1.6 ✨

3.2K 357 100
                                    

İlham gelince yazıyoz işte böle

Ama bu kadardı sahur falan hazirlicam o sırada ilham kaçacak yeter zaten bu bi süre jskflşdgdfs

<<<<<<<<

Bilge'den

Üstümdeki şoku atar atmaz Deniz'e baktım. Kafası direksiyona dayalıydı ve hareket etmiyordu. Korkuyla onu dürttüm ama sesi çıkmıyordu. Ellerim titreyerek ambulansı aradım. Adresi verir vermez arabadan indim.

Deniz'in tarafına geçip kafasını koltuğa doğru yatırdıktan sonra emniyet kemerini açtım. Belki boynuna bir zarar gelmiştir diye hareket ettirmeye korkuyordum o yüzden öylece bıraktım. Etrafımıza insanlar toplanırken tekrar telefonumu aldım. Arayabileceğim tek kişi vardı.

Bahtiyar'ın numarasını aldığımda şükrederek onu aradım. İkinci çalışta açmıştı.

"Bilge?" Benim aramamla şaşırmış olmalıydı.

"Bahtiyar biz..." diyerek derin bir nefes aldım. "Bir kaza yaptık. Sokağı dönerken diğer araba ile çarpıştık. Deniz baygın."

"Ne! Nasıl? Neredesiniz?"

"Ambulansı aradım. Ambulansın götürdüğü hastaneye gittiğimizde sana tekrar haber veririm. Şimdi konum atıyorum, arabayla ilgilenir misin?"

"Deniz'in nesi var?"

"Bilmiyorum, kanayan bir yarası görünmüyor. Hafif bir çarpmaydı. Baygın olduğu için ambulansı aradım."

"Tamam hemen konum at bana, hastaneye gidince de ara."

"Tamam." diyerek telefonu kapattıktan sonra konum attım. Telefonu cebime koyup ambulansı beklemeye başladım. Birileri su uzatmıştı onu alırken elimin hala titrediğini fark ettim.

Karşı tarafta bir hasar yoktu. Onlara birazdan birinin geleceğini muhattabının o olduğunu söyledim. Şu an tek düşündüğüm Deniz'di.

Ambulans gelip Deniz'i aldı. Yanında bende binerken araba falan umurumda değildi. Bitmek bilmeyen yolun sonunda hastaneye gelmiştik. Deniz'i acile alırlarken beni de işlem yapmaya gönderdiler. Deniz'in cüzdanı yanımdaydı bu yüzden kimliğini çıkarıp uzattım.

Tamamlanınca alıp yerine koydum. Deniz'in işlemleri yapılırken bir kenarda bekledim. Bir şey olmaması için dua ediyordum. Bahtiyar'a olduğumuz hastaneyi haber vermiştim.

"Deniz Hanım'ın yakını siz misiniz?" diye sordu bir hemşire. Pardon kimin?

"Kimin?" diye sordum fark etmeden.

"Deniz Hanım'ın, biraz önce araba kazası sebebiyle acile gelen kız. Doktorla konuşabilirsiniz." diyerek yanımdan ayrıldı.

Beynim bin parçaya bölünüyor sandım. Ellerim öncekinden daha çok titreyerek Deniz'in kimliğini çıkardım. Cinsiyet kısmına bakmamla K/F yazısını görmem bir oldu.

Bir çok duyguyu aynı anda yaşarken güçlükle ayağa kalkıp acil doktorunun yanına ilerledim. Beni gördüğünde Deniz'le ilgili bilgi istedim.

"Her ihtimale karşı bazı testler istedim, iç yaralanma olup olmadığını kontrol etmek için. Ama sadece sarsıntı sebebiyle bayılmış gibi duruyor bir süre sonra kendine geleceğini düşünüyorum. Kendine geldikten sonra haber verin."

Onu onaylayarak yanından ayrıldım. Deniz'in yattığı yatağın başında beklemeye başladım. Doktorun dediklerinden sonra rahatlamıştım.

Deniz'i test için götürüp getirdiler. Uyuyormuş gibi olan ifadesi daha da rahatlamamı sağlıyordu. Acı çekse yüzünden belli olurdu değil mi?

Durup Deniz'in yüzünü inceledim. Güzeldi, çok güzeldi. Neden böyle bir yalan söylediğini bilmiyordum. Umarım geçerli bir sebebi vardı. Belki de trans olmak istiyordu. Ama neden yalan söylemişti ki?

Bir süre bilmiyormuş gibi yapmaya karar verdim. Nereye kadar sürdüreceğini merak etmiştim. Paldır küldür acile giren birilerinin gürültüsüyle kafamı kapıya çevirdim. Bahtiyar ve Ceylin telaşla gözünü acilde dolaştırıyor Deniz'i arıyorlardı. Elimi kaldırarak yerimizi belli ettim.

"Nesi var iyi mi?" diye sordu Ceylin koluma yapışarak.

"Sarsıntıdan dolayı baygınlık geçirdiğini düşünüyorlar. Uyanmasını bekliyoruz yine de doktor birkaç test istedi."

"Oh, rahatladım." dedi Ceylin.

"Ölmemesi kötü oldu." dedi Bahtiyar. Onun yüzündeki rahatlamayı da okuyabiliyordum. "Arabama yaptıklarından sonra onu ben öldüreceğim çünkü."

"Araban Deniz'den değerli mi? Aptal." diyerek Bahtiyar'ın koluna vurdu Ceylin.

"Evet?" Bahtiyar'ın tüm ciddiyetiyle verdiği cevaptan sonra Ceylin gözlerini devirdi.

"Sakın kızma Deniz'e."

"Yok öyle bir dünya. Geldiğinde zaten ağzına sıçacaktım bir de kaza yaptı. Ölümlerden ölüm beğensin o uyanınca."

Ceylin kaşlarını çatıp Bahtiyar'a baktı. "Seni gebertirim."

"Ben Deniz'i geberttikten sonra şansını bir denersin güzellik."

Yataktan gelen mırıldanmaya bakışlarımızı yatağa çevirdik. Deniz'in gözleri yavaşça açıldı. Hepimizin üstünde gözlerini gezdirdikten sonra Bahtiyar'da durdu ve gözlerini tekrar kapattı. Uyuma numarası yapmaya başladığında bir süre ciddi mi acaba diye düşündüm.

"Helvan neli olsun istersin?"

"Fıstıklı." diyen Deniz'in gözü hala kapalıydı.

"Eve giderken fıstık alalım. Lazım olacak."

"Ya Bahtiyar karşı tarafın suçuydu."

"Evet, öyleydi o yüzden şikayetçi oldum zaten. Arabamı kaçırdığın üstüne kaza yaptığın için sen de suçlusun. Cezan ölüm. Şimdi doktorun yanına gidip testleri soracağım sen de kalk toparlan." Bahtiyar yanımızdan ayrılınca Deniz doğruldu.

"Ceylin bugün sizde kalabilir miyim? Koynunda yatacağım beni Bahtiyar'dan koru."

"Kalabilirsin tabi ki." dedi Ceylin. Yoo, Bilge ne kıskanması saçmalama sakın. Deniz erkek. Evet, erkek aynen öyle.

Kafamda bin tane soru vardı. Erkek taklidi yaparken gayim demişti. Acaba erkekleri mi seviyordu kızları mı? İkisi de mi? Ceylin'le sadece arkadaşlardı değil mi? Bahtiyar'la aynı evde kalıyorlardı. İçinden çıkamayacağımı anladığımda düşünmeyi bıraktım.

Bahtiyar yanımıza geldi ve bir sorun olmadığını gidebileceğimizi söyledi. Yol boyunca şakalaşmalarını izledim. Bahtiyar'ın öldürme konusunda şaka yaptığını zaten anlamıştım ama Deniz kolay kolay kurtulacak gibi de değildi.

"Görüşürüz." dedim arabadan inerken.

"Görüşürüz." dediler. Eve girip anında kendimi odaya kapattım. Şu an bizimkileri çekecek kafam hiç yoktu.

Yatağa kadar gidecek gücüm bile yoktu. Kapının arkasında yere çöküp tekrar düşünmeye başladım. Deniz kızdı. Bildiğimiz kızdı. Sevinmeli miyim üzülmeli miyim bilemiyordum. Bir yanım çok rahatsız diğer yanım da mutlu hissediyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum.

İddia (GirlxGirl)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें