⌜2⌟

3.5K 378 326
                                    

Bol bol yorum yapın da mutlu olayım xhxjxhx

"Gerçekten bunu yapmak zorunda mıyız?"

"Kurtulmak istemedin mi? Ben de sana bir yol gösterdim ve dene sadece."

Jungkook taksinin kapısını kapattı ve birkaç adım ilerisinde duran depo gibi yere baktı.

"Doğru yer olduğuna emin misin?"

"Jungkook aklında ki şüpheleri sil artık."

Hoseok gözlerini devirerek ilerlemeye başladı. Jungkook da hemen peşinden gidiyordu. Deponun açılan kapısıyla karşılarında bir adam durmuştu. Hoseok'la fısıldaştıktan sonra adam geriye çekilmişti. Hoseok ise parmağıyla Jungkook'un hızlı olmasını işaret etti. Jungkook hızlı adımlarla Hoseok'a yetişti ve yanından yürümeye başladı.

Bu sırada da etrafa kısaca göz atmıştı. Deponun içerisi birkaç tane insanla doluydu. Ne karanlık ne aydınlıktı. Yine de etrafı seçebilecek derece de görünüyordu. İçeri de ne beklediğini bilmediği için tabiki de şüpheleri vardı ama Hoseok sürekli aklında ki şüpheleri silmesini söylemişti.

Deponun rengi beyazdı fakat karşısında ki kapı siyahtı o yüzden değişik duruyordu. Açılan kapıyla garip bir atmosfere sahip odaya göz attı Jungkook.

"Birazdan gelecek oturun ve bekleyin." Yanı başında konuşan adamla irkildi genç beden. Bu ortam onu tamamiyle germişti.

Hoseok'un onu çekiştirmesiyle kırmızı koltuklara bırakmıştı bedenini. Kısaca odanın içerisine göz attı. Duvarların rengi gri tondaydı yer de ise siyah bir halı vardı. Tam önünde ellerini dayayabileceği yükseklikte masa vardı. Masanın diğer ucunda ise siyah ve kırmızı desenlerle kaplı geniş bir koltuk yer alıyordu.

"Hoş geldiniz." Ortam da bir kadın sesinin duyulmasıyla Jungkook bakışlarını oraya doğru çevirdi. Orta yaşlarda duran kadın yavaşça koltuğu çekerek oturdu.

"Hoş bulduk." Hoseok ona gülümseyerek baktı.

"Bir sorun var değil mi?" Kadın yavaşça Jungkook'a baktı.

"Seninle ilgili?" Jungkook ise şaşırmıştı. Şaşkınlığını bir kenara atarak cevap verdi.

"Evet."

"Sorunu anlatmaya ne dersin?" Kadın tabiki de genç oğlanın sorununu biliyordu. Sonuçta o bir büyücüydü ama ondan dinlemesi onun için daha iyiydi.

"Lise son sınıf öğrencisiyim. Ailem hakkında ve benimle alakalı dedikodular çıkarıldı. Bir süre sözlü devam etti. Daha sonrasında ise yumurta, domates atılmaya ve hakaret içerikli kelimeler söylenmeye başlandı."

Kadın elinde ki kağıda söylediklerinin birkaçını not aldı. Kalemi yavaşça bırakarak gence doğru baktı.

"Pekala, istediğin ne?"

Jungkook bakışlarının odağını Hoseok'a çevirdi. Hoseok gülümseyerek söylemesi konusunda cesaretlendirmek için omzunu yavaşça sıktı.

"Beni koruyan birisini istiyorum. Her zaman yanımda olacak birisine ihtiyacım var."

"Bu ne olursa olsun mu?"

Jungkook yavaşça evet manasında kafasını salladı. Gerçekten artık hiçbir şey umrunda değildi. Birisine ihtiyacı vardı bu ne olursa olsun.

Kadın birkaç tane ot çıkardı ve önüne bıraktı. Küçük bir kağıtla kalemi Jungkook'a doğru uzattı.

"Adını soyadını ve yaşını yazarsan daha kolay olur."

Immoral ⌜TaeKook⌟Where stories live. Discover now