LITI SITE -Taekook

:48:

🙊🙊🙊🙈Yeni bölüm biraz hızlı geldi çünküüüü fici bitirmek gibi planlar yapmıyor değilim🥺🥺🥺🥺🥺🥺😖

Bölüm sonunda çok konuştum zaten, ama kısacık bir şey var👉🏻👈🏻 fice gösterdiğiniz inanılmaz sevgi, yoğun ilgi ve çifte olan bağlılığınız beni çok şımartıyor, mutlu ediyor
Sizi seviyorum aşklarım, iyi ki benimle birlikte bu fici yazma sürecimdesiniz
🥺🥺🥺🥺🥺

Güzel okumalar🥰

•Taehyung•

Bilincim daha kendine bile gelememişken bir hışırtı çıktı, güneş ışığı anında yüzüme vururken, araladığım gözlerimi sımsıkı geri kapatmış, elimin tersini yüzüme tutup homurdanmıştım. Aklıma hemen Jungkook geldiğinde, ben başımı kaldırmadan gelmişti bile. Perdeyi çektikten sonra yatağa dizini sürükleyerek çıktı. Kafasını çıplak göğsüme yaslarken, üzerindeki tişörtümle iç geçirdim. Yorgunluktan uyanmayacağını düşünüyordum ama çoktan uyanmış gibi duruyordu. Bugün suratıma bakmadan, uzak uzak benimle konuşur sanıyordum. Dün geceden sonra böyle davranması şaşırtıyordu, ama bunu oka yansıtmıyordum. Kötü hissedip suçlu olduğunu düşünmesi beni üzerdi.

Bir kedi gibi bana sürtünen sevgilimin saçlarına elimi attım ve dirseklerimden güç alıp doğruldum. Çenesini bana yaslayıp yüzümü inceledi. Gülümseyerek burnunu sevdim.

"Yakışmış." Kaşımla üzerindekini gösterdim. Şımarıkça kıkırdadı ve kendini bir kedi gibi diğer tarafa attı. Çıplak bacakları kıvrılırken ben de yan dönerek elimi başıma yasladım. Onu kendime çekmiş, yüzünü inceliyordum. Ne kadar baksam ezberleyemezdim suratını. Benlerinin yerini, kirpik şeklini bilirdim ama ezberimde olamazdı. Gözlerimi yumduğumda suratını hayal etmek yetmiyordu. Aklımda yüzünü tamamen oluşturamadığım tek insan, aşık olduğum insandı. Sebebini biliyordum. Ne yaparsam yapayım; saniyede bir değişen yıldız gözlerine alışamıyordum. Parlak parlak bana bakarken hep değişiyordu.

İşaret parmağımı yüzünden çekmiş, omzundan çekerek boynuma sokulmasını sağlamıştım. Ona sıkıca sarılırken, tatlı kıkırtısı doluyordu odaya. Yüzümde gülümseme solmuyordu hiç. Belini sarıldım, omzuna derin bir buse verdim.

"Bebeğim," ne diyeceğimi beklemeden 'hm'lamış, ellerini bana bastırıp burnunu sürtmüştü. Hemen mayışması, bana kendini itmesi çok hoşuma gidiyordu. Elimi nazik olmaya özen göstererek belinde gezdirdim, sırtını okşadım, kalçasına indirdim. Sırayla hepsini turladıktan sonra şakağına bir öpücük kondurmuştum.

"Ağrın var mı?"

Sustu. Bir süre cevap vermediğinde, bu konunun onu utandıracağını tahmin ettiğimden sabrettim. Sakince soluklarımı yüzüne bırakırken elimle onu sıvazlamaya devam ediyordum. Dudaklarımı hizasındaki boynuma bastırdı.

"I-ıh," dedi çocuk gibi. "Uyanınca biraz vardı, şimdi iyiyim sevgilim." diye tamamladı kendisini. Derin bir nefes alıp onu onayladım ve kollarımı sıkılaştırdım. O da bunu kabul etti ve omuzlarıma sıkıca sardı parmaklarını. Gözlerimi yumdum, hiçbir şey düşünmedim. Bir şeyler düşünüp onunla olan anımı doldurmayı sevmiyordum. Sadece ona odaklanıyordum. Tanıştığımızdan beri, tüm saniyelerimi ele geçiriyordu, buna itirazım da yoktu zaten.

"Bensiz duş almamışsındır umarım."

Yine o tatlı sesiyle bir homurtu bıraktı ve kafasını iki yana salladı. Gülümseyerek saçlarını öptüm tekrar. Son defa olmadığına emindik ikimiz de. Jungkook işaret parmağını sırtımda fırça gibi kullanıyor, sürekli bir şeyler çiziyordu.

"Ödün kopuyor değil mi benimle oynaşamayacaksın diye?"

Söylediği şeyle kaşlarım havalanırken kahkaha atarak onu kendimden uzaklaştırdım. Doğrulup suçlu bir bebek gibi gülmesiyle daha da neşelenmiştik. Ellerimi beline çıkardım ve huylandığını bildiğim için parmaklarımı kıvırdım. Ne yapacağımı anlamıştı. Kafasını heyecanla iki yana sallıyordu.