Son

104 17 11
                                    

Merhaba. Bu gün finali yazıyorum ama 1 bölüm daha gelecek. O da bu olayla ilgili. Neyse hikayeye geçelim:

Aileme mesaj attıktan sonra etrafıma baktım. Jae Hwa ağlıyordu. Hemen onun yanına koştum. Sallanmamız umrumda değildi. Ona sarıldım.

Hyun Ae : Tamam sakin ol. Kurtulacağız.

Sakinleştiğinde dışarı bakmak için cama gitmeye yeltendim. Ama sular buraya gelmeye başladığından ve gemi sallandığından düştüm.  Kolum sızlıyordu. Bunu umursamadan cama gittim. Sadece 1 kurtarma ekibi vardı.

(1 saat sonra)

Sular artık belimize kadar geliyordu. Kendimi artık ağlamamak için zor tutuyordum. Ve dışarda hala sadece 1 kurtarma ekibi vardı.

(2 saat sonra)

Sular artık boynumuza kadar geliyordu. Üşüyordum. Artık akmaya hazır olan gözyaşlarımı akıtmaya başlamıştım. Üstelik hala dışarıda sadece 1 kurtarma ekibi vardı.

(1 saat sonra)

Artık boğulmak üzereydim. Korkuyordum. Gözlerim kararıyordu. Direnmeye çalışıyordum. Dışarıda hala 1 kurtarma ekibi vardı. Artık dayanacak gücüm yoktu,  kalmamıştı. Eun Ae'ye söz vermiştim. Sapasağlam gelecektim. Ama olmuyordu, yapamıyordum. Kendimi çoktan karanlığa teslim etmiştim.

(Eun Ae'den)

Şu an Incheon limanındaydık. Bize herkesin kurtarıldığı söylenmişti. Peki o zaman ablam neredeydi? Bunu sordum. Ama cevap vermeleri gerekirken onlar sessiz kalmayı tercih ettiler. Ağlamaya başlamıştım. Ablam beni bırakmış mıydı?  Bize yalan söylemişlerdi. Ablam gitmişti. Ve bir daha geri gelmeyecekti... peki başkan nerelerdeydi? Onun burada olması gerekmiyor muydu? Neden orada sadece 1 kurtarma ekibi vardı? Daha fazla olması gerekmiyor muydu?  Neden bu kadar umursamaz davrandılar?  Orası 304 kişiye mezar olmuştu. Ve ablamda o kadar kişi içinden sadece birtanesiydi...

YokluğundaWhere stories live. Discover now