sonra belki de böyle aşk dolu anlar okumak sizin hoşunuza gidiyordur (umarım) çünkü bu saatten sonra bu ficin gidişatını bozamam

yani bu ficte SADECE AŞK AŞK AŞK VE YİNE AŞK sahneleri olacak ehe

sizi oyalamadan bölüme davet ediyorum fakaaattt lüüüütfen yorumlarda buluşalım!!!!
















Taehyung'tan

"Uçak geliyoo..." gibi son hecesi gittikçe uzayan ve sonu gelmeyen cümleler artık aşina olduğum bir uyanma şekliydi. Uyandığımda kollarımda değil de odanın bir köşesinde olan sevgilim, uyuz olduğum bebekle ilgileniyordu. Kuzeni 1 haftalığına bebeğini bize bırakma kararı almıştı. Eşi asker olduğu için sanıyorum bir kaza geçirmişti ve bebeği yormak istememişti. Buraya kadar aslında her şey mükemmeldi, bebekleri severdik ve bu iyiliği yapardık. Fakat, benek görünce beni unutan Jungkook'u kıskanmam beni bile utandırıyordu. Kafamı yastığa gömerek kendisi bebek olan sevgilimin seslerini dinlemeye devam ettim. Uyandığı gibi bebeği alıp odamıza geliyordu, çünkü benden uzak kalmaya alışık değildi.

"Taehyungie uyandı ve yine sevgilisi kollarında değil." Boğuk sesimle mızmızlanırken Jungkook'un kıkırdamasıyla dirseğimi yatağa yasladım ve onu seyrettim. Benim bebeğim dünyanın en güzel gülüşüne sahipti, ve ben onu öpmek istiyordum.

"Taehyungie uyanmış! Gel ve ona kocaman öpücükler verelim ki bize küsmesin."

Evet, konuştuğu kişi yine ben değildim. İkinci günden sonra rutin olan öpücük seansımız başlamıştı. Yatakta kollarımın arasına bıraktığı bebek Soojin mırıldanarak kafasını karnıma devirdi. Yanımıza kıvrılan sevgilimse saçlarım, alnım, burnum ve birçok yere öpücük bırakıyordu.

"Günaydın gün ışığım."

Gülümseyerek doğruldum ve dudaklarına uzun ama yumuşak bir buse bıraktım. Hemen sonrasında gözünden öpecektim.

"Günaydın meleğim." dedim tıpkı onun gibi yumuşakça. Soojin ellerini çırpıp dağılan saçlarını iteklemiş, henüz doğru söyleyemediği adımızı çığlıklarıyla çağırmıştı.

"Kuk!Kuk!" Gülerek benim ona dediğim "Gguk." kalıbını nasıl güzel öğrendiğini düşündüm. Gayet başarılıydı.

"Yine de bebek kıskanman hoş değil."

Kaşlarımı çatıp sevgilime döndüm. Kollarımın arasındaki Soojin, sanki tenime pamuk değiyor gibi bir his bırakıyordu. "O zaman yataktan çıkma." diyerek bir savunma başlattığımda, Sokrates'in kemiklerini sızlatacağıma emindim.

"Çocuk uyanınca ağlıyor anne diye bir tanem, ben sadece emanete-"

"Soojin'e." diyerek onu düzelttiğimde, çoktan yataktan kalkmış odamızdaki banyonun kapısını açık bırakıp yüzümü yıkamaya başlamıştım. Bunu, konuşan sevgilimi duymak için yapmıştım ve o da hiç susacak gibi durmuyordu. Soojini kolları arasına alıp yanıma gelmiş, aynadan beni izlemişlerdi bir süre.

"Kahvaltı hazırlamadık Te'si."

Şirince gülerek bana Soojin gibi seslendiğinde kıkırdayarak benim hazırlayacağımı dillendirmiş, hızlıca duşa girmek için iki güzeli odamızda bırakmıştım. Soojin iki gün sonra gidecekti ve muhtemelen benim meleğim ağlayacak, bebek alalım diye bana homurdanacaktı. Bu yüzden Soojin gittikten sonra onu çok mutlu edecek bir fikrim vardı, Jungkook sürprizlere bayılırdı.









Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LITI SITE -TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin