0.9

2K 170 164
                                    

Önümüzü kesen piç kurusu tayfası yüzünden sinirle burnumdan soldum ve dudaklarımı yalayarak, "Çekil Enes," dedim, gözlerimi kısarak.

"Sinirliyken ayrı bir hoşuma gidiyorsun," dedi o ağzına yumruğu çakmak istediğim dudakları ile sırıtırken.

"Hem ayrılır ayrılmaz, birini mi buldun? O biri de gerçekten Rüzgar olmak zorunda mıydı?" diyerek, arkadaşlarıyla beraber gülmeye başladılar.

Gerçekten, onunla birlikte geçirdiğim aylarıma yazık.

"Belanı mı arıyorsun lan sen?" diyip ondan destek almama rağmen benden ayrılmamaya çalışarak Enes'e diklenen Rüzgar'a baktım ve beline sardığım elimle dürttüm onu.

Bana dönerek, sorgulayıcı bakışlar atarken gülümsedim ve tek kaşımı kaldırarak 'Bana bırak,' bakışı attım.

"Ayrılır ayrılmaz mı? Pardon da tam dört ay oldu. Ayrıca sen daha ayrılmadan başkasını buldun farkındaysan," dedim, zaferle sırıtarak.

"Ayrıca bu kişinin Rüzgar olup olmayacağına da sen değil, ben karar veririm. O yüzden, şimdi çekil de sınıfımıza gidelim. Yeterince vakit kaybettik zaten," dedim, göz devirerek Rüzgar'a döndüm.

O ise dik dik Enes'e ölümcül bakışlar atarken ona baktığımı nihayet fark ettiğinde bana döndü "Hadi gidelim artık," dedim onay bekleyerek. O da beklediğim onayı kafasını sallayarak verdiğinde, aynı adımlarla yolumuzdan çekilen piç kurusu tayfası sayesinde okul binasına girdik.

Rüzgar beni sınıfıma bırakarak kendi sınıfına gitmişti. Ona bugün gerçekten çok minnettar olmuştum. Şöyle bir düşünüyorum da, bazı insanlar göründüğünden daha fazlası olabiliyordu. Mesela en basitinden, Rüzgar.

Otobüse zar zor yetişmiş olmama rağmen, Enes ve onun gerizekalı tayfası yüzünden yarım günüm boşa gitmiş ve yarım gün yok yazılmıştım. Öğle arasında olduğumuz için bahçeye inmek istemiştim ancak, incinen ayağımdan bunu yapamayacak gibi görünüyordum.

Bu yüzden bende karalama ajandamı alarak, sınıfta tek olmanın verdiği rahatlık ile camın kenarına oturdum ve camı açarak bahçeyi izlemeye başladım. Bahar aylarının ılık havası yüzüme eserken, gülümsedim. Bugün her ne kadar benim için kötü bir gün olsa da, havanın iyi olması kendimi biraz daha iyi hissetmemi sağlamıştı.

Bahçeyi izlerken, aklıma dün Textrover ile ettiğimiz kavga geldi. Acaba çok mu fazla çıkışmıştım? Sonuçta bana karşı bir ilgisi vardı, bir takım şeyler öğrenmek istemişti ama onu tanımadığım için bazı şeyleri söylemek istememiştim. Sanırım bunu da kaba bir dille söylemiştim.

İçimi saran vicdan azabı ile elbise tulumumun cebine daldırdım elimi ve telefonumu çıkararak, Textrover ile olan konuşma panelimize girdim.

Textrover kişisinin engelini kaldırmak istediğinize emin misiniz?

Evet / Hayır

Evet

Textrover çevrimiçi...

Çevrimiçi olduğunu görmem ile nefesimi tuttum ve yazmaya başladım.

Aryagns: Hey, selam.

Görüldü (✔️✔️)
13.17

Mesajımı anında görmesine rağmen aradan iki dakika geçmiş ama yazmamıştı. Evet, bana kırgındı ve şuanda da benden bunun hıncını alıyordu.

RÜZGARYA | Yarı Texting    •TAMAMLANDI•Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz