0.2 ✨

3.1K 323 103
                                    

Konusunu bi webtoon da gördüm gençler gxg güzel olur diye düşündüğümden yazmaya başladım bana ait değil ne yazık ki hjsdkflsdfs neyse güzel konu çıktı ama :D

<<<<<<

Bahtiyar'ın ailesi benimkileri ikna etmişti. Üstelik Bahtiyar'la ikimizin kalacağı bir ev bile ayarlamışlardı. Babam zaten Bahtiyar'a gözü kapalı güveniyordu. Hayır o piçin nesine güveniyorsa, meymenet yok yüzünde. Adaşı olduğu için olabilirdi.

İşte ailelerimiz bu kadar yakındı. Ben, Bahtiyar'ın annesinin adını taşıyordum, Bahtiyar da babamın adını. Herhalde şanslı doğan bendim. Eğer erkek olarak doğsaydım adım Haydar olacaktı. Bahtiyar kendi şansızlığına yansın.

İki ayda biraz kas yapmaya çalışmıştım. Boyum uzun olsa da erkeklere nazaran kısa olduğumu biliyordum. En azından kas yaparak cılız görünmemeye çalışmıştım ama iki ayda kas falan olmuyordu. Bunu öğrenmiştim.

Önceden gidip evi ailelerimizle yerleştirmiştik. Ceylinlere yakındı böylece Ceylin'in annesi arada sırada gelip bizi kontrol edebilecekti.

Okul işlemlerini Bahtiyar halletmişti. Erkek olma meselesini de o sırada çözdüğünü düşünüyordum. Müdüre ne kadar teklif etti bilemiyorum gerçi.

Sonunda eve vardığımızda derin bir nefes verip kendimi bulduğum ilk koltuğa attım. Bir sitenin içinde 3+1 evdi. Bir odası benim, biri Bahtiyar'ın diğer odası da misafir içindi. Muhtemelen Ceylin sürekli burada kalacağı için onundu.

"Abartı yok." Dedi babam televizyonun önünde bir ileri bir geri giderek. Bahtiyar'la koltuğa oturmuş uyarılarını dinliyorduk.

"Uslu duracaksınız, haberlerinizi Ferit'ten alacağım." Haydar amca da söze girmişti. Ferit amca Ceylin'in babasıydı.

"Sabahlara kadar barlarda takılmak yok." Dedi babam. "Yanınızda biz yokuz."

"Deniz'e sahip çıkacaksın." Dedi Haydar amca.

"Peki."

"Peki." Bahtiyar'la aynı anda cevap vermiştik. Uyarılar bir kulağımızdan giriyor ötekinden çıkıyordu aslında.

Semte falan alışmak için bir hafta öncesinden gelmiştik. Bizimkileri gönderir göndermez soluğu kuaförde almıştım.

"Abla kısacık. Üstler biraz uzun olsun, kulağımın üst kısmını ve enseyi komple kazı." Ceylin'le bulduğumuz resmi gösterdim. Ceylin bu tarzın bana inanılmaz yakışacağı konusunda ısrar etmişti.

Bittiğinde aynada sanki başka birine bakıyordum. Bir saç insanı bu kadar değiştirir miydi? Dışarıda beni bekleyen Bahtiyar'ın yanına gittim.

"Yuh." Dedi bir adım geri çekilip uzun uzun beni inceleyerek.

"Eh, keskin yüz hatlarım ortaya çıktı." Diyerek gülümsedim.

"Gülümseyince hala sevimli oluyorsun. Benden tavsiye, soğuk bir imaj takınmaya çalış. Yoksa kesin anlarlar. Eğlencemiz uzun sürsün diye bu tavsiyeyi veriyorum bak."

"Şimdi nasıl?" diye sordum yüzümü sabit tutmaya çalışarak.

"Aynen bu iyi. Gizemli bir havan oluyor. Sakın gülme."

"Kolay orası." Diyerek arabaya bindim. Haydar amca bir güzellik yapıp Bahtiyar'a araba almıştı. Diyorum, çok zenginlerdi.

Yolları tanımak için biraz etrafta dolaşıp eve döndük. Yönümüzü hala navigasyonla buluyorduk. Ceylin'e saçımı kestirdiğimi haber vermiştim. Yaklaşık 20 dakika sonra kapımızda bitmişti. Cidden yakındı evlerimiz.

"Oha, düştüm." Dedi beni görür görmez. "Bahti şansına küs. Deniz varken bir Allah'ın kulu sana bakmayacak. Bence okulda birbirinizi tanımadığınızı söyleyin." Gözlerini bizim üstümüzde gezdirdi. "Bahtiiii." Dedi İ'yi uzatarak. "Deniz senin yanındayken daha bir parlıyor." Diyerek kahkaha attı.

