5.2

1.1K 77 4
                                    

"Tanrım sonunda geçti gitti şu günler. Şu bir hafta eziyet gibi geldi be bu ne?"

Lisa'nın yakınmasına hepimiz gülmüştük.

Karneleri aldıktan sonra erkeklerle bir parka gelmiş ve banklara oturmuşduk. Daha doğrusu yarımız banklara, yarımız çimenlere oturmuştu.

Buraya saat 14:42'de gelmiştik ve saat şu an 16:29'du. Zaman gerçekten çok çabuk geçmişti.

Geldiğimizden beri yaptığımız tek şey sohbet etmekdi ama ben bununla bile çok eğlenmiştim. Sohbetlerini seviyordum. Komiklerdi.

Ah, Jungkook'la konuşmadım tabiiki de.

"Siz şimdi ciddi ciddi Tayland'a mı gideceksiniz yarın?" Taehyung'un sorusuyla Lisa hafifce başını salladı.

Onlar bu konu hakkında konuşurken, ben bir köşede oturmuş sadece onları dinliyordum.

Tefonumdan gelen bildirim sesiyle gözlerimi onlardan ayırdım ve telefonuma çevirdim.

Minnie - Chaeyoung

minminie: Chaeyoung-ah.

roses_are_rosie: Efendim Minie.

minminie: Tayland'a mı gidiyorsunuz?

roses_are_rosie: Evet.

minminie: Ne zaman gidiyorsunuz?

roses_are_rosie: Yarın.

Biletleri çoktan aldık bile.

Bir şey mi oldu?

minminie: Ben de gelebilir miyim?

Lisa'ya mesaj attım ama görmedi. :(

roses_are_rosie: Tabiiki de gelebilirsin.

Sorman hata.

Ama bilet için acele etsen iyi olacak. :)

minminie: Tamam!

Teşekkürler bu arada.

roses_are_rosie: Rica ederim.

Minnie liseden bir arkadaşımızdı. Lise bittikten sonrada şans eseri aynı üniversiteye gitmeye başlamışdık. Tabii eskisi kadar çok sık görüşemiyorduk orası ayrı konu.

"Biz gitsek iyi olacak. Bavul falan hazırlamamız gerekiyor hem." Jisoo'nun konuşmasıyla ona dönmüş ve onaylayan bir mırıltı çıkartmıştım.

Gitmek için ayağa kalktığımızda kızlar sevgililerine sarılmaya başlamıştı.

Gözlerimi devirdim. Ölüme gitmiyorsunuz merak etmeyin, döneceksiniz geri.

Sarılmalarını bitirmelerini beklerken -baya uzun sürmüştü- izlenme hissiyle kafamı hafif sağa çevirdim ve beni izleyen bir Jungkook'la karşılaştım.

Pekala, bunu yapmazsam rahat edemezdim.

Kafamı hafif yana eğdim, dudaklarımı büzdüm ve orta parmak kaldırdım. Daha sonrada önüme dönüp kızlara "Hadi be! Sizi mi bekleyeceğiz biz? İki hakta durup geri döneceğiz alt tarafı. Sonsuza kadar orada kalmıyacağız, yürüyün hadi." diye sitem etmiştim.

Lisa söylediğim şey ile bana dil çıkarmıştı ve ben de onun kafasına bir tane yapıştırmıştım.

"Chaeyoung haklı. Hem evinize kadar size eşlik edeceğiz zaten. Ne bu sonsuza kadar ayrılıyormuşsunuz gibi."

"Vay be, Yoongi ilk defa birine hak verdi."

Yoongi, J-hope'un söylediği şeye göz devirmiş ve yürümeye başlamıştı. Biz de onun arkasından yürümeye başladık.

Lisa, Jisoo ve Jennie'yi kollarından tutarak en önden yürümeye başladık. Hwasa'yı yanımıza almamıştım çünkü Namjoon'dan ayrılacak gibi görünmüyordu.

"Bizi niye tuttun getirdin, en önden yürüyoruz amk? Sevgilimin yanına gideceğim ben bırak beni."

"Dur lan durduğun yerde. Sıçarım sevgiline."

Lisa göz devirdi.

"Neyse, Minnie'de bizimle Tayland'a gelecek. Bunu söylemek için şey yapmıştım."

Jisoo olduğu yerde durdu. Biz de onun durduğunu fark edince ondan birkaç adım ilerisinde durup ona bakmaya başladık. Birkaç saniye sonra tekrar yürümeye başladık. Jisoo'da bize yetişti.

"Şu lisedeki Minnie'mi? Benim minik kuşum mu?"

Söylemeyi unutmuşum. Minnie'yle en iyi anlaşan kişi Jisoo'ydu. Arada kıskanmıyor değildim hani.

"Evet, o."

Sevinçle ellerini çırptı.

"Yes be."

Onun bu haline güldük.

"Sen mi çağırdın?"

Kolumu Jennie'nin omzuna attım.

"Hayır, kendisi istedi. Tayland'a gideceğimizi duymuş. Lisa'ya mesaj atmış aslında ama Lisa görmemiş. O yüzdende bana mesaj attı. Ben de gelebileceğini ama bilet almak için acele etmesini söyledim. Malum, yarın gidiyoruz."

"İyi, iyi. Güzel."

"Biraz daha hızlı yürüyelim hadi. Dondum ben."

İyi geceleeeeer

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

İyi geceleeeeer.♡

Saat//23:43

Bu yüzden (👆) iyi geceler diyorum yani dhjshs.

𝗲𝗹 𝗺𝗮𝗿𝗶𝗮𝗰𝗵𝗶ᴿᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz