2.4 ✨

3.7K 342 100
                                    

Tamam bitti hadi başım ağrıdı :(

<<<<<

Ne dedi o? Olur mu dedi?

Yanlış duydum herhalde.

"Ne?" Bu sefer sesli söylemiştim.

"Niye bu kadar şaşırdın teklif eden sen değil misin?" Kıkırdamasıyla bütün gergin ortam dağılmıştı. Şu an aşırı salak hissediyordum. Hiçbir şey düşünemiyordum.

"Konuşmamız lazım." diyebildim sadece.

Boş ver konuşmayı, seviş Deniz. Sen sus lan. Aslında konuşunca da fena olmadı ama sus yine de sen.

Tekrar tek kaşını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Ama o böyle bakarken çok zordu söylemesi.

"Nereden başlayacağımı bilmiyorum." diyerek nefes verdim. "Yalan söyledim sana."

"Neden kız olduğunu sakladığından başlayabilirsin." dediğinde gözlerimi kocaman açıp ona baktım.

"Nası- Nerd- Ne zaman? Biliyor muydun?" Doğru düzgün konuşamamıştım bile.

"Kaza yaptığımız gün hastanede öğrenmiştim."

"Koskoca iki buçuk aydır biliyordun ve hiçbir şey söylemedin mi?"

"Saklıyorsan bir sebebi olduğunu düşündüm Deniz."

"Bir dakika bu bilgiyi sindirmem lazım." diyerek koltukta geri yaslandım. Biliyormuş zaten. Üstümden bir yük kalkmış gibi hissediyordum. En azından gözlerinde hayal kırıklığı görmeyeceğim için bir miktar sevinmiştim.

"Trans mı olacaksın? Onun için mi?"

"Hayır öyle değil. Bak, yazın Bahtiyar ile bir iddiaya girdik. Bütün sene kız olduğumu kimse anlamazsa bana 100.000 lira verecekti. Anlarsa bende ona şans tılsımımı verecektim. Bu yüzden kimsenin bizi tanımadığı İstanbul'a gelmiştik. İlk başta her şey iyi gidiyordu, zaten kimse de anlamamıştı. Sürdürmeye devam etsem eminim ki anlamazlardı da."

"Niye devam etmemeye karar verdin o zaman?" Sözümü kesmişti.

"Sana daha fazla yalan söylemek istemedim. Ben eşcinselim Bilge. Sana bu kadar yakın durup da bir şeyler hissetmemem anormal olurdu zaten. Diğerleri umurumda değil. En azından sadece sen bil istedim." Omuz silktim. "Sana aşık oldum."

İtirafım da mükemmel olmuştu yalnız. Omuz silkerek. Laf arasında.

"Öyle işte." Konuşmayı bitirişim de muhteşem olmuştu.

"Kafayı yiyecektim senin haberin var mı?" Sesi kızgın geliyordu. Hani atlatmıştık ama bu konuyu rahatlamıştım ben az önce.

"Neden?"

"Deniz bana gay olduğunu söyledin ve ben sana karşı bir şeyler hissetmeye başladım. Kız olduğunu öğrenmeden önce biseksüel olabileceğimi düşünmeye başlamıştım. Öğrendikten sonra da neden böyle davrandığını düşünmeye başladım."

"Üzgünüm."

Sessizleştik yine.

"Böyle davranmak benim için sorun değil Bilge. Eğer sen olmasaydın zaten bunu sene sonuna kadar devam ettirme niyetindeydim. Hala da yapabilirim. Aklıma sadece bu şekilde geliyor ama başka kimseye söylemeyebiliriz. Ailen bilmesin, kimse bilmesin. Tekrar Devran meselesine göz yumamam."

"Benim bilmem neyi değiştirecek peki?" diye sordu. Anlaşılan benden net bir teklif bekliyordu.

"Rahatça sevişebileceğiz."

İç ses bıraksaydın da ben cevap verseydim amk.

Hafif güler gibi oldu. Sonra tekrar ciddiyetini takındı. Bende toparlamak için söze girdim.

"Gerçekten sevgili olalım. Seni seviyorum. Lütfen sende beni sev."

"Cümlenin devamında bir zahmet sev diyeceksin diye bekledim aslında. Tamam severim."

"Ben bir öpsem artık seni?" Sorar gibi söylemiştim.

Kahkaha attı. Duyabileceğim en güzel seslerden biriydi. Koltukta dizlerinin üstüne çıkıp yanıma yaklaştı. Bir dizini bacağımın diğer tarafına atıp kucağıma yerleşti. Kalbim dur, sakin. Ölme sakın Deniz. Öleceksen de öp, öyle öl.

Ellerini çene çizgime koyup baş parmağı ile yanaklarımı okşarken başımı yukarı doğru kaldırdı. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp bekledi. Geri çekilip dudaklarımın üstünde fısıldadı.

"İlk ben öptüm."

Tekrar dudaklarını hissetiğimde elimi beline attım. Az önce kabul etmişti zaten, o yüzden onu odama götürürken tereddüt etmedim. Yavaşça yatağa bıraktığımda hala öpüşüyorduk.

Üstümüzdeki çıkarmaya yeltenmeden öpüşmeye devam ettik. Anın tadını çıkarıyor gibiydik. Biraz da kavga ediyor olabiliriz. Çünkü Bilge beni alta alıp üste çıkmıştı. Arkasından ben onu altıma almıştım ve yaklaşık beş dakikadır bu şekilde birbirimizle boğuşuyorduk. En sonunda kazanmasına izin verdiğimde dudaklarımızı ayırıp doğruldu. Gülüyordu, bende güldüm.

Elimi kazağına atıp üstünden sıyırdım. Fazla bile durmuştu. Dans ettiğinden olsa gerek, fiziği mükemmeldi. Allah'ım sana geliyorum.

Anında doğrulduğumda dudaklarım boynuna çarptı. Bir süre orada oyalandım. Kokusunu içime çekip defalarca öptüm. Doyamıyordum.

Kendimi o kadar şeye hazırlamıştım ama böyle biteceğini tahmin etmemiştim. Tamam ucundan azıcık düşünmüş olabilirdim. Ama ihtimal vermemiştim.

Ben Bilge'nin kopçasını açarken o da benim üstümdekini çıkardı. Tekrar yatmamı sağlayıp yüzüme eğildi. Dudaklarımın ardından çenemi ve boynumu öperken ellerimi belinde gezdirdim. Göğüslerime inince durdu. Ne olduğunu tahmin edebiliyordum. Doğruldu.

Bugüne kadar seviştiğim kızların hepsi bu yarayı görünce acıyarak bakmışlardı. Bu yüzden bir dövmeyle kapattırmayı düşünüyordum ama hoşuma giden bir şey bulamamıştım.Bilge'nin bakışlarında da aynı ifadeyi aradım ama yoktu. Bambaşkaydı.

Parmaklarını göğüslerimin arasındaki yara izinde gezdirdi. Eğildi, "Seninle gurur duyuyorum." Dudaklarını tenimde hissetmemle titredim. İzin üstünden öpüyordu. "Çok güçlüsün." Yavaşça karnıma doğru kaydı.

Bu sevgi başımı döndürmüştü. Sevildiğimi iliklerime kadar hissediyordum.

Birbirlerini sevmeleri için bedenlerimize izin verdik. Biraz yorulmuş, biraz mutlu bir şekilde sarmaş dolaş yatıyorduk. Tekrar tekrar Bilge'nin kokusunu içime çektim. Ve bundan hiç bıkmayacağımı düşündüm.

İddia (GirlxGirl)Where stories live. Discover now