Biraz sohbet ettikten sonra Ceylin ayağa kalktı. Benim odamdan kağıt kalem aldıktan sonra geri döndü.

"Şimdi size kesinlikle dikkat etmeniz gerekenleri söyleyeceğim. Özellikle Deniz'e."

"Okulun arka bahçesindeki söğüt ağacından kesinlikle uzak durmanız gerekiyor. Orası Devran ve saz arkadaşlarına ait. Sürekli orada takılırlar radarlarına girmemeye çalışın. Deniz teneffüslerde tuvalete gitmek yok, gideceksen kesinlikle derslerde gitmelisin. En azından erkekler tuvaleti bile olsa boş olur." Diyerek gülmesini bastırmaya çalıştı. "Bilge. Devran'ın sevgilisi. Uzak durmanız gereken kızlar arasında başı çekiyor. Anlamışsınızdır Devran bizim okulun kötü çocuğu. Her okulda var ya öyle bir tane, hele kolej olunca. Devran ondan. Çağla ve Duygu. Uzak durmanız gereken diğer kızlar, Bilge'nin en yakın arkadaşları."

"Bunlar dışında çok göze batmamalısın. Bizim okul abartmayı sever. Spor kulüplerinden bahsetmiyorum çünkü hem spor yapmıyorsun hem de soyunma odası sorunsalı var. Bahti istediğine girebilir tabi ki."

"Devran hangisinde?" diye sordu Bahtiyar sırıtarak.

"Bela mı arıyorsun çocuğum?" diye sordu Ceylin defteri kenara koyarak. Bahtiyar omuz silkti.

"Eğlenirim işte biraz."

"Yarrak eğleneceksin bu gidişle." Ceylin ne güzel küfür ediyordu öyle. "Bulaşma Bahti."

"Bakarız." Anlaşılan vazgeçmeyecekti.

Bir hafta çabuk geçmişti. Ceylin'le alışverişe çıkıp erkek kıyafetleri almıştık. Göğsümü devalarca sarıp açmıştık ki alışayım. Artık kendim de sarabiliyordum. Küçük olması bayağı işimize yaramıştı. Ceylin sararsak belli olmaz derken haklıydı.

Okul'un ilk günü biraz geç gidip müdürle görüştük. Bana onaylamayan bakışlar atsa da Bahtiyar yanımda durduğundan bir şey demiyordu. Muhtemelen Bahtiyar onu susturmuştu. Sınıflarımızı söyledikten sonra bizi gönderdi. Farklı sınıflardaydık.

Bahtiyar sayısaldı bense sözel. Bahtiyar iki sınıf ilerimdeki kapının önündeyken bende 12-D'nin önündeydim.

Birbirimize baktıktan sonra kapıyı çaldım. Sesim normalde kalındı. Yani kız olduğum çok fark edilmiyordu. Biraz yumuşayıp feminenliğimi ortaya çıkarmazsam kimse sesimden anlamaz gibi geliyordu.

"Evet?" Ne öğretmeni olduğunu bilmediğim bir öğretmen seslenmişti.

"Okula yeni kayıt oldum." Diyerek sınıfa girdim. "Sınıfı bulmam uzun sürdü kusura bakmayın." Efendiliğimden de asla ödün vermiyordum.

"Ortaya gel." Dediğinde sınıfın önünde durdum. "Adın ne?"

"Deniz. Antalya'dan geliyorum. Bazı sebeplerden burada devam gerekti."

"Öndeki boş yere oturabilirsin." Diyerek en önü işaret etti. En ön fobim vardı benim hayatta oturmazdım. "Hocam benim ön sıralara fobim var, arkada bir yere otursam olmaz mı?" Bu dediğime sınıf gülmüştü. Pekala belki de komik çocuk yolundan giderdim.

Kaşlarını çatıp bana baktı. "Yerini verecek birini bulursan elbette arkada bir yere oturabilirsin."

"Ben."

"Ben veririm."

"Bende veririm."

Arka sıralardan üç tane kız elini kaldırmıştı.

"Veriyorlarmış hocam." Dedim sırıtmama engel olmaya çalışarak. Kızlardan biri bana yerini verip öne geçerken ona göz kırptım. Lanet olsun içimdeki şu flörtöze. Gitti bütün gizemli hava işi.

Yanımda oturan kıza baktım. Pekte güzeldi bu.

"Adın ne?" diye sordum arkadaşça davranmaya çalışarak.

"Bilge." diyerek sırıttı. Okulda kaç tane Bilge olabilirdi? Eğer düşündüğüm gibiyse daha ilk dakikadan sıçıp batırmıştım çünkü. Umarım öyle değildi ya. Değildir değildir.

İddia (GirlxGirl)Where stories live. Discover now