7.bölüm

10.5K 305 111
                                    

İntihar etmeyen insanları sevin efendim onlar sevdikleri için savaşı devam ettirecek olanlardır.Ama intihar eden insanları da sevin efendiler... onlarda sevilmedikleri için pes etmiş olanlardır...

Medya: Arat

°¬°¬°¬°¬°¬°¬°¬°¬°¬°

"vay be neler yaşamışsın. Şuana kadar senin yerinde olsaydım delirirdim sanırım."

"şuana anlattıklarım hiçbir şey, asıl olaylar sonradan oldu."

"diyorsun?"

°¬°¬°¬°¬°¬°¬°¬°¬°¬°¬°¬°

Aradan geçen bir hafta da Arat ile sadece yemek yerken aynı yerde bulunmuştum. Sessiz, sakin ve güzel geçen bir haftanın ardından gece yarısı saat 03:19 'da kalkmış sessizce konağı dolaşıyordum.

Elimdeki çöp poşetine kısa bir bakış atıp konağın arka kapısına doğru ilerledim. Kapı kulpunu olabildiğince sessiz bir şekilde indirdim ve kapıyı araladım.

Karşıma çıkan korumalarla şansıma küfredip çöp poşetini biraz daha sıkı kavradım.

"aaa şeyy.... Bu...bu çöp kötü kokuyordu. Kokusundan odama kadar gelmişti bende atayım dedim" ben onlara gülümserken onlar bana ifadesizce bakıyordu.

"bildiğimiz kadarıyla çöp konteyneri arka sokakta yani ön kapıdan çıkmanız gerekiyordu Belçim hanım"

Yüzümdeki gülümseme solarken düşündüğüm tek şey bu korumaların neden bu kadar akıllı oldukları idi? Akıllı olmakla alakası yok Belçim. Ama mal olmayan herkes yaşadığı yerdeki çöp konteyneri nerde bilir.

Bana mal mı dedin? Ayıp ettin iç ses. Hala kapıda dikilip mal mal korumalara baktığımı fark edince kapıyı yüzlerine kapatıp çöpü kenara bıraktım.

Ön kapıda bir düzine koruma vardı. Arka kapıda da aynı şekilde. Eeee nereden kaçacaktım ben? Oflayıp tam odama geri dönecekken sağ taraftan gelen çıtırtı sesiyle o tarafa döndüm.

Üç tane ağacın iç içe durduğunu görünce şaşırmadan edemedim. Kim konağın iç kısmına kocaman tam üç ağaç dikerdi? Tekrar gelen çıtırtı sesiyle ağaçlara doğru yürümeye başladım.

Birden üstüme atlayan kediyle çığlık atıp yere düştüm. Kedi kaçıp giderken kapı açılıp korumalar içeri girdi.

"iyi misiniz efendim" o an ki şokla kafamı sallarken tek dileğim evdekilerin bunu duymamış olmasıydı.

"iyi misin buke (gelin)" şom ağzıma tü- neyse.

"iyiyim Rojda teyze uyku tutmadı bende dolaşayım dedim sonra ağaçtan ses geldi bende bakarken üs-"

"istersen önce bir nefes al kızım" korumalar bana değişik değişik bakarken tek dileğim beni ispiyonlamamaları idi.

"siz yatın isterseniz ben biraz daha durup yatarım." arkasını dönüp giderken bir anda durdu bana doğru dönüp konuşmaya başladı.

"konağın bu taraflarında pek dolaşma kızım senin için iyi olmaz." sözlerini söyleyip giderken çatık kaşlarla arkasından bakıyordum.

Bu bir tehdit miydi? Yoksa ben mi paranoyaklaklaşmıştım? Allah aşkına ne olabilirdi ki? Korumaların hala burda olduklarını fark edince. Kollarımı göğsümde birleştirdim.

" çıksanıza dışarı neyi bekliyorsunuz? " her zaman ki gibi bana ifadesizce bakıp çıktılar. Onlar çıkar çıkmaz ağaçların olduğu yere ilerledim.

Aral💫Where stories live. Discover now