𝐢 𝐡𝐚𝐯𝐞 𝐭𝐨²

4.7K 187 66
                                    




Bazı dostluklar vardır. Bu dostlukların hayatınıza her aşamasında yanında olacağını bilirsiniz.

Bunu hisseder, bunu düşünür ve hayatınızın bundan sonraki hayallerini bunun üzerine kurarsınız.

"Aynı okulu okuyacağız ya, hah işte..."

"Oda arkadaşı olalım mı büyüyünce?"

"Aynı binalara gitmezsek ne olur?"

"Bahse varım patronusun bir ayıdır!"

Ama sonra, hayallerimiz solgunlaşır, silikleşir ve en sonunda zihninizdeki kapkaranlık bir boşluktan ibaret olur.

Yeni anılar, hayaller kuracağınız bir boşluk. Eski hayallerinizi hiçe saydığınız bir boşluk.

Anıların yavaşça solgunlaşıyor, ve onları kurtarmanın tek yolu bir şeyleri açığa çıkarmak.

***

"Dediğimi duydun değil mi, bulanıklarla konuşma."

"Evet, baba. Bulanıklarla konuşmayacağım. Ama eğer konuşursam bunu yapacağım tek zaman onlara lanet atmadan önce dalga geçmek için olacak."

Babana baktın. Her zamanki dik duruşu, siyah saçları, koyu mavi gözleri ve dudağındaki hafif bir gülümsemeyle, tıpkı senin ona baktığın gibi, o da sana bakmayı sürdürüyordu.

"Seninle gurur duyuyorum Y/N."

Gülümsedin, babanın bir kopyası gibiydin. "Hoşçakal baba, varınca sana mektup gönderirim."

***

"Kesinlikle muazzam bir şey ne zaman?!"

Rol yapmakta iyi olduğunu pek çok insan bilirdi.

"Ara tatilde. Merlin çok heyecanlıyım! Bella ne yapacağım? Bana her şeyi anlatmalısın bilirsin... O muazzam şey şimdilik sadece sende var."

Ama bu kadarını hiçkimse tahmin edemezdi.

Tam bu esnada bir çift gri göz gördün, kompartmana geldi, oturdu ve her zamanki donuk bakışlarıyla etrafı süzdü. "Merhaba."

"Merhaba Regulus! Bizde ondan bahsediyorduk. Harika, değil mi?"

"Tabii. Güzel bir şey ama... güzel."

Bella yüzünü buruşturdu, "her zaman böylesin Regulus. O kan haini evi terk ettiğinden beri her gün böylesin. Kendine artık çeki düzen vermen gerek. Anlıyor musun?"

Regulus başını sallamakla yetindi. Fakat Bella, nutuk atmayı kesmeyecekti.

"Beni örnek al Regulus, kardeşim gittiğinde neler olduğunu hatırlıyor musun?..."

***

Nihayet tren durduğunda, Bellatrix'in nutukları kesildiğinde Regulus'la baş başa kalabilmiştiniz.

Uzun zamandır onunla Sirius hakkında konuşmak istiyordun, onu merak ediyordun.

"Regulus."

"Evet?"

Ona baktın, muhtemelen seninle konuşmak bile istemeyecekti. "Son zamanlarda solgunsun. Abin evden gittiğinden beri-"

"O benim abim değil." Dedi Regulus. "Aile ağacından atıldı, bunu bildiğini sanıyordum."

Başını hayal kırıklığıyla sağa sola salladın. "Tek taraflı bakıyorsun Regulus. Gerçekten insanlara olan sevgini o aile ağacı mı belirleyecek? "

Regulus'un buğulu, dalgın gözleri seni buldu. "Kafam her zamankinden daha karışık. Annem ve babamın aksine benim hayal kırıklığına uğradığım şey onun işareti almak istememesi ya da Gryffindor olması değil, beni hayal kırıklığına uğratan şey onun beni terk etmesi."

"Seni terk etmek mi? Regulus, o seni hiçbir zaman terk etmedi. Sadece kendine yeni bir çevre oluşturmaya ve mutlu olmaya çalışıyordu."

Tren durduğu halde Regulus ve sen kılınızı bile kıpırdatmıyordunuz. Sanki vagon siz kimsenin duymadığı sessiz bir çığlıkla kaplanmıştı ve sesin sağır edici etkisinden ötürü hiçbir şey yapamıyordunuz.

"Onun..." dedi. Cümlenin devamını getirmekte zorlandığı her halinden belli oluyordu. "Yeni bir çevre edinmesine veya mutlu olmasına aldırış etmiyorum. Elbette arkadaşları olmalı."

"O zaman sorun ne Regulus? Seni nasıl terk etti?"

"İlk önce," dedi, bir iç çekti. "Üçüncü sınıfın yaz tatilinde eve geç gelmeye başladı. Okul başladığında ise her daim arkadaşlarıylaydı. Çoğu zaman bana bir selam bile vermiyor, ya da farkında olmadan görmezden geliyordu. Dördüncü sınıfın yaz tatilinde arkadaşlarında kalmaya başladı. Bir hafta, iki hafta, bir ay...çoğu zaman onu görmüyordum bile. "

Merakla onu dinliyordun, dolan gözlerini saklamaya çalışmasına rağmen başarılı olduğu söylenmezdi ve ilk defa, orada onun hayal kırıklığını gördün.

"Yaz tatili geldi, aile içi kavgalar artmıştı ve bir gün aniden birkaç parça eşyasını çantasına sıkıştırıp evi terk etti. Hiçbir şey söylemeden, sanki evde ben yokmuşum gibi."

Bir anlığına duraksadı cümleleri kafasında toparlamaya çalışıyor olmalıydı.

"Asıl acıtan kısmı bu değildi Y/N. Asıl acı verici kısmı ona yalvarmış olmamdı. Ben, Regulus Black, hayatımda ilk defa onun için kendimi bu kadar utanç verici kelimelerle ifade ettim. Ona yalvardım, kolundan tutmaya çalıştım..."

Farkında olmadan akıttığı gözyaşlarını başparmaklarınla sildin.

Bir anlığına senin orada olduğunu unutmuştu. Ona dokunduğun zamansa bunun farkına varmıştı.

Sana bunu anlatmak ne kadar doğruydu, sana güvenebilir miydi, sana fikirlerinden bahsetmesi bir saçmalık mıydı, senin gibi biri bunu nasıl anlayabilirdi?

Tüm bu sorular Regulus'un kafasını içinden saniyeler içinde geçti, sana baktı ve bunu yalnızca bir soruyla mümkün olamayacağını bilse bile sana sormak istedi, sana, sana güvenip güvenmeyeceğini sormak istedi.

Birisine güvenmeye ve inanmayı o kadar çok istiyordu ki, bunun için içinde o kadar çaresiz bir his vardı ki, sana güvenip güvenmeyeceği ağzından çıkacak yalan veya doğru tek bir kelimeye bağlıydı.

"Sana güvenebilir miyim Y/N? Sana tüm bunlar, ve ilerde olacak şeyler için güvenebilir miyim?"

Evet demeni istedi, yalan bile olsa.

Yalanlar, Black malikanesinin en kuytu köşelerine bile yuva yapmıştı ve Regulus eğer onları temizlemeye kalkışsa asırlar sürerdi.

Yalan bile olsa sorun değildi onun için, en kötü ihtimalle asırlar boyu temizlenmesi gereken yalanlara senin yalanın eklenirdi.

Hala onun yüzünde olan parmaklarını Regulus parmak boğumlarından tutarak nazikçe kucağına koydu, ancak hala elini bırakmamıştı.

Sesin, sessiz çığlık yüzünden olsa gerek, bir fısıltı gibi çıkmıştı,

"..."



***

Merhaba hikayenin akışını belirleyecek olan değerli okuyucularım! i have to'nun yeni bölümüyle karşınızdayım. Bu bölüm, sizin vereceğiniz karar hikayenin gidişatı için önemli bir yere sahip olabilir!

- regulus size güvenebilmeli mi?

- güvenmemeli mi?

karar tamamıyla size ait.

hikayenin gidişatı ile ilgili herhangi bir yanıt gelmezse bir sonraki bölümü yazamayacağımıda söylemek isterim.

sınır: 60 yorum.

bir sonraki bölümde görüşmek üzere, hoşçakalın.

Hayal Et Harry PotterWhere stories live. Discover now