💐 KARIŞIK SENARYOLAR 💐

RAMO "YAVUZ-FİDAN"

Gene ben

Bu isteği @tugbattntc için yazıyorum. 

İyi Okumalar

RAMO "YAVUZ-FİDAN"

Bu ikili bütün zorluklara göğüs gererek evlenmişlerdir. Şimdi ise balayındadır. Yavuz Fidan'ın sevdiği gibi ormanın ortasında çok güzel bir ev ayarlamıştır.

Fidan evi görür görmez çok hoşuna gitmiştir.

SALON

Pencerenin yanında olan karşılıklı tekli koltukların birinde Fidan oturmuş dışarıda yağan yağmuru seyrediyordur. O sırada üzerinde iki kahvenin bulunduğu tepsi ile Yavuz gelir. Kahvenin birini Fidan'a verir. Diğerini kendi alır

FİDAN:(GÜLÜMSEYEREK) Sen mi yaptın?

Yavuz başını sallar.

YAVUZ: Hem de en sevdiğin kahveden.. Taze çekilmiş Türk kahvesi

İkisi de birbirlerine gülümseyerek kahvelerini yudumlar

FİDAN: Çok güzel olmuş. Ellerine sağlık

YAVUZ: Afiyet olsun hayatım

Yavuz kahvesinden bir yudum alır.

YAVUZ: Sevdin mi burayı?

Fidan "EVET" anlamında başını sallar.

FİDAN: Hem de çok.. Bayıldım.. Sen buraya daha önceden geldin mi?

Yavuz kaşlarını kaldırır

YAVUZ: Yok. İlk kez seninle geliyorum. 

Fidan gülümser

FİDAN: Ben de daha önceden geldin sandım.M-

Yavuz Fidan'ın sözlerini keser

YAVUZ: Sen de kimle geldiğimin hesabını sormak istedin.

Fidan şaşırırmış gibi yapar

FİDAN: Yok canım. Ben öyle bir insan mıyım? Hesap soracak bir kadın mıyım?..Yani S-

Yavuz tekrardan Fidan'ın sözlerini keser

YAVUZ: Biliyorum aşkım. Sadece şaka yaptım. Ben bu tür yerlere daha önce kimseyle gelmedim. Hatta kendim gelecek zamanı bile bulamadım. Çok istedim.Şöyle sakin kafayla sessiz bir yerde tatil yapmak ama. İşte

Kahvesinden bir yudum aldı Yavuz. İkisi de sustular. Yavuz Fidan'ın bir şey demek isteyip diyemediğini görür

YAVUZ: Hadi sor

Fidan anlamamazlığa verir

FİDAN: Anlamadım

Yavuz kahvesini müsait bir yere bırakır. Fidan'a doğru hafifçe eğilir

YAVUZ: Sen bir şey söylemek isteyip söylemediğinde yüzük parmağınla oynarsın. Ondan kandıramazsın beni. O yüzden merak ettiğin ne varsa sor

Fidan kahvesini müsait bir yere bırakırken Yavuz'un yaptığı gibi yaptı. Biraz Yavuz'a doğru eğildi. Ellerini birleştirdi.

FİDAN: Benim merak ettiklerim var elbet. Ama sen geçmişten bahsetmekten hoşlanmazsın. Canın sıkılır. Önce gözlerini kaçırırsın. Sonra bir bahane bulursun. Senin canını sıkmak istemem Yavuz

Yavuz ayağa kalkar ve Fidan'ı kaldırır. Beraber ikili koltuğa otururlar. Yavuz Fİdan'ın ellerinden tutar

YAVUZ: Fidan.. Fidan'ım.. Biz artık evliyiz. Ayrımız gizlimiz saklımız olmamalı.. Tamam sevmem geçmişten konuşmayı.. Ama bugün konuşalım. Hiç kimsenin gizlisi saklısı olmasın. Aklında da soru kalmasın

Fidan Yavuz'a imalıca bakar

FİDAN: Senin de soruların var yani

YAVUZ: Nasıl senin var. Benim de öyle var.... Neyse.. İlk soruyu sen sor.

Fidan düşünür

FİDAN: Rahmetli karın.. Nasıl biriydi?

YAVUZ: Gülnur.. Senin gibi bir melekti. Aslında onunla severek evlenmedim. Görücü usulü tanıştık. Aile büyükleri de kendi aralarında karara varınca evlendik. Sonra Melis dünyaya geldi. Allah razı olsun. Hastalanana kadar bana çok iyi davrandı. Az kahrımı çekmedi. İyi bir eş oldu bana.. İşte sonra hastalandı. Kaybettik

FİDAN: Ne hastasıydı?

YAVUZ: Kanser.. Akciğer kanseri.. 4. evre geç fark etmişler. 

FİDAN:(ÜZÜLEREK) Başınız sağ olsun

YAVUZ: Sağ ol... Biz evlenmeden 1 gün önce.. Bir rüya gördüm. Rüyamda deniz kenarındaydım. Elimde Melis'in küçüklüğü karşımda ise beyaz bir elbise giymiş Gülnur duruyordu. Melis sürekli ağlıyordu. Bende tabi endişeliydim. Yanıma sen geldin. Gelinliğini giymiştin.

Yavuz eliyle Fidan'ın yüzünü okşamaya başlar

YAVUZ: Aldın Melisi.. Susturdun. Ben de gülümsedim. O sırada yanımıza Gülnur geldi. Teşekkür etti bana kızımıza doğru bir anne buldun dedi. Fidan kızımıza iyi bir anne abla arkadaş sırdaş olacak sana da iyi bir eş. Ben inanıyorum dedi

FİDAN:(GÜLÜMSER) Ne güzel bir rüyaymış

Yavuz "EVET" anlamında başını sallar

YAVUZ: Öyle.. Gülnur'un bugüne kadar dedikleri bir bir çıktı. Ben inanıyorum ki çıkacak.. Melis şimdilerde şaşkın. Ondan böyle davranıyor. Ama seni tanıdığında gör bak nasıl sevecek seni? Benden daha çok hem de

Fidan heyecanla sordu

FİDAN: Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?

YAVUZ: Öyle tabi... Gel buraya

Birbirlerine sarılırlar.

FİDAN: Nişanlım. Eski nişanlım beni doğduğum büyüdüğüm yaşadığım hayattan dolayı terk etti. Neymiş efendim sürekli tehlikedeymiş. Canından endişe ediyormuş.. Falan fistan.. Sonra o terk edince ben de artık erkeklere aşka olan inancımı kaybettim.

Ayrılırlar. Bu sefer de Fidan Yavuz'un yüzünü okşamaya başlar

FİDAN: Senle karşılaştığımda kaybettiğim her şeyi yeniden buldum ben. Hatta daha fazlasını.. Ben sana karşı hissettiklerimi belki klişe olacak ama eski nişanlıma bile hissetmedim. 

Yavuz Fidan'ın yüzündeki elini alır ve öper.

YAVUZ: Ünlü bir düşünür demiş ki 'Gerçek aşk aslında bir gezgindir. Bir yerde durmaz. Sürekli gezer durur. Onu tutman gerekir. Tutumu zor mu olur kolay mı yapacağın hamlelere bağlıdır' Ben gerçek aşkı bir kere tuttum. Zor oldu ama tuttum. Ve asla da bırakmam.

FİDAN: Ben de .. Ben de asla bırakmam

Tekrardan sarılırlarken birbirlerine 

FİDAN-YAVUZ: Seni çokk seviyorumm

Derler. Bir süre sarılarak kalan ikili bir süre sonra da ayrılır. Yavuz ayağa kalkar

YAVUZ: Fidan hanım... Bu güzel yağan yağmur altında benimle dolaşmaya etrafı keşfetmeye var mısınız?

Elini uzatır. Fidan da Yavuz'un uzattığı eli gülümseyerek tutar.

FİDAN: Neden olmasın?

İkili el ele beraber evin kapısından hiçbir şey almadan çıkıp ormanda yürümeye başlarlar.

VEEE SON

UMARIM TÜM YAVUZ-FİDAN SEVENLERİN SEVECEĞİ BİR BÖLÜM OLMUŞTUR.