4.7

1.2K 76 38
                                    

Park Chaeyoung

"Benim amcam doğurucaktı aslında bugün. Yavaştan gitsem mi ben acaba?" Hâlâ kolumu tutan Jungkook'un kolunu elimle yavaşca kolumdan ayırdım. O da bu sırada bana dik dik bakmakla meşgüldü.

Oturduğum yerden yavaşca kalktım, daha bir adım atmadan Jungkook kolumdan tutup yeniden oturmamı sağladı.

Hadi ama, AMCAM DOĞURUYOR DİYORUM BIRAKDA GİDİYİM.

"Benim de teyzemin küvet kemiği kırılmıştı. Ameliyat olması lazım bugün. Chaeyoung'la berabet gidelim biz." Lisa hafif çekingen bir tavırla konuştuğunda herkes ikimize "saçmalamayı bırakır mısınız artık?" bakışları atmaya başladılar.

Jin derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı, "Anlatsanız mı artık?"

"Neyi anlata-" Jisoo unnienin konuşması çalan telefonum sayesinde yarıda kesilmişti.

Arayan kişiye baktığımda annem olduğunu gördüm.

"Efendim anne?" herkes dikkatini bana vermişti ve bu nedensiz bir şekilde gerilmeme sebep oluyordu.

"Amcamı hasteneye mi kaldırdılar?"

"Sancıları mı va- AMAN TANRIM AMCAM HAMİLE Mİ!?"

Annem birkaç dakika sessiz kalmış ardından "Kızım mal mısın? Amcan nasıl hamile olsun? Her sancısı olan hamile mi oluyor?" demişti.

Bir an gerçekten amcamı hamile sanmıştım. Üzdü bu beni.

"He.. tamam. Sancısı var diyince bir an hamile sanmıştım."

Ben annemle konuşmaya devam ederken Jisoo ve Jennie unnie "bu kız harbiden mal" bakışlarını, Lisa aynı durumu kendiside yaşamış gibi "seni anlıyorum"  bakışlarını ve erkeklerde "umutsuz vaka" bakışlarını atıyorlardı. Hadi ama, hiç mi amcanız hamile kalma ihtimaliyle karşı karşıya kalmadı?

"Tamam anne tamam, hadi görüşürüz."

"Ne diyor?"

"Amcamı hasteneye kaldırmışlar, sancısı varmış. Hamile sanmıştım, hayellerim yıkıldı..."

"Gel sarılalım. Ben de bir ara aynı durumu yaşamıştım." Lisa'ya göz kırpıp önüme geri döndüm.

"Cidden, neden bu kadar mal biriyle sevgili olmuşum ki? Yeri ile sevgili olsaydım daha iyiydi." Jungkook onu kimsenin duymadığını düşünerek mırıldanmıştı ama ben duymuştum.

Yeri... Jungkook'u sevip okulda gün boyu onun peşinden ayrılmayan kız. Kısacası sümüklü böcek.

Neden böyle söylemişti ki şimdi?

Aslında, kızgın olduğu için söylediğini biliyordum. Yugyeom'u benim alnımı öperken görmesi.. ne kadar kırıldığını anlayabiliyordum.

Kalbi kırıldı diye kalbimi kırmak zorunda mıydı?

Evet, Yeri ile onu o şekilde görsem ben de kızgın olurdum.

Ama beni dinlemeliydi değil mi?

Eve geldiklerinden beri Yugyeom'un yüzüne dahi bakmamış, benimle konuşmak istediğindeyse onu terslemiştim. Gidecekleri zaman onları geçirmek amacıyla kızlarla dördümüz beraber kapının önüne kadar gelmiştik. Biraz bekledikten sonra, kapının önünde de olsa konuşacaklarını anlamış ve içeriye geçmek için bir-iki adım atmıştım ki, Yugyeom kolumdan tutup beni kendine çevirdi ve alnımdan öptü. Bu sırada da 2 saattir gitmeye niyeti olmayıp kapının önünde sohbet eden kişilerden biri her ne hikmetse Yugyeom beni alnımdan öptüğünde kapıyı açmıştı.

Cidden, böyle şeyler filmlerde olmuyor muydu sadece?

"Tutan yok. Git ve onunla sevgili ol." sadece Jungkook'un duyabileceği bir şekilde konuşmuş ve ayağa kalkmıştım. "Odama gidiyorum ben." Birinin bir şey söylemesine izin vermeden hızlı adımlarla koridorun sonundaki odama doğru ilerlemeye başlamıştım.

Odama girdiğimde bir defter ve kalem çıkarıp bir şeyler karalamaya başladım.

«✵»

Romantik veya duygusal biri olmadığım için, duygusal bir bölüm yazmaya kalktığımda ortaya bok gibi bir şey çıkıyor ama bu seferlik görmezden gelin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Romantik veya duygusal biri olmadığım için, duygusal bir bölüm yazmaya kalktığımda ortaya bok gibi bir şey çıkıyor ama bu seferlik görmezden gelin.

Ve bir soru,

Amcanız hiç hamile kalma ihtimaliyle karşı karşıya kaldı mı?

Tamam, daha fazla saçmalamayı bırakıp gidiyorum.

Hoşçakalın.☯

𝗲𝗹 𝗺𝗮𝗿𝗶𝗮𝗰𝗵𝗶ᴿᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏWhere stories live. Discover now