Hayal Et Harry Potter

𝐢 𝐡𝐚𝐯𝐞 𝐭𝐨³

Ayaklarını boşluğa doğru uzatıp sallamaya başladın.

Küçükken de böyleydi.

Ayağını salıncak yükselirken zevk içinde sallardın. Daha ileri gitmek seni korkutmazdı, düşmek seni korkutmazdı. Hatta bazen salıncağa ayakta binerdin.  Bu bile seni korkutmazdı.

Çünkü arkanda seni tutacak birinin olduğunu biliyordun, abin hep yanındaydı. Her koşulda, ne olursa olsun. 

İkinci sınıfta ilk öpücüğünü bir bulanık tarafından aldığını öğrenince de, 

"Kardeşim onun bir muggle-doğumlu olduğunu bile bilmiyordu! Bilse bile yaşı küçük. Bir çocuk böyle şeyleri kolay kolay anlayamaz."

"Abisine bak kardeşini al. Daha bulanık bile diyemiyorsun Robert." Diye mırıldandı annesi. 

beşinci sınıfta iksirden İfrit alınca da, 

"Ne yapmasını bekliyordunuz? Sırf muggle dünyasına indi diye onu eve kapatınca sihirli bir şekilde her şey çözülecek miydi? Merak etmiş ve gitmiş, neye karşı olmak zorunda olduğunu görmek istemiş. Kendinize gelin! Arkadaşlarıyla bile görüştürmesine izin vermiyorsunuz çocuğu. Ne olmasını bekliyordunuz? Tüm dersleri başarıyla geçmesini mi?" 

Ya da seni ve Sirius'u muggle barlarından toplayınca da,

"Korumaları nasıl kandırdınız?" Diye sordu Robert direksiyonda arabasını sürerken. 

"Kandırmadık ki." Dedi Sirius, bir fırsat yakalayıp içeri girdik.

"Ya muggle parası?"

"Şey... orasını boşver."

Ve daha sayamadığın onlarca olay. Bir şekilde abin seni yaşadığın her saçma olaydan ve hatadan sıyırmayı başarmıştı, aslında bu uzaktan bakıldıkça oldukça ironikti çünkü senin için her şeyi yapan adam kendisi için tek bir çözüm üretememiş ve ölmeyi seçmişti.

"Oradan düşebilirsin, biliyorsun değil mi?" Dedi Regulus. Yanına yaklaştı.

"Biliyorum." Dedin. "Bu hissi seviyorum. Ölümün benim elimde olduğunu düşündürüyor. Öyle değil, ama öyle düşündürüyor. Güzel düşünce değil mi? Yani yaşamı ve ölümü seçmenin aslında bizim elimizde olduğunu düşünmek."

Regulus sana baktı. "Ne içtin sen?"

Güldün, "İçmeden sarhoş olabiliyor insan."

"Ne varoşça bir söz."

"..."

"..."

"Ateş viskisi. Oldu mu?"

"Hadi buraya gel, zaten içmişsin, sarhoşsun belli. Düşeceksin oradan."

"Belki de düşmem daha iyi olur Regulus. Öyle değil mi?"

Regulus sana baktı, böyle oynamak istiyordun, iyiydi. O da aynı oyunu oynayabilirdi. "Öleceksen daha yüce bir amaç için ölmelisin. Sahi, sen neden ölmek istiyordun ki?"