1. Bölüm

28.1K 485 625
                                    

Sessiz kalıyorsa bazı insanlar,
bilin ki çıkaracakları gürültü canınızı yakacak

🌴 🌴 🌴 🌴 🌴 🌴 🌴 🌴

Medya: Almira Belçim Deren


Ağzımı açıp açıp kapatıyordum. Cevabını her ne kadar bilsem de kelimelerin ağzımdan dökülmesine mani olamamıştım.

"-ne karar verdiler?" titreyen sesime bildiğim tüm küfürleri armağan ederek gözlerimi babama diktim. Üç hafta önce ailemi görmek için İstanbul'dan dönmüş burada kalıyordum. Bir ay kalıp gidecektim. Normalde iki sonra dönmem gerekiyordu. Erkek kardeşim kız kaçırmasaydı tabi... Bunun iki sonucu vardı. Ya onlar öleceklerdi ya da berdel... Ve şuan babamın yanında dikilen Efe'ye bakılırsa karar belliydi. Ama yine de bir umut sormuştum başka yolu varmış gibi...

"-berdel olacak!" demesiyle sol gözümden bir yaş damladı. Söylemesi ne kadar kolaydı?.. Babamın sedire oturup "git bir çay koy" demesi beni berdel kararından daha çok üzmüştü. Beni sevmediğini biliyordum ama bu kadar rahat olması... İçimdeki küçük kız çocuğuna bir bıçak yarası daha açmıştı. Artık içimi dökme zamanı gelmişti sanırım.

"-hiç mi yüreğin sızlamıyor baba? Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun? Beni sevmediğini biliyorum! BANA  DÜŞMANINMIŞIM GİBİ DAVRANMA BABA! Ben sen-" yanağıma inen tokatla dizlerimin üstüne düştüm.

"-kes sesini aşirete gelin gidiyorsun! Dua et ki 70 yaşında ki adamla evlenmiyorsun aklını başına topla! Otur da haline şükret! Bir daha da bana sesini yükseltmeye kalkma o abin seni çok şımarttı! İstanbul sana yaramamış adetlerimizi, töreleri unutmuşsun. Ama ben sana tekrar öğretnesini bilirim!" sinirden kahkaha atmaya başladım sendeleyerek ayağa kalktım.

" - aşirete gelin gitmem umrumda değil! Beni 70 yaşında ki bir adama verme gibi bir lüksün yok Halit Deren! Ve ben hiçbir şeyi unutmadım! Törelerinizin de canı cehenneme! Ben İstan-"yanağıma inen ikinci tokatla kafam yana doğru düştü. Tam o an konağın kapısının açılma sesi duyuldu. Kafamı ağır çekimde kaldırıp kapıya çevirdiğim de sabah olaylardan dolayı bayılan annem, abim ve yengem dönmüştü. Kimseyi umursamadan hızlı adımlarla odama çıktım. Gözyaşlarım sessizce yanaklarımdan dökülüyor hıçkırıklarım kor olup içimde bir yanardağ oluşturuyordu.

Aradan geçen 15 dakikanın ardından odamın kapısı tıklatıldı. Büyük ihtimalle annem ya da yengem gelmişti. Benden ses çıkmayınca kapı açıldı ve içeri önce annem arkasından da yengem girdi. Annem gelip hemen bana sarılırken yengem bizi ağlayarak izliyordu. Beynim durmuş gibi hissediyordum. Annemin kollarından çıkıp gözlerimi sildim. Ben güçlüydüm. Olmasına rağmen yokluğunu yaşadığım babam Halit Deren'in kızı Belçim Deren'dim. Güçlü olmalıydım.

"- Efe kimi kaçırdı anne? Kiminle evleneceğim?" kabullenmiş miydim? Tabi ki hayır.

"- Hancıoğlu aşiretinden Arat Hancıoğlu ile evleniyorsun." put kesildim. İçimdeki yanardağ önce duruldu. Ama bu fırtına öncesi sessizlik gibi birşeydi. Yanlış duymuş olmalıydım. Hayır... Diye fısıldadım içimden hayır... Durulan yanardağ fokurdamaya başladı. Lavlar her hücreme yayıldı. Geçmişin kara bulutları geleceğimin üstünde çarpıştı. Tam hayallerimin içine yıldırım düştü. Dayanamadım... Bu sefer acımı dile getirdim.

"-HAYIR" neye hayır demiştim? Yanardağ patladı. Lavlar gözlerimden bir bir düşerken tekrar tekrar bağırdım. Geçmiş film şeridi gibi gözümün önünden geçerken mümkünmüş gibi daha çok ağladım. Arat Hancıoğlu ... Geçmişimin en güzel hatası... Geleceğimin yasak elması... Biricik kardeşim memlekette kız kalmamış gibi gidip onun kardeşini mi kaçırmıştı? Hıçkırıklarım iç çekişlere dönerken ayağa kalktım.

"-gidin. Yalnız kalmak istiyorum" ilk önce birbirlerine tereddütle baksalarda sonradan odadan çıkmışlardı. Biriyle konuşup içimi dökmem gerekiyordu. Tam o sırada telefonumun zil sesi odayı doldurdu kalkıp kimin ardağına baktım.
"yakışıklım" yazısını görür görmez aramayı hemen cevaplandırdım.

"- Ulaş"

"-ooo Belçim hanım siz beni tanırmıydınız?" yalancı bir kızgınlıkla söylediği şeye elimde olmadan gülümsedim. İç çekerek konuşmaya başladım

"-çok hayırsız bir arkadaşım değil mi?"

"-hey! Hayır şaka yapıyordum. Neyse şimdi boşver bunları söyle bakalım beni sana unutturan nedir bücür ? "

" - evleniyorum" sesimin titremesine yine ve yine küfürler ederek ne tepki vereceğini bekledim. Aradan dakikalar geçmesine rağmen hala ses yoktu. Acaba telefon mu kapanmıştı? Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp baktığımda aramanın hala devam ettiğini gördüm.

"- Ulaş!?" birden kahkaha atmaya başlamasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Böyle bir tepki beklemiyordum.

"- ahahahhahhahhah evleniyorsun ha hahahhahahaha şakan gü- güzelmiş hahahaha" ben sinirden köpürürken kahkahalarını durdurmayı başarmıştı.

"- işsiz misin kızım sen sabah sabah yapcak başka şaka bulamadın mı?" şaka öyle mi? Sinirlenme Belçim! sinirlenme!

"ben şaka yapmıyorum aptal. Efe kız kaçırmış burdaki töreleri sana anlatmıştım. Aşiret ağaları toplandı ve... Berdel kararı alındı. Üstelik evlendiğim kişi evli onun da üstüne bu kişi Arat Hancıoğlu" hazmedilmesi zor gerçekleri tek bir cümlemeye sığdırmak çok zor olmuştu.

"-siktir! Arat mı? Asla Belçim hemen ilk uçakla buraya geliyorsun. Hatta dur ben oraya gelip ilk önce bu kararı veren herkesin olmayan zihniyetini sevip sonra da seni alıp geri geliyoruz. Kaçıncı yüzyıl da yaşıyoruz Allah aşkına böyle iş mi olur sen hazırlanmaya başla. "bu tatlı telaşı, beni koruması kısacası söyledikleriyle yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

" - ulaş...... "

🌴 🌴 🌴 🌴 🌴 🌴 🌴

Selammm yepyeni bir hikayeyle karşınızdayım umarım beğenilir. Şu konuşma şeylerinde pek iyi değilim jduskdjskjdksks. Her neyse manyak gibi hikayeler yazıp yayınlıyorum sonra yayından kaldırıyorum. Bu durumdan şikayetçi olan arkadaşım BerraKaraoglu için bu hikayeyi her ne olursa olsun kaldırmayacağım kdkdksmdksls.

Şimdi gelelim hikayeye sizce Belçim Ulaş 'ın teklifini kabul edecek mi?😁

Karantina günlerin de sıkılmaktan sıkıldığım için bölüm çok ama çok kısa bir sürede gelebilir. Şimdilik bu kadar hoşçakalın, mutlu kalın 😘💖

Aral💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin