5|gülüşünü sevdim

2.5K 311 342
                                    


song|taylor swift- everything has chance

Affetmeyi bil, çünkü affetmek ve insanlara şans vermek, seni aptal yapmaz, seni hoşgörülü yapar.

Jimin sandığım gibi değildi bazen, olumlu veya olumsuz yönde değişen bir karakteri vardı bana göre. O her geçen gün başka bir yönünü keşfettiğim derin okyanus, bazen sıcacık, ateş gibi ve yakıcı, rahatsız edici bir sıcaklık bazen, bazen yakıyor, bazen de şuan olduğu gibi ısıtıyor.

Yeri geliyor o okyanus buz gibi soğuk, yaklaşmaya korkuyorsun. Dokunursan üşürsün, biliyorsun. Biliyorum onu, görüp, gözlerine bakabildiğim andan itibaren yaklaşabiliyorum okyanusa. O okyanusun suyu beni boğsada, bir yanım bağımlı gibi ona.

Olmamalı. Olmasın isterdim ama elimde değilmiş gibi ipler, ayaklarım mantığıma küsmüş, ancak kalbimi dinliyor. Onu daha fazla tanımak isteyen çılgın, yeni tatlar aramak isteyen bir yanım var, aklım almıyor o yanı. Bir yanıp çok korkak, bir yanım aptal cesaretine sahip veya değiştirelim biz onu; hoşgörülü diyelim.

Affettim onu, arkadaş olabiliriz belki dedim içimden, okul bitmiş ve çoktan evime gelmiştim. Yanağımdaki o ufak hediyesi olan, adımın yazılı olduğu yara bandını çıkarmadan. Çıkaramadan. Cesaret edememiştim, en son parmak uçlarının değdiği o yere dokunmaya elim varmamıştı.

Yapamadım. Yapmak istemedim, aklımdan silinmeyen çarpık gülüşleri, kısık cansız ses tonları, okyanustan bir parça koyu gözleri, ve tabi ki bana göre ulaşılmaz, dokunursam yanacağım o mürekkep teni beni o yere dokunmama müsaade etmedi.

Dudaklarımdaki ahmak gülümsemeleri silemiyordum. Saat kaça geliyordu veya ben eve gelip, yemeğini yiyeli kaç saat olmuştu fark edemiyordum, aklım bugün Jimin'le olan konuşmalarımken gülümsemeden edemiyorum, ders çalışırken aniden aklıma geliyor, yemek yerken, annem yüzümdeki hoş yara bandını soruyor, yine gülümsüyorum. Cevap veremiyorum.

Yan komşumun bana olan özür niyetindeki ilk hediyesi diyemiyorum. O hayatımda unutamauacağım en tuhaf yara bandı, yaralarımı silmedi ama sardı, ama artık rahatsız da değildim.

Ona, onun tenime bıraktığı izine alışmıştım. Elbet alışacaktım, ama bu güzel hediye sayesinde daha bir hız kazandı alışmam. Alışmak insanoğlunun bildiği üzere, zor gelmedi bana, alışmak güzeldi ona.

Elimde tuttuğum kalemle boş sayfaya anlamsız çizikler atıyorken, kafamı kaldırıp saate baktım, neredeyse on bir olacaktı. Uykum yavaş yavaş bedenime hükmederken, daha fazla oyalanmayıp, öncelik olarak ders programımı hazırlamaya koyuldum.

Gereken kitaplarımı rafımdan alıp masaya koyduğumda, bir gün olsun yükü inmeyen okul çantamın içindeki kitaplarımı çıkardım, elim bugün matematik hocasının verdiği ödevine kaydığında, aklıma yeni gelen şeyle sıkıntıyla ofladım.

Bay Wonzi Jimin sınıftan çıktıktan sonra bana Jimin'in ödev testini benim vermemi istemiş, bende zorsuna kabul etmiştim. Şayet Jimin'le olan komşuluğumuzu tüm okul biliyordu. Elimdeki iki deneme testlerini masaya yerleştirdim.

Saate tekrar baktım, çok fazla geç olmamıştı ve Jimin'i az da olsa tanıyorsam bu saatte uyumazdı. Çünkü kendisi tek başına yaşıyor, ailesini çok uzun bir süre bilmediğim bir nedenden kaybettiğinden beri iki yıldır yaşadığı bu apartmanda, sabahları ölü gibiyken, akşamları duyulan yüksek sesli metalika tarzı müzikleriyle arada komşularını uykularından uyandırabiliyordu.

Onun hakkında bildiğim en acı şey bu olmuştu, önceden aklıma bile gelmeyen bu detay, şimdi kalbime tatlı bir sızı bırakmıştı, Jimin'in bana olan bugünkü hoş tavrına inat, ona bu ödevi teslim etmek isteyen tarafım, sorumluluklarımı yerine getirmek istememden değildi. Tamam biraz o da vardı ama, bu ödevi ona teslim edip, gerekirse yardım edeceğimi söyleyecektim.

Sillage | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin