#37

4.7K 315 16
                                    

_

Taehyung telefonu elinde sabırsızlıkla Jeongguk'u bekliyordu. Bir an önce gelmesini istiyordu. Ayrıca ona sarılmasını ve öpmesini istiyordu. Dış kapı sesini duyunca hemen ayağa kalktı. Birkaç adım attı ve Jeongguk'un içeri girmesini bekledi.

Jeongguk elindeki valizle içeri girince ilk gözleri Taehyung'kilerle buluştu. İçindeki özlemle ona bakarken yavaşça yanına ilerledi. Daha sonra Jin'e dönüp, "Valizimi odama götürür müsün?" diye sordu.

Jin bir hışımla valizi aldı. Daha sonra ise Namjoon'u da bileğinden tutup üst kata sürüklerken salonda sadece birbirlerini deli gibi özlemiş olan ikili kaldı.

"Sana kızgınım. Bir ay kalacaktın hani? Bir ay, on gün kaldın Jeongguk!"

"Üzgünüm."

Yavaşça kaşları çatık olan esmere ilerledi Jeongguk. Elini kaldırıp yanağını kavradı ve yavaş hareketlerle yanağını okşamaya başladı. Dudaklarına doğru uzandığında Taehyung daha fazla dayanamadı ve hızla dudaklarını birleştirdi. Eli Jeongguk'un ensesine gidip saçlarını kavradı. Kendisine daha çok bastırırken Jeongguk zar zor ayrıldı. "Odana gidelim Tae."

Taehyung kafa sallayıp Jeongguk'un elini kavradı. Merdivenlerden çıkartıp odasına geldiğinde kapıyı açıp içeri girdiler. Ardından Taehyung kapıyı kitleyip Jeongguk'u yatağa oturttu. Taehyung'ta önündeki boşluğa oturup bacakları etrafına sardı. Yüzleri yakındı ve bu ikisininde kalbinin deli gibi atmasına sebep oluyordu. Taehyung özlediği yüzü yakından incelemeye başladı. Titrek bir nefes verip parmaklarını narince yanaklarında gezdirdi.

Gözlerinin son odağı dudakları oldu. Aralık dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Biraz aşağı kayıp beninin üzerine küçük bir öpücük kondurdu. Dudağının ve yanağının birleştiği yere, ve yanağında ki yara izini öptü. Kapalı olan gözlerini ve alnını öptü.

Tekrar dudağına geldiğinde alt dudağını kavradı. Dilini alt dudağında gezdirirken Jeongguk'tan küçük bir inleme işitti.

Bundan çok fazla etkilenen Taehyung biranda Jeongguk'un üzerine çıkıp öpüşünü sertleştirmişti. Ara sıra dudaklarının arasındaki dudaklara dişlerini geçirip inlemeler kazanıyordu. Odanın kapısı çalmıştı fakat ikisi de durmadı. Birkaç kez daha çalmıştı ancak ikisininde umurlarında değildi.

"Hey, yemek hazır!"

Jin en sonunda dayanamayıp kapıdan bağırmıştı. Taehyung zar zor ayrıldığında, Jeongguk konuştu.

"Aç değilim ben!"

"Namjoon dosyaları soruyor?"

"Arabada."

"Taehyung, benim tahta kaşığımı nereye koydun?"

"İkinci çekmecede!"

"Eğer ya-"

"Jin git artık!"

Jeongguk daha fazla dayanamamış ve bağırmıştı. Jin de aynı kızgınlıkla, 'gidiyorum' diye bağırmıştı. Taehyung altındaki bedene bakıp sırıtırken Jeongguk'ta tüm dikkatini üstündeki bedene vermişti.

"Hırçın Jeongguk."

Taehyung gülerken Jeongguk surat astı. Tekrardan onu öpmesi gerekiyordu.

"Taehyung?"

Taehyung gülmesini durdurup altındaki ciddi surat ifadesine baktı. "Hı?"

"Seni seviyorum, biliyorsun değil mi?"

"Bende seni seviyorum Jeongguk."

"O zaman..biraz daha öpsene beni."

Taehyung gülümseyerek ona doğru eğilmiş ve alt dudağını kavrayıp aşağı doğru çekiştirmişti. Ve bu bir süre devam etmişti.


_

Gem × TaeKook✔Where stories live. Discover